KOMİSYON KONUŞMASI

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun çok değerli üyeleri, öncelikle, Sağlık Bakanlığı bütçemizin insanımıza, milletimize hayırlı olmasını temenni ederek sözlerime başlıyorum. Sizlerin katkılarınıza peşinen teşekkür ediyorum ve bütçe sunumumda olabildiğince süre içinde özetleyerek sunumumu yapmaya çalışacağım.

2016 bütçemizin temel ilkeleri: Sağlık hizmet sunumu verileri hedeftir. Sağlık Bakanlığına ait verilere, SSK dâhil, kamudan devralınan sağlık tesisleri, donanım ve personel sayıları da dâhildir, sağlık tesislerinin donanım ve personel sayılarına hizmet alımları da dâhildir. Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşlarına hizmet sunumu için ayrılan finansman merkezî yönetim bütçemiz 2015 yılında 20 milyar 378 milyon iken bu yıl 25 milyar 574 milyon TL, değişim yaklaşık yüzde 25,5 oranında. Döner sermaye bütçesi 22 milyar 732 milyondan 27 milyar 573 milyon, değişim yüzde 21,3. Toplama baktığımızda, 43 milyar 110 milyondan 53 milyar 147 milyon, yüzde 23,3'lük bir artışımız söz konusu. Merkezî yönetim bütçesi ödenek karşılaştırmasını personel ödenekleri, mal hizmet alımı giderleri, yatırım ödenekleri diye yine toplamda 20 milyar 378 milyon 2015, 2016'da 25 milyar 574 milyon, yüzde 25,5'lik bir artış söz konusu. Sağlık Bakanlığı ve bağlı kuruluşların merkezî bütçesinde Bakanlığın bütçesi 4 milyar 213 milyon, kamu hastaneleri bütçesi 11 milyar 951 milyon, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu 9 milyar 111 milyon, Türkiye Hudut ve Sahiller Sağlık Genel Müdürlüğü 140 milyon, Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu 117 milyon, Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı 42 milyon, toplam ise 45 milyar 574 milyon şeklinde.

Biz Bakanlık olarak daha önceki süreçlerde de "Önce insan önce sağlık" diyerek yine önümüzdeki bütçe planlamamızı bu çerçevede yaptık.

Sağlıkta dönüşüm programının on iki yılına baktığımızda, doğumda beklenen yaşam süresi 2002 yılında 72,5 yaş. Buradaki yıldıza şöyle bir bakarsak, bu TÜİK tarafından revize edildiği için 72,5 yaşa alındı 2002 yılı ve 2014 yılı da 77 yaş olarak belirlendi. Bebek ölüm hızı bin canlı doğumda 31,5 iken, bugün geldiğimiz nokta 2014 7,6. 5 yaş altı ölüm hızı bin canlı doğumda 40'larda iken 9,7'lere; anne ölüm oranı 100 bin canlı doğumda 64 iken 15,2'lere, cepten yapılan sağlık harcamalarının toplam sağlık harcamasına oranı yüzde 19,8 iken 17,8'lere, sağlık hizmetinden memnuniyetse 40'lardan 71'lere yükseldi.

Koruyucu temel sağlık hizmetleri için ayrılan bütçe bu yıl, 2015'e göre baktığımızda yüzde 22'lik bir artış söz konusu. Yine, koruyucu sağlık hizmetlerinde aşılama hizmetleri, geniş bir aşılama programı uyguluyoruz. Tamamen ücretsiz sunuyoruz ve yüksek aşılama oranlarını yakalamış durumdayız.

Şu anda doğum öncesi anneler açısından hastanede yapılan doğum oranlarını yüzde 99'lara, bebek başına izleme sayısını 8,5'lara taşımış durumdayız. Anne ve çocuk sağlığı açısından yenidoğan taramalarının kapsamını genişlettik, genişletmeye devam ediyoruz. Doğuştan kalça çıkığı taraması programını yaygınlaştırıyoruz, kistik fibrozis taramasını başlattık, konjental adrenal hiperplazi taramalarını başlatıyoruz. Kırma kusurlarına yönelik görme taramasını okul öncesi çocuklarında yaygınlaştırıyoruz. İşitme taramasını okul çağı çocuklarında yine yaygınlaştırıyoruz. Ergen sağlık danışma merkezlerini de yaygınlaştırmaya devam ediyoruz. Yine çocuk sağlığı açısından, ana sınıfı ve birinci sınıf öğrencilerine diş çürüklerini önlemek için yılda 2 kez flor vernik uygulaması 2015 yılında anaokulu ve tüm ilkokul öğrencilerine 7,5 milyon diş fırçası ve macununu dağıttık. 2016 yılında da diş fırçası ve macunu dağıtımına devam edeceğiz. Yine bu anlamda yenidoğan fenilketonüri taraması, yenidoğan işitme taraması, kistik fibrozis taraması gibi taramalarımıza devam ediyoruz. Buradaki oranlarımızı da en üst noktaya taşıma gayreti içindeyiz. Tarama programlarıyla hastalık gelişmeden önleyici tedavi yapma gayreti içindeyiz. Yenidoğan işitme taraması yaptığımız 1 milyon 213 bin yavrumuzdan 2.880'e işitme kaybı tanısı konuldu ve tedaviye alındı. Dolayısıyla bu taramaların da ne kadar anlamlı olduğunu buralarda yakalıyoruz.

