ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, çok Değerli Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokrat arkadaşlarımız, basın emekçilerimiz; öncelikle Sağlık Bakanlığı bütçemizin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını diliyorum.

Tabii, hemen sözümün başında... Ben Sayın Bakanımla yakın çalışma fırsatı buldum, bir dönem Sağlık Bakan Yardımcılığı yaptım. Nezaketini, geniş bakış açısını bildiğimiz, özellikle meslektaşlarıyla ilgili mücadelesine de şahitlik ettiğim bir Bakanımız. Ben sektörün dışından gelmiş bir isimdim Sağlık Bakanlığına. Bakanlığa girdikten sonra sağlık çalışanlarımızın ne kadar fedakârca çalıştığını bizzat Bakanlığın içerisinden müşahede etme fırsatı elde ettim. Bu vesileyle, ben, tüm sağlık çalışanlarımızın bu anlamdaki gayretlerine, emeklerine teşekkür ediyorum.

Sayın Bakanımız konuşmasının sonunda sağlık şehitlerimizin aziz hatırasına bu sunumu adamış oldu, onların da aziz hatıralarını hatırlamış olalım diye düşünüyorum.

Tabii, birçok şey söylendi. Bu söylenenler içerisinde ilk başta şunu ifade etmek lazım: Sağlık, diğer tüm alanlardan farklı olarak halkın yaşamına direkt dokunduğu için aslında vatandaşın bakış açısıyla ne kadar başarılı ya da başarısız olduğunuzu çok kolay görebileceğiniz bir alan. Bu anlamda AK PARTİ'nin en başarılı olduğu alan olarak sağlık, vatandaşın da tasdikiyle çok güzel çalışmaların yapıldığı, âdeta AK PARTİ öncesi hükûmetlerle mukayese edildiğinde lig atladığımız bir alan.

Ben böyle detaylı detaylı, uzun uzun rakamlar vermeyeceğim, rakamlar zaten aşağı yukarı elimizde, yaşananlar da hafızamızda. Yani, kim ne söylerse söylesin, nihayetinde vatandaş bir hastaneye gittiğinde, bir hekimle ya da hemşireyle karşılaştığında onda bırakılan iz, onun hafızasında, gönlünde kalan iz zaten aslında sağlıktaki başarıyı da ya da varsa bir eksiklik onu da göstermiş oluyor diye düşünüyorum.

Tabii, değerlendirmelerimizi ezberler ve demagojiler üzerinden değil de rasyonel değerlendirmeler üzerinden yapıyor olduğumuzda aslında çok verimli bir tartışma ortamının oluşabileceğini de bugün zaman zaman söz alan muhalefet partisinden, iktidar partisinden milletvekillerimizin katkılarıyla da görmüş olduk. Teşekkür ediyoruz bu vesileyle. Fakat, bir ezber var ki değinmeden geçemeyeceğim: "Sağlık özelleşti. Sağlık özelleşti. Sağlık özelleşti." Bir rakam veriyorum sadece: Şu anda yapımı devam eden sağlık tesisi sayısı 343. Bu tesislerin tamamında toplam yatak sayısı 59.788. Devlet bir yandan hastane yapmaya, sağlık tesisi yapmaya, yataklarını yenilemeye devam ediyor ama öte yandan biz yüksek sesle "Sağlığı özelleştirdik." iddialarını taşıyoruz. Enteresan diye düşünüyorum.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Devlet yapmıyor, özel sektör yapıyor, onun için diyoruz.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Ben ayırayım, onlar da var elimde Sayın Vekilim.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Kamu-özel iş birliğiyle yapılıyor.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Kamu-özelin şu anda devam eden yatak sayısı 26 bin yani geriye kalan 33 bin yatağı devlet yapıyor Sayın Vekilim.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - 26 binin tamamı yenileme, yeni yatak yok.

AHMET SELİM YURDAKUL (Antalya) - Eksik rakam veriyorsunuz.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Yok, yok, eksik rakam vermiyorum, yazılı olarak da verebilirim bunları size.

AYTUĞ ATICI (Mersin) - Zaten çok teknik bir bilgi, biz biliyoruz onu.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Tabii, ben buralara girmeyeceğim zaten, bunları Sayın Bakanım ifade edecektir.

