KOMİSYON KONUŞMASI

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Teşekkür ederim.

Özür dilediğiniz için teşekkür ediyorum ama benim kastettiğim bireysel özürler değil. Burada siyasi olarak hepimiz bir siyasi parti duruşunun içerisindeyiz. Sizin, siyasi parti olarak, Genel Başkanınızla birlikte bu işin özrünü yapmanız gerektiğini söyledim ama sizin şahsi teşekkürünüz çok kıymetli, bu konuda teşekkür ederim.

Murat Bey -yanlış söylemeyeyim- hani, rövanşist bir duyguyla konuştuğumu söylediniz ama ben asla öyle bir insan değilim.

MURAT EMİR (Ankara) - "367'yi unutmadık." diyen arkadaşa söyledim ben onu.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Onun da düşüncesi farklıdır ama ben öyle bir duyguyla konuşmadım.

MURAT EMİR (Ankara) - Yani, 367'yle ilgili herhangi bir durum yok. "367'yi unutmadık." deyince "Rövanş için mi..."

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Öyle bir duygu içerisinde olsaydım... Okuldan atılırken bile bir kaldırım taşını söküp bir cam bile kırmadık.

MURAT EMİR (Ankara) - Size demedim. Başka bir şey söyledim, onu...

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Biz bu devletin de kamunun da özelin de hiçbir malına zarar vermedik, hiç kimsenin kuruşunu yemedik.

Bu ülkede "öteki" yok benim için. Ben ötekilerin hukukunu ve hakkını savunmak için bu acıları yaşadım ve bu tecrübeden sonra benim için hiç kimse öteki değil. Başı açık Sibel Hanım da benim için aynı kıymettedir, Alevi de aynı kıymettedir, herkes aynı kıymettedir.

Bakın, bu Hüseyin Can Güner'le ilgili verdiğiniz... Bana da pek çok isim geliyor. "3 defa mülakata girdim; elendim, olmadı, bitmedi..." Sorduğunuz zaman belki eli tutar bir mesele çıkmasa da illa sizden gidenler değil, pek çok yerden olabiliyor. Devletin bir bakış açısı varsa ve bunu değiştirmek gerekiyorsa elbette ki değiştirelim.

Bakın, güvenlik soruşturmasında en çok mücadele eden birisi benim "Sadece birinci derecede yakını araştırılır, gerisi araştırılmaz." diyerek. Siz "Saraydan talimat gelirse değiştirirsiniz." dediniz ya, hiç öyle değil; bire bir mücadele ederek bu konuyu söyledik ve değiştirdik. "Sadece birinci derecedeki yakını soruşturulur." dedik, bu kadar.

MURAT EMİR (Ankara) - Süleyman Soylu "İstanbul İBB'de terörist yakınlarını ayıklıyoruz." dediği zaman tepki verdiniz mi?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Verdik tabii ki.

MURAT EMİR (Ankara) - Süleyman Soylu'ya, geçen hafta?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Bakın, işi oraya çekmeyin.

MURAT EMİR (Ankara) - Ama orası işte, tam da orası.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Ben şundan bahsediyorum...

MURAT EMİR (Ankara) - "Terörist yakınlarını ayıklıyoruz." demedi mi Süleyman Soylu?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Bu ülkede...

MURAT EMİR (Ankara) - Demedi mi?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Burası bir hukuk devleti. Teröristleri ayıklamaktan bahsediyoruz.

MURAT EMİR (Ankara) - "Terörist yakınlarını ayıklıyoruz." dedi.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Hayır, bakın, "yakınları" demedi.

MURAT EMİR (Ankara) - Yapmayın. Zaten orada ne işi var teröristin?

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Hayır, bizim kanuni olarak yaptığımız düzenlemelerde de böyle ama ben...

MURAT EMİR (Ankara) - Varsa sizin ayıbınız zaten.

LEYLA ŞAHİN USTA (Konya) - Murat Bey, ben yine de bu yaklaşımınızdan dolayı teşekkür ediyorum. Umarım bunu sonuç olarak Meclisteki oylamada da gösterirsiniz.