Yine, 74 ilde 206 sağlık tesisinde 1.029 yatakla anne oteli hizmeti sunuyoruz. Tabii, burada bizim sıkıntılı olduğumuz bir tablo sezaryende özellikle sosyal endikasyonlar bizi doğumlarda başarı değil, tam aksine bir başarısızlık tablosuna sürüklüyor. Ülkemizde doğumların yarıya yakını sezaryenle yapılıyor. Sezaryenle doğum sonraki doğumlarda sezaryen ihtiyacını artırıyor. "Primer sezaryen" olarak adlandırılan ilk sezaryenlerin kadın sağlığını riske sokacak şekilde gereksiz yere yapılmasını önleme kararlığındayız. Bu hususta hem Sağlık Bakanlığı hem de Sosyal Güvenlik Kurumu olarak yeni yaptırımları gündeme getirmenin çalışmalarını başlattık.

Aile hekimliği, yine, toplumumuzla bire bir iletişim kurmakta. Bizim sağlık hizmeti sunumunda başarımızın temelini oluşturan bir alan oldu. Aile hekimi başına düşen nüfusu 2016 yılında 2.300'ün altına düşürmeyi hedefliyoruz. Aile hekimliğinde yaşa özel periyodik muayeneleri geliştirme projeleri geliştiriyoruz. Yine, aile hekimlerini özellikle güçlendirilmiş aile hekimliği sistematiğini önümüzdeki iki yıl içinde 7/12 hizmet veren ve burada diyetisyen, psikolog, sosyal çalışmacı, çocuk gelişimci gibi personelle destekleyen bir yapının oluşmasını projelendirdik, uygulama aşamasına geçiyoruz. Bu merkezler, on iki saat çalışan, görüntüleme yapabilen ve hekim dışı sağlık personelinin kendi alanında hizmet verebildiği merkezler olacak ve burada 1'inci basamak bir sağlık tesisinin Türkiye genelinde nitelikli yataklara dönüştürdüğümüz hastane formatını şimdi, yine, saygın, nitelikli 7/12 aile sağlığı merkezlerinin de fiilen yapımı sürecini başlattık.

Yerel özellikler ve ihtiyaç çeşitliliğini göz önüne alarak 32 ayrı tip proje geliştirdik. Bunlardan 25'ini yöreye ve arsaya özgü mimariyle yeni binalar için kullanmaya da başladık.

Sağlıklı yaşam kültürü yine önümüzdeki sürecin en önemli konu başlıklarından olacak çünkü bizim sağlıklı bireyi sağlıklı bir yaşam kültürüyle zenginleştirirsek, sağlıklı bir birey olmayı kültüre dönüştürebilirsek, bu anlamda özellikle tütün, tütün ürünleri gibi kötü alışkanlıklardan, bağımlılık yapan alışkanlıklardan, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamı bir yaşam kültürüne dönüştürebilirsek kronik hastalık yükünü de -ülkemizin ve insanımızın- kontrole almış olabileceğiz. Bu nedenle, obeziteyle mücadele programları, diyabet önleme kontrol programı, tütünle mücadele programı, kalp damar hastalıklarını önleme programı, solunum yolu hastalıklarına karşı küresel ittifak, ruh sağlığını kontrol programı...

Yine 2015 yılında hareketli yaşamı teşvik amacıyla, 1 milyon bisiklet projemizin 40 bin adedinin 2015 yılında dağıtımını yaptık. 2016 yılında 250 bin bisiklet dağıtımını özellikle 23 Nisan, 19 Mayıs, haziran ayı ve üniversiteler açılırken, 1 Ekim gibi, üniversitelerimize, bu anlamda hedef kitlelerimizi planlayarak bu 250 binin dağıtımını, 2018 sonu itibarıyla da 1 milyon bisiklet dağıtımını tamamlamış olacağız.

Obeziteyle mücadele programında hekimlerin egzersiz programı reçete etmeleri için pilot çalışmayı başlattık. Sağlık dostu okul, sağlık gönüllüsü öğretmen, okul sağlık elçisi öğrenci, sınıf sağlık temsilcisi öğrenci uygulamalarını projelendirdik ve Millî Eğitimle bir protokol çerçevesinde bunun uygulama aşamasına geçmeyi hedefliyoruz.