Ben birkaç konunun altını çizmek istiyorum. Bunlardan en önemlisi, genç kuşağın bir temsilcisi olarak da söylüyorum: Sağlık Bakanlığımızın, Sağlık Bakanlığını artık hastalık bakanlığı olmaktan çıkartıp gerçekten Sağlık Bakanlığı yapma konusundaki iradesini, ufkunu ve gayretini takdir ediyorum. Yani, ne demek istiyorum?

MUSA ÇAM (İzmir) - Milleti hasta ettiniz on dört yılda.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Müsaade ederseniz söyleyeceğim.

BAŞKAN - Sayın Çam, lütfen.

Müdahale etmeyelim arkadaşlar.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Önleyici ve koruyucu sağlık hizmetlerinde hareketli yaşam, sağlıklı beslenme konusunda Sağlık Bakanlığımızın özellikle son üç senedir gösterdiği gayretin çok kıymetli olduğuna inanıyorum. Bu anlamda bisiklet projesini sonuna kadar destekliyorum. Bu anlamda Sayın Bakanın zaman zaman televizyona çıktığında ya da basına demeç verdiğinde artık o az önce uzun uzun üzerinde tartışılan, işte yatak sayıları, hastaneler, hastanelerde yapılanlardan ziyade, bu önleyici sağlık hizmetlerinin altını çizmesinin çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Çok daha önemlisi, Sayın Bakanım aslında sunumunda bir ufuk çizdi, müthiş bir ufuk çizdi -geleceğe dair Sağlık Bakanlığının bu kademe atlamış, dolayısıyla hizmet noktasında bir noktaya erişmiş var mı eksiklikleri, hiç kuşkusuz var bir noktaya gelmiş- Sağlık Bakanlığını bir kademe daha yukarı çıkartıp dünya ölçeğinde sağlıkta sağlık ihraç edebilen bir ülke olacak konuma taşıyacak bir kısım projelerden bahsetti. Ben hızlıca üzerlerinden geçeceğim.

Bakın, dünyanın bize bakarak gıpta ettiği, örnek aldığı projeler var. Ben yaşadım, Bakanlığın içerisinde görüşmelerde bulundum. Ha, bu arada, değerlendirmelerimizi yaparken bazen rasyonel olabilmesi için dünya ölçeğinde değerlendirmenin de çok kıymetli olduğunu düşünüyorum. Yani, acil sağlık hizmetlerini değerlendirirken dünyada nasıl, oraya bakarak değerlendirme yapmak lazım, o zaman gerçeğe tam anlamıyla ulaşmış oluruz diye düşünüyorum ya da bir vatandaşımız acile gittiğinde ona müdahale süresini eğer İngiltere'deki müdahale süresinden bağımsız düşünürseniz geldiğimiz noktayı doğru okuyamayız.

Sigarayla mücadele, bağımlılıkla mücadelede çok ciddi mesafe alında, takdirle izliyor bütün dünya. Aşılama programında, acil sağlık hizmetlerinde dünyanın örnek aldığı ülkelerden bir tanesiyiz. Evde sağlık hizmetleri... Bakın, sadece bu sene 651 bin insana evde sağlık hizmeti götürülmüş. Bu ne demek biliyor musunuz? Bu bir bakış açısı aslında. Yani, devletin milletin ayağına gitmesinin bir yansıması, bir ürünü, bir bakış açısı. Yenilenen yatak sayılarını ve bu anlamda dünyanın en iddialı ülkesi olduğumuzu zaten hatırlatma ihtiyacı da duymuyorum. İlaç takip sistemi... Biz ilaç takip sistemini ihraç ediyoruz. Yani, bu sistemi, geliyor dışarıdan ülkeler, inceliyorlar ve onlar da aynısını uygulamak istiyorlar. Bunları hep beraber başardık yani böyle bıyık altından gülümseyerek bakmanıza gerek yok. Bu ülke hepimizin. Bakın, çok güzel bir şey söyledi az önce Bihlun Hanım, çok doğru bir şey. Sağlıkta bir güzellik varsa, hepimiz bu ülkede yaşıyoruz, hep beraber istifade ediyoruz, bir eksiklik varsa da hepimizin eksiği hiç kuşkusuz. Bununla gurur duymalıyız. Yani, bunu yapan bu ülkenin insanları, bu ülke.

