KOMİSYON KONUŞMASI

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

Değerli üyeler ve tüm bürokrasiyi ben de saygıyla selamlıyorum.

Evet, önemli bir kanun teklifi Sayın Savaş'ın getirdiği, tek maddeden oluşan ama detaylı. Cumhurbaşkanının, bir nevi, yirmi yıllık yönetim sonucunda bir seçim tarihi de ilan etmişken öncesinde, ocak ayında ilan ettiği bir sosyal konut projesinin kanun teklifi bu, detaylı ve çok önemli. Etki analizi, Kanunlar ve Kararların raporu, bunların hepsi şu an yani kanunun görüşmelerine başlandıktan sonra geldi; bunu önemli bir sorun olarak görüyorum.

Sayın Yegin şöyle cümleler kurdu: "Her şeye bunların söyleyeceği bir şeyi var, her şeye bunların söyleyeceği bir itiraz var; panik üretme, algı yaratma, algı operasyonu." Şimdi, bizler millet adına seçilmiş milletvekilleriyiz ve bu kanunda da çok ciddi bir sorun olan, kamu kaynaklarının, Meclise verdiğimiz bütçe yetkisinin kullanılmasıyla ilgili... Yani bu sosyal konut projesinde ciddi bir kamu kaynağı ve kamu bütçesinden bir kaynak aktarılacak ve buna Anayasa'ya aykırı şekilde bir bütçe yetkisi verilirken doğal olarak bizlerin bunları dile getirmesini iktidar tarafının ve değerli milletvekilinin de bu şekilde belirtmesinin gerçekten sorgulanması gerekiyor. "Bunlar" değiliz biz, biz milletin seçmiş olduğu milletvekilleriyiz ve siz de Sayın Savaş, ciddi bir kamu kaynağının aktarılmasını kanun teklifinize yazmışsınız zaten. Hatta 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanun gibi ciddi bir kanunda da değişiklik yapılıyor.

Şimdi, buraya gelen bütün kanun teklifleri -Plan ve Bütçeye ve diğer komisyonlara da- bu iktidarın yaratmış olduğu sorun alanlarını bir nevi ortadan kaldırmaya ya da bu sorun alanını, etkilenen vatandaşları rahatlatmaya dönük ama Sayın Kuşoğlu, Sayın Yılmaz da belirttiler, diğer hatiplerimiz de belirttiler asıl sorunun kaynağını: Ciddi bir konut kriziyle neden karşı karşıya kaldık? Enflasyon sorunu, yanlış para politikaları uygulamaları, yanlış siyasi ve politik tercihler ile evrensel kabul görmüş ekonomi politikalarının aksine yeni bir model arayışı ve bu model arayışında ciddi şekilde enflasyonla mücadelede yetersiz ya da hiç öncelikli alana alınmayan uygulamalar.

Konut krizi ciddi bir kriz ve bu krizin sebepleri neler? Bu arz talep dengesi nasıl ortaya çıktı? TL'nin ciddi değer kaybetmesi, aşırı enflasyonist ortam, konut fiyatlarının hızlı artması, konut edinmenin hızlı düşmesi, kira ve satın almayla ilgili yaşanan sorunlar... Müteahhitler sorunu dile getiriliyor, özellikle düşük rayiç bedeller göstererek kredi imkânlarıyla ilgili bir sorun alanı var. Arz talep dengesinden alım gücüne, faiz-yatırım ilişkisi ve konut piyasasının artık bir yatırım alanına dönüşmesine, yabancı nüfusun hızla artmasına ve buraya hiçbir denetim getirilmeden yabancılara çok yüksek sayıda konut satışına... Ya, böyle krizler alanı varken burada sorun: Vatandaşı konut sahibi yapmak. Şimdi, asıl bakanlıklarınızın sorumluluk alanı bu krize sebep veren alanları ortadan kaldırmak ya da bunlarla ilgili bir denetim mekanizması... Bir denetim mekanizması yok, hiçbir komisyonumuza denetimle ilgili bir kanun maddesi gelmedi. Kamu kaynağından ciddi bir kamu bütçesi ve bir finans... Burada da bir finansman modeli var; bir fon oluşturuluyor ve belli kesimler finanse ediliyor. Ya, işte burada genel "yapısal sorun" dediğimiz açıdan bakmak gerekiyor, bunlar sorun alanı. Ya, denetimsiz gelen bir süreç var. Neden zamanında bu piyasaya müdahale edilmedi ya da tedbirler alınmadı?

Cumhurbaşkanının bir proje açıklamasıyla karşı karşıya kaldık. Amacına ulaşacak mı? Bu kanun maddesi bunun güvencesini vermiyor. Bu amacına ulaşacak mı? Belli, o alım gücü yoksul olan... Seçim kararı almış ve yetkisi üç ay içerisinde veyahut da daha kısa sürede sonlanacak olan bir Cumhurbaşkanı, Kabinesi ve Meclis. Şimdi, bu sistem nasıl uygulanacak? Hazine Bakanına, Cumhurbaşkanına yetki veriyorsunuz; Cumhurbaşkanının ve bu Kabinenin kişisel tercihleriyle getirilen bir proje bu. Şimdi, ileriki dönemde bu ne olacak? Bu vatandaşlar açısından ödeme... İşte Sayın Savaş'ın model olarak sunduğu ödeme modelinde 15 bin alan bir kişi üç yıl sonra 11 bine yakın bir kredi ödeyecek galiba değil mi yanlış anlamadıysam? Yani hata yapmak istemiyorum. Nasıl olacak bu 15 bin?

MUSTAFA SAVAŞ (Aydın) - Sekiz yıl sonra.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Süreniz doldu, bir tamamlarsanız Sibel Hanım.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ya, bunu öngörebiliyor musunuz?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sibel Hanım, süreniz doldu.

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Fiyatlar ne olacak? Hane halkının alım gücü ne olacak? Bu krediyi ödeyebilecekler mi? Bütçenin, kamunun kaynaklarını hazine kullanacak, yetki vereceğiz. Yüklenicinin orası hâlâ bir muallak, ben anlayamadım. Yüklenici nasıl bir noktada? Bunu da açıklarsanız...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Onlara topluca cevap verirseniz...

SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ama en önemlisi, Sayın Savaş, sizin kanun teklifiniz... Siz, evet, değerli bir milletvekilimiz olarak bankacılık, finans sektöründen geliyorsunuz ama burada gerçekten emsal bir karar olan, Cumhurbaşkanına bu yetkinin, bu bütçe artırma yetkisinin verilmesi anayasal açıdan ciddi bir sorun alanı. Bunu, bu yetkinin verilmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Teşekkür ediyorum.