Yine, sağlıklı beslenmede, ekmekte kepek oranının daha da artırılması ve tam buğday ekmeğinin yaygınlaştırılması için çalışıyoruz. Hazır gıdalarda trans yağların kullanılmasını engelleyecek politikalar geliştiriyoruz.

Yine, ülkemizde tuz tüketimi gerçekten, Dünya Sağlık Örgütünün rakamlarına göre, 3 kat fazla. Daha az tuz tüketimi sağlamak için programlar geliştirmek, yüksek enerjili gıdaların tüketiminin azaltılması için çalışmalar yapmak, medyayla bunları koordineli bir şekilde kamuoyu algısı yönetmeyi hedefliyoruz.

Diyabeti önleme kontrol programlarını paydaşlarımızla birlikte uyguluyoruz. Diyabetteki artış eğilimini durdurmak, diyabetlilerde hastalığa bağlı komplikasyonları engelleyici programlar geliştiriyoruz.

Tütünle mücadelede Türkiye olarak önemli bir başarıyı elde ettik. Yine bu anlamda bu yıl yeni düzenlemelerle bu başarıyı daha iyi noktalara taşımayı hedefliyoruz. Tütünle mücadelede Hükûmetin sergilediği kararlılık, kamuoyunun sahiplenmesi ve siyaseten de -iktidarıyla, muhalefetiyle- bu kararlılığın arkasında duruşla gerçekten dünyaya örnek bir model ülke olmayı başardık; bunu devam ettirmemiz gerekiyor. Tütünle etkin mücadelenin sonucu olarak akciğer kanserlerinin yüzde 10 azaldığını istatiksel verilerde görmeye başladık. Tütünle mücadele programıyla yakaladığımız başarıyı sürdürülebilmek için yeni eylem programlarını hazırlıyoruz. Ülkemiz, yine tütünle mücadelesi nedeniyle Dünya Sağlık Örgütü tarafından ödüllendirilen bir ülke olma başarısını yakaladı.

Ruh sağlığı kontrol programları arasına otizmin erken tanısı için ulusal programları geliştirmeye devam ediyoruz. Çocuğun psiko sosyal gelişiminin desteklenmesi programımızı yaygınlaştırarak ruhsal bozukluklara erken müdahale etmek, çocuk izlem merkezlerini ihtiyaç anında her çocuğumuza ulaşacak şekilde yaygınlaştırmak, ruh sağlığı hizmetlerini toplum temelli olarak geliştirmek temel hedeflerimiz arasında.

Bağımlılıkla mücadelede Alo 191 Uyuşturucuyla Mücadele, Danışma ve Destek Hattı'nı geçtiğimiz yıl kurduk. 63 bin kişiye buradan hizmet verdik ve hizmet vermeye devam ediyoruz. Bilimsel danışma kurulları oluşturuldu. Tütün, alkol ve uyuşturucu, diğer madde kullanımını azaltmak için mücadeleye duyarlı bir şekilde devam ediyoruz. Tüm illerimizde uyuşturucuyla mücadelede narkotimlerle birlikte çalışıyoruz. Dünya Sağlık Örgütü bağımlılıkla mücadelede ülkemizi örnek gösterdi.

Yine bu anlamda, bağımlılıkla mücadelede, Sağlık Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığıyla birlikte, sivil toplum örgütlerimiz ve üniversitelerimizin de katılımıyla Uyuşturucuyla Mücadele Yüksek Kurulunu oluşturduk.

Kanserle mücadele yine bizim önemli mücadele alanlarımızın başında geliyor. İzmir Kanser Kayıt Merkezimiz, Dünya Sağlık Örgütünce Avrupa bölgesi eğitim merkezi olarak tescil edildi ve bu merkezde eğitimlere başladık. 81 ilimizde aktif kanser kayıtçılığı yöntemiyle veri toplama devam ediyor. Türkiye nüfusunun tamamında aktif olarak kanser kaydı yapıyoruz. Yılda 5 milyon vatandaşımıza ücretsiz kanser tarama hizmetleri veriyoruz. Kanserle mücadelede en sık görülen 3 kanser türüne karşı -meme, rahim ağzı, kalın bağırsak kanserlerine karşı- yaygın taramalara devam ediyoruz. Bu anlamda, önümüzdeki süreçle ilgili, biliyorsunuz, Meclisimizin desteğiyle Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığını kurduk ve bu Başkanlığın bünyesinde kurulan Türkiye Kanser Enstitüsü de çalışmalarına başladı.