NURETTİN DEMİR (Muğla) - Biz daha iyi olsun diye söylüyoruz yani engellemeye mi çalışıyoruz?

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Eyvallah, kuşkum yok. Eyvallah Sayın Vekilim, eyvallah, problem yok.

Bakın, şimdi e-Nabız Projesi... Hiç girdiniz mi bilmiyorum, müthiş bir proje. Diğer sağlık bakanlıklarının dünyada ilgiyle takip ettiği, takdir ettiği "Ya, nasıl yaptınız şu sistemi? Gelin, tartışalım." dediği projelerden bir tanesi. Bir sayın vekilimiz geldi e-Kart sistemi olmaz mı?" falan dedi, tamamen farklı şeyler.

Bakın, plazma fraksiyonasyon, bu bir ufuk. Plazma fraksiyonasyonla ilaç sanayisinde ham madde teminiyle alakalı çok önemli bir adım atılacak. Genom Projesi, Onkogen Projesi, bunlar dünyanın ilgiyle takip ettiği, bizim de gurur duyduğumuz projeler. Türkiye'nin sağlıkta nereye geldiğini göstermesi adına da çok önemli ve kıymetli. Tabii, ben tüm bu ufuk açıcı projelerin, sağlıkta geldiğimiz noktanın aslında çok iyi planlandığını düşünenlerdenim.

Bakın, Sayın Bakan son dönemde yapısal dönüşüm adına çok önemli kurumlar ihdas etti. İşte, burada, komisyonlarda da tartışıldı, Meclisimizin de iradesiyle sağlıktaki temel vizyonumuzu geleceğe dair doğru yere oturtmak adına çok önemli adımlar atıldı. Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı kuruldu AR-GE'yle ilgili çalışmaları yapmak üzere. Bakın, ilaç ve tıbbi cihazda Türkiye'nin ilaç ve tıbbi cihaz ihraç edebilir hâle gelmesi, ithal ettiklerini de yerli hâle getirebilmesi adına önemli adımlar atıldı, bununla ilgili Sağlık Endüstrileri Yönlendirme Komitesi kuruldu, Sağlık Bilimleri Üniversitesi kuruldu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Başkan Süreyya Sadi Bilgiç geçti)

BAŞKAN - Ek süre veriyorum Sayın Kandemir, lütfen toparlayın.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Sağlık turizmiyle alakalı önemli adımlar atıldı. Dolayısıyla, bunlar, hiç kuşkusuz, vizyon gerektiriyor; bunlar, hiç kuşkusuz, bir projeksiyon gerektiriyor. Türkiye nereden nereye geldiğini bilerek ama nereye gideceğini de iyi planlayarak sağlıkta dünyaya örnek olmaya devam edecek diye düşünüyorum. Ama, böyle kendimizi içeri kapatıp yani işte, şurada böyle bir şey olmuş veya böyle çok demagojik ezberler üzerinden söylediklerimizle de inanın bu sürece yapıcı katkı sağlamak mümkün değil diye düşünüyorum.

MUSA ÇAM (İzmir) - O kadar değil, demagojik demeyin, bizim tespitlerimiz onlar. Demagojik demeyin.

ERKAN KANDEMİR (İstanbul) - Yok, eyvallah Sayın Vekilim.

Yapıcı katkı sağlamak bu projeleri... Bakın, bu projelerden hiçbir tanesine muhalefet değinmedi, neymiş diye sormadı da belki sorularda gelir, bilemiyorum ama.

Bu anlamda, ben, Sayın Bakana, değerli çalışma arkadaşlarına yürekten teşekkür ediyorum. Bakanlığımızın hem bugüne dair hem yarına dair bu vizyonunu devam ettireceğine yürekten inanıyorum. Ama, en önemlisi, tekrar söylüyorum, genç kuşağın bir temsilcisi olarak söylüyorum: Türkiye'de Sağlık Bakanlığını artık hastalık bakanlığı olma, bu imajdan kurtarma adına adım attığı için, bu projeksiyonu Türkiye'ye hediye ettiği için yürükten teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.