Evde sağlık hizmetleri yine önümüzdeki dönemde yaygınlaştırmayı planladığımız bir alan. Evde yatağa bağımlı hastaların evde yapılabilecek tıbbi bakım ve rehabilitasyonlarını ev ortamlarında gerçekleştiriyoruz. 2015 yılında 652 bin kişiye evinde sağlık hizmeti sunduk. İhtiyacı olan her vatandaşımıza bu hizmeti sunarak devletimizin yardım ve şefkat elini uzatma gayreti içinde oluyoruz.

"Engelleri kaldırıyoruz." diyerek görme engelli vatandaşlarımız için ilk yardım, sağlıklı beslenme, gebelik ve sağlık, fiziksel aktivite ve egzersiz konularında toplam 67 sesli kitap uygulamasını engellilerimizin hizmetine sunduk.

Ağız ve diş sağlığı taramaları programında modern gezici araçlarla ağız diş sağlığı tarama programlarını geliştiriyoruz. Koruyucu teşhis ve tedavi hizmetlerini uç noktalara kadar ulaştırma gayreti içindeyiz.

Bulaşıcı hastalıklarla mücadelede tüberküloz prevelansında 2002 yılında yüz binde 38'lerden 2009'da yüz binde 25'lere, 2014 yılında da yüz binde 18'lere; sıtma yerli vaka sayısı 2015 yılı itibarıyla 0; tifo vaka sayısı 2015 yılı itibarıyla 12 vaka olarak kayıtlarımızda görünüyor.

Bulaşıcı hastalıklarla mücadele de Erken Uyarı ve Cevap Sistemini halk sağlığı tehditlerini izlemek ve yönetmek üzere 7/24 esaslı çalışan Erken Uyarı Cevap Sistemini hayata geçirdik. Halk sağlığı tehdidini erken tespit ederek kaynağında kontrol etme gayretini gösteriyoruz.

Bulaşıcı hastalıklarla mücadele son iki yıldır yine H1N1 virüsü mevsimsel olarak veya dönemsel olarak gündemimize geliyor. Virüsün aktivitesini yakın takip ediyor ve uluslararası akredite laboratuvarlarımızda kontrol ediyoruz. Hastanelere, aile ve toplum sağlığı merkezlerine reçetesiyle başvuran herkese ücretsiz yardımcı ilacını veriyoruz. Eczanelerimizde de hastalığa yönelik aşı ve ilaçlar bulunuyor.

Bulaşıcı hastalıklarla ilgili son günlerde, son bir aydır, dünya kamuoyuna ve gündemimize giren Zika Virüsü konusunda da dünyadaki gelişmeleri yakından takip ediyor, gerekli önlemleri alıyoruz. Hastalık ve hastalığın görüldüğü ülkelere gidecek kişiler için İnternet sitemizde bilgilendirme yapıyoruz. Mikrobiyoloji referans laboratuvarımızda tanı koyabilecek kapasiteye sahibiz.

İçme suları konusunda, şebeke sularının coğrafi bilgi sistemi üzerinden etkin takibini ve risk haritalarının oluşturulması sürecini başlattık. Ambalajlı suların elektronik takip sistemiyle izlenmesine devam ediyoruz.

Çok Paydaşlı Sağlık Sorumluluğunu sağlığı tüm politikaların merkezine alarak sağlığın sosyal belirleyicileri konusunda ilgili tüm paydaşlarla birlikte çalışıyoruz. Bu anlamda, Çok Paydaşlı Sağlık Sorumluluğunun Sayın Başbakanımızın Başkanlığında yüksek kurulunu oluşturduk ve bu alanın güçlenmesini ve sağlığı yalnız Sağlık Bakanlığı değil, çok paydaşlı sektörlerle birlikte yönetebilmeyi ve bu alanda başarılı olmayı da hedefliyoruz.

Yerel yönetimler, STK'ların rolünü güçlendirmek, yaşam kalitesini artırmak, sağlık okuryazarlığını ve sağlık bilincini geliştirmek, sağlık sisteminin finansal sürdürülebilirliğine katkı sağlamayı yine çok paydaşlı sağlık sorumluluğu çerçevesinde değerlendiriyoruz.

Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları Dünya Sağlık Örgütü iş birliğiyle Batı'daki uygulamaları örnek alan geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları altyapısını tamamladık. Geleneksel ve tamamlayıcı tıp uygulamaları sertifikasyon standartlarını belirledik. Yetkisiz ve ehil olmayan ellerde istismarı önlemeyi hedefliyoruz. 51 sağlık kuruluşuna uygulama yetkisi verdik. 6 üniversite araştırma hastanesine eğitim programı düzenleme yetkisi verdik. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığında Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Enstitüsü Başkanlığını da kurduk.

Türkiye hudut ve sahilleri sağlık hizmetlerine gelince, yurt dışına giden kişilere seyahat sağlığı kapsamında tüm yurt dışı aşılama hizmetlerini veriyoruz. Yurt dışına çıkan vatandaşlarımızı SMS'le bilgilendirerek seyahatleri sırasında sağlık hizmetleriyle ilgili ihtiyaçlarında güvende olduklarını ve yanlarında olduklarımızı hissettiriyoruz. Yine, hudut sahilleri çağrı merkezimiz seyir hâlindeyken dahi dünyanın her yerinden aranabiliniyor.

Uluslararası sağlık diplomasisi alanında Dünya Sağlık Örgütü İcra Kurulu üyeliğimiz 2016 Mayıs ayı itibarıyla başlıyor. 2016-2017 yılında İslam İşbirliği Teşkilatı Yönlendirme Komitesinin dönem başkanlığını yürüteceğiz.

Hastane hizmetlerine geçiyorum.

Kişi başı hekime müracaat sayıları geçtiğimiz yılın rakamlarıyla hemen hemen aynı rakamları görüyoruz; 8,3 toplam hekime müracaat...

Nitelikli yatak oranlarımızda 2015 yılı itibarıyla yüzde 50'leri yakaladık, 2010 yılı hedefimiz nitelikli yatak oranını yüzde 90'ın üzerine çıkartmak.

Yoğun bakım yatak sayısında gelişmiş ülkelerin yatak sayısı oranlarını yakaladık ve 12.484 yoğun bakım yatağımız var 2015 yılı itibarıyla.

Yine, palyatif bakım merkezlerini önümüzdeki süreçte yaygınlaştırmayı planlıyoruz. 138 merkez ve 1.523 palyatif bakım yatağı açtık. Tüm yoğun bakım yatak sayımızın yarısı kadar palyatif bakım yatağımız olmasını hedefliyoruz. Yanık yatak sayımız 406'lara geldi. Tıbbı teknoloji rakamlarını çok detay olarak vermek istemiyorum, önümüzdeki tablolarda var.

Ağız diş sağlığı hizmetlerinde 2014'e göre 2015'te bir düşüşümüz var, bu da mesai dışı çalışma Türk Diş Hekimleri Birliğinin açtığı dava nedeniyle iptal edilmişti, iptal kararları nedeniyle vatandaşımızın hizmete ulaşmasında kısıtlama oluştu. Üst mahkemeye yaptığımız itirazla yürütme durduruldu. Mesai dışı çalışma uygulamasını yeniden başlattık. Yine, bu rakamların daha iyi noktaya geleceğine inanıyorum.

Organ nakli sayısında yine 4.552'lik bir rakamla başarılı bir süreci götürüyoruz. TÜRKÖK Projemiz uygulamaya girdi ve beklediğimizden çok daha toplumsal sahiplenme ve destek gördü. 100 binin üzerinde gönüllü bağışçı geçtiğimiz 2015 yılında ki tam yıl olmamasına rağmen beklentimiz 50 binleri yakalayabilmekti ama 100 binin üzerinde toplumsal bir duyarlılık gördük. Türkiye genelinde 12 bağış merkezi kurduk ve bugüne kadar da 35 hastamıza ilik nakli yaptık.

Merkezî Hekim Randevu Sistemimizde günlük ortalama 360 bin rakamlarını yakalıyoruz. Hekim seçme hakkı, hastalarımız bu haklarından istifade ediyor. Hasta hakları anlamında başvuru sayısı toplam muayenenin on binde 6'sı gibi, şikâyeteler ve talepler anlamında on binde 6 gibi bir hasta hakları müracaat rakamımız var.

Yine, beyaz kod, mavi kod, pembe kod uygulamalarımız sağlık tesislerinin verimlilik değerlendirmesi, klinik kalite standartlarını geliştirme hedeflerimiz aynen devam ediyor. Yurt dışında sağlık hizmeti sunumlarımız geçtiğimiz yıllarda da sunduğumuz gibi yine aynen devam ediyor.

Kamu ilaç politikalarımızda her yıl ilave gelişmelerle daha iyi noktaya gitmeye çalışıyoruz. Uygulamaya konulan e-reçete yazılımıyla hekimlere reçete analiz bilgilerini ulaştırmaya başladık. İlaçta yerli üretim teşviki ve AR-GE'nin artırılması çalışmalarını başlattık. Ruhsatlı ilaç listesini Dünya Sağlık Örgütünün temel ilaç listesini esas alarak uyumlandırdık. Birinci basamak tanı ve tedavi rehberlerini hazırladık. Nüfusa göre eczane sayısının sınırlandırılması kapsamında eczacı yerleştirme sistemine geçtik. Akılcı ilaç kullanımı konusunda aylık olarak e-bültenler hazırlayarak hekimlerimize elektronik ortamda gönderiyoruz. Hasta bazlı yurt dışı ilaç ve renkli reçetelerle ilgili işlemleri elektronik ortamda yapmak için gereken altyapı çalışmalarını tamamladık. Kanser ilaçlarının hastanelerde dağıtımına başladık ve akılcı ilaç kullanımıyla ilgili Ulusal Eylem Planı 2014-2017'nin saha çalışmalarına devam ediyoruz. İlaç takip sistemi ve karekod kullanımı ve izleme yapabilen dünyadaki ilk uygulamayı geçtiğimiz yıl başlattık ve oldukça başarılı sonuçları alıyoruz.

Piyasa gözetimi ve denetimi konusunda şikâyet esaslı denetim anlayışından risk esaslı denetim anlayışına geçtik. Acil sağlık hizmetlerini, yine sizlerin malumu olduğu üzere, başarıyla sürdürüyoruz. Burada dijital telsiz sistemiyle afet ve acil durumlara daha hızlı müdahale ediyoruz. 50 ilimizde bu sisteme geçtik, 31 ilimizde de bu sisteme geçerek sistemi bütün illerimizde tamamlamayı hedefliyoruz.

Hava ambulansı sağlık sistemleriyle 2008 yılından 2015 yılı sonuna kadar 30.227 hastamıza müdahale ve nakil gerçekleştirdik. Deniz bot ambulanslarımız yine 7.103 vakaya müdahale etti. Afet ve acil durumlarda sağlık hizmetleri Avrupa'nın en büyük medikal kurtarma ekibi UMKE'lerimiz olağanüstü durumlarda başarılı hizmetler sunuyorlar.

İnsani yardım faaliyetlerinde yardımlaşma ve dayanışma duygusuyla muhtaç ve mağdur durumda olanlara insani yardım faaliyetlerimiz devam ediyor. Burada insani yardım faaliyetlerinde tablo önünüzde. Doğum sayısı anlamında 2015 yılında 73.432 doğum bizim sağlık kuruluşlarında misafirlerimiz, misafir annelerimiz tarafından yapılmış. Sağlık insan kaynakları, insan gücü anlamında 568 bin çalışanımızla hizmet vermeye gayret ediyoruz. İnsan kaynağımızın ülke genelinde adil ve dengeli bir şekilde dağıtımına 2002 ve 2015 grafiklerine bakarsanız gerçekten olabildiğince Türkiye geneline yayılmış bir insan kaynağı grafiğimizi göreceksiniz.

Fedakâr sağlık çalışanlarımız özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgemizde hayatını ortaya koyarak görev yürütüyorlar. Sağlık çalışanlarımıza milletimiz adına şükranlarımı ifade ediyorum. Sağlık çalışanlarımızın özlük hakları anlamında ve yıpranma payı anlamında iyileştirme çalışmalarını inşallah realize edebilecek duruma gelmeyi hedefliyoruz.

MUSA ÇAM (İzmir) - Tarih verebiliyor musunuz Sayın Bakan?

SAĞLIK BAKANI MEHMET MÜEZZİNOĞLU (Bursa) - İnşallah bu yıl içinde başarmayı hedefliyoruz.

Sağlık yatırımları konusuna gelince, 2003-2015 hastane, yeni bina, birinci basamak, toplam olarak 2.585. Şehir hastanelerinde 34 projeyi yürütüyoruz. 16 proje inşaat aşamasında bir kısmı başlamış, fiilen devam ediyor. Mersin, Yozgat şehir hastanelerini bu yıl açmayı, hizmete sunmayı hedefliyoruz. 5 proje ihale aşamasında, 11 proje de YPK süreçlerinde. Bu şekilde toplam 42.896 yatak kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz. Büyük bir ölçek. 2023 yılında toplam 168 bin nitelikli yatak kapasitesi olan bir ülke olmayı hedefliyoruz Sağlık Bakanlığı olarak.

Mersin şehir hastanesinden bir görüntü...

Şehir hastane projeleri dışında yeni sağlık tesisleri, yine Bakanlık olarak 55 bin hasta yatağı kapasiteli kamu hastane inşaatlarımız da hızla devam ediyor.

Sağlık harcamalarının gayrisafi yurt içi hasılaya oranına baktığımızda 2002 yılında yüzde 3,8 iken, 2014 yılında büyük dönüşüme rağmen 4,2 oldu. Esasında, bu kişi başı kamu sağlık harcaması tablosunda OECD ülkeleriyle kıyaslamaya baktığımızda son derece çarpıcı bir tablo. OECD ülkelerinin 25 yıl önce yaptığı sağlık harcaması rakamıyla bugün dünyanın örnek gösterdiği bir sağlık hizmetini kişi başına 795 dolarla veren bir noktadayız.

Cepten harcamayı daha önce de söylemiştim.

Faiz dışı genel kamu sağlık harcamaları artışına baktığımızda bu tablonun da bizim için ve Komisyon için anlamlı olacağını ifade etmek isterim. Kamu sağlık harcamaları genel kamu harcamalarının içinde yüzde 89'luk bir oran ama kamu sağlık harcamaları sağlık harcamaları hariç yüzde 132'lik bir pay alıyor. Sağlık Bakanlığının sağlık harcamalarıyla ilgili burada bir alacağı olduğunu da veya gelecek dönemde finansman açısından burada bir kullanabileceğimiz bir payın olduğunu da gösteriyor ve bu da bizim kamu kaynaklarını ne kadar verimli kullandığımızın da bir göstergesi olarak takdirlerinize sunmak istiyorum.

Şimdi, tabii, bu süreç yani şu ana kadar olandan, şu andan itibaren olan süreç esasında Türkiye'nin sağlıkta gelecek vizyonu. Burada birkaç cümleyle sunum dışı veya notlarım dışı birkaç cümle söylemek istiyorum. Burada şu ana kadar verdiğimiz rakamlar ve başarılarımız 78-80 milyon insanımıza güçlü bir sağlık hizmeti sunucusu olduğumuzu gösteriyor ama aynı zamanda güçlü bir sağlık tüketicisi; ilacı tüketen, teknolojiyi tüketen, bilimi tüketen... Bu alanda da Türkiye'nin yeni döneminde ilacı üretebilen, sağlık teknolojisini üretebilen, sağlık biliminde üretimde daha dinamik olabilen bir vizyonu Türkiye'nin güçlü bir şekilde başarması gerekiyor. Bunu başarabilecek bir altyapısı olan insan kaynağımız var, dinamiklerimiz var ve bu nedenle önümüzdeki dönemi daha çok sağlık endüstrisinde, sağlık tıbbi teknolojisinde sağlığın ilaç sanayi sektöründe ve sağlık turizmi ve sağlık biliminde güçlü desteklerle Türkiye'nin iddialı olacağı bir süreci hep birlikte başarabileceğimize inanıyorum. Bu anlamda, Sağlık Enstitüleri Başkanlığı bizim için önemli bir altyapı oluşturdu ve AR-GE çalışmalarını, inovasyon stratejilerimizi geliştiriyor. Sağlık Enstitüleri Başkanlığının altında 6 tane başkanlığı görüyorsunuz.

Gene, Sağlık Bilimleri Üniversitemizi bu anlamda eğitim araştırma hastanelerinde verilen uzmanlık eğitimini üniversiteyle iş birliği içerisinde daha nitelikli hâle getirmek, eğitim araştırma hastanelerine birlikte kullanım ve iş birliği protokolleriyle akademisyen desteğini sağlamak, ülkemizin ilk modern tıp fakültesi olan Mekteb-i Tıbbiyeyi Şahane adıyla uzun yıllar tıp fakültesi olarak hizmet veren Haydarpaşa Kampüsünün büyük mimari değerinin yanında tıp eğitimi alanında tarihî misyonuna yeniden sahip çıkacağına inanıyoruz.

Yine, Sağlık Bilimleri Üniversitemizin 2016 yılında diş hekimliği fakültesi ve eczacılık fakültelerini kurmasını hedefliyoruz.

Türkiye Kanser Gen Projesiyle ilgili başlattık. Yale Üniversitesiyle protokol imzaladık ve kişiye özgü tedavinin Türkiye'deki laboratuvar altyapısının da kurulma çalışmalarını başlattık.

Yine, Türkiye Genom Projesini başlatıyoruz. Bu projeyle kanser dışı hastalıkların ve risk faktörlerinin hem erken tanı hem de kişiye özgü tedavi dönemlerini yine dünyanın gelişmiş ülkeleriyle birlikte götürebilmeyi hedefliyoruz.

Türkiye Mikrobiyom Projesi -yine Sağlık Enstitüleri Başkanlığımızla- çalışması başladı. Bu projeyle mikroorganizmaların gen yapısını tespit ederek hastalıklarla mücadele etmeyi planlıyoruz.

Sağlık Endüstrilerinde Yapısal Dönüşüm... Bu programla yüksek katma değerli ürün üretebilen, küresel pazarlara ürün ve hizmet sunabilen ve yurt içi ilaç ve tıbbi cihaz ihtiyacının büyük kısmını karşılayabilen üretim yapısına geçmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda Başbakanlık Genelgesiyle Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesini de oluşturduk. Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm programı çerçevesinde biyoteknolojik ürünlerin gelişmesi, millî aşı projesi, difteri, tetanos ve boğmaca aşılarının yerli üretim çalışmaları başladı. Aşı üretim tesis inşaatı devam ediyor. 2017 yılı sonu itibarıyla tamamlanması hedefleniyor.

Sağlık endüstrilerinde yapısal dönüşüm çerçevesinde plazma fraksiyonasyon ürün tesislerinin kurumunun ihale sürecine geldik. Plazmanın tamamının yerli plazmadan üretilmesini hedefliyoruz ve 2016'da projeyi ihalesini yaparak başlatmayı inşallah başaracağız.

Biyoteknolojik ürünlerin gelişmesinde faktör üretimi projesini hazırlıyoruz. Ülkemizde biyoteknoloji alanında üretim yeteneği kazandıracak büyük projelerin altyapı çalışmalarını başlattık.

Yerli orijinal insülin üretim öncelikli hedeflerimiz arasında.

Sağlık turizmi yine Türkiye'nin önemli güçlü altyapısının önümüzdeki yıllarda, iki yılda tamamlanacağı ama insan kaynağı, yetişmiş hekim kaynağı anlamında başarılı olacağına inandığımız bir alan. Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu oluşturuldu. Sağlık turizminden 2023 yılında hedefimiz 20 milyar doların üzerinde bir geliri elde edebilmek.

Ülkemizin sağlık turizmi potansiyelinin uluslararası platformda tanıtımı ve pazar payının artırılması amacıyla güçlü bir yapı kurmayı hedefliyoruz altyapı çalışmalarını başlattık.

Sağlık Bilgi Sisteminin geliştirilmesi ve Bilişim Ağı Projemiz ile kapalı devre özel bir ağ üzerinde güvenli veri taşıyoruz. Sağlık tesislerimiz arasındaki veri iletişiminin güvenlik ve hızını artırırken veri taşıma maliyetini düşürüyoruz. 2015 yılı sonunda sağlık tesislerimizin yüzde 74'ünü bu özel ağa dâhil ettik. 2016 yılı sonunda yüzde 100'ü hedeflemeyi planladık.

E-nabız projesini başlattık. Vatandaşlarımıza dünyanın en geniş, en kapsamlı ve en yüksek güvenlikli sağlık bilişim altyapı hizmetini sunduk. Zaman ve mekândan bağımsız olarak vatandaşımızın tetkik ve tedavi bilgilerini mobil cihazlar dâhil dünyanın her yerinden istedikleri an görebiliyor. Bir yıl olmadan 3 milyon kullanıcıyı aştık. Beş yıl içinde 25 milyon kullanıcıya ulaşmayı da hedefliyoruz.

TELETIP alanında hastanelerdeki işlemlerin dijital ortama taşınmasını sağlayan TELETIP Projesinin kapsamını genişlettik. Sisteme entegre hastanelerdeki uzman hekimler hastalarının radyolojik görüntülerine zaman ve mekândan bağımsız olarak ulaşabiliyor, rapor yazabiliyor, görüş bildirilebiliyor. 500 kamu hastanesini birbirine bağladık. 2016 yılı sonunda özel veya üniversite hastaneleri de dâhil 700 hastaneye ulaşmayı hedefliyoruz.

Ülkemizin sağlık alanındaki tüm ihtiyaçlarını gerçek zamanlı olarak tespit ve analiz etme gayreti içindeyiz. Ürün takip sisteminin ilk fazını tamamladık, uygulamaya başladık. 2016 yılında vücuda implante edilen tıbbi ürünler ve görüntüleme cihazlarından başlamak üzere tekil bazda ürün takip sistemine geçiyoruz ve genişletiyoruz bu alanı.

Gemi Hastane Projemizi ulusal ve uluslararası afet ve acil durumlar için Savunma Sanayi Müsteşarıyla gemi hazırlamaya devam ediyoruz.

Bisiklet Yolu Projesi, yine sağlıklı yaşam kültürünün teşvikiyle ilgili projemiz.

Sağlıklı yaşam araçları, yine önümüzdeki dönemde sağlıklı yaşam kültürünü topluma mal edebilmek adına 150 sağlıklı yaşam aracıyla hizmet vermeye başlayacak hareketli yaşamı tarzını teşvik, sağlıklı beslenme, bağımlılıkla mücadele, organ bağışı gibi konularda toplumu bilgilendirecek çalışmaları yapacak.

Aile Diş Hekimliği Projemiz: Ağız diş sağlığı hizmetlerinde aile hekimliği benzeri yapılanmaya gidiyoruz. Aile diş hekimliği uygulamasına 2016 yılında pilot olarak başlayacağız.

Sağlık Web TV kapsamında Anne Ve Bebek TV'yi kurduk. SABİM TV'yle aile sağlığı merkezlerinde ve hastanelerimizde vatandaşlarımızı bilgilendirmeyi hedefliyoruz. IP TV olarak 81 hastanede yayına başladık. 2016 yılında tüm Sağlık Bakanlığı hastanelerine yaygınlaştırıyoruz, her şey Türkiye için diyoruz, sizleri saygıyla selamlıyorum.