| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Aydın Milletvekili Mustafa Savaş ve 71 Milletvekilinin; Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4892) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 23 .01.2023 |
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Karşı tarafı dinlediğimiz zaman şimdi... Burası Plan ve Bütçe Komisyonu Sayın Yegin, az evvel siz yoktunuz, söyledim ben konuşmam esnasında; mesela şöyle bir cümle kurdunuz ve bu, Plan ve Bütçe Komisyonunda kurulmaması gereken bir cümle: "Her şeye bunların söyleyeceği bir şey var, bir eleştirisi var." "Her şeye bunların" kavramını kullanarak...
CAVİT ARI (Antalya) - Yakışıksız sözler!
ORHAN YEGİN (Ankara) - "Bunların" derken...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Bu doğru bir kavram değil. Bugün az evvelki konuşmanızda da Ekrem Bey'i ya da sizi dinlediğimiz zaman yani bu refah artışı, vatandaşlarımızın zenginleşmesi; ya, bunları verilerle desteklemeniz lazım. Bakın, millî gelirimiz düşüyor, kişi başına millî gelirimiz düşüyor. Tarihin en yüksek enflasyon ortamıyla karşı karşıyayız. İşsizlik verileri çok yüksek, tarihin en yüksek genç işsizliğini yaşıyoruz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Avrupa ülkelerinde de öyle; İngiltere'ye bakın, Fransa'ya bakın, Almanya'ya bakın.
DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Öyle değil.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Avrupa ülkeleri değil, bakın...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hatibe müsaade edelim lütfen, fikirlerini paylaşıyor.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Ekrem Vekilim, Avrupa ülkelerinde, EUROSTAT'ın verilerine baktığımız zaman, eğitim düzeyi arttıkça işsizlik sayısı artan ülkeyiz. Bu tablo doğru mu? Yani millî gelirimiz düşüyor, düşük gelir tuzağındayız şu an. Ya, bu gerçekçi verileri niye kabul etmiyorsunuz?
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bakın, bir şey söyleyeceğim, sadece bir şey söyleyeceğim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Karşılıklı konuşmayalım. Arkadaşlar, tamamlamamız gerekiyor, yarına bu kanun teklifini yetiştirmeye gayret ediyoruz, toparlamamız lazım.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Çevre ve Şehircilik Bakanı Ağrı'ya geldi. 2 şahıs geldi, dedi ki: "Biz iş istiyoruz." "Tamam." dedim, ellerinden tuttum, Bakan Bey'e getirdim.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, ikili diyalog usulümüz yok. Rica ediyorum ama uzatıyoruz, sonra konuşursunuz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Sadece şu cümleyi söyleyeyim, dedi ki: "Ekrem Bey, ben seni hemen şirkete yönlendireyim." "Efendim, ben kamu istiyorum." dedi. "Kamu yok." dedi. "Ben kamu istiyorum, kamuya geçmek istiyorum." dedi, şey yapmadı. Bakın, bunları mühendisler dedi, dolayısıyla, bir de burada gizli işsizlik...
CAVİT ARI (Antalya) - Ya, Ekrem Bey, ne anlatıyorsun Allah aşkına! Burada bir kişiyi anlatıyorsun, milyonlar işsiz ya!
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Ya, ama bakın, Sayın Çelebi...
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ekrem Bey, teşekkür ediyorum. Sibel Hanım, genele hitap ederseniz, rica ediyorum...
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Sayın Çelebi, ne olursa olsun ülkemizde ciddi bir genç üniversite mezunu işsizliği var, bunu kabul etmemiz gerekiyor. Ciddi bir gelir adaletsizliği var, servet dağılımının en yüksek yüzde 1'iyle en düşük yüzde 1'i arasında ciddi bir makas var ve ciddi açılıyor. Bir refah artışından bahsedemeyiz.
EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Bahsediyoruz, gelin, bakın.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Gerçekçi olmak zorundayız, ciddi bir alım gücü sorunu var, bunları yok sayamazsınız.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, her hatibe müdahale etmeyi bırakalım.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şimdi, ben kanun teklifinin kapsamına geliyorum.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bir saniye, ilave edeceğim sürenize.
Demokratik bir ortamdayız, aynı şekilde düşünseydik herhâlde hepimiz aynı partide olurduk, hepimiz aynı şeyleri söylerdik. Hepimiz aynı şeyleri söylüyor olsaydık burası demokratik bir ülke olmazdı zaten. Farklı şeyler söyleyeceğiz ve tahammül edeceğiz birbirimize. Her konuya sanki böyle hakaret varmış gibi, birbirimizi rencide ediyormuş gibi bakarsak demokratik bir ortamdan uzaklaşırız, tahammül kültürümüz de zayıflar. Rica ediyorum, farklı fikirlere, özellikle de sahip olduğumuzdan farklı fikirlere saygı duyalım, sırası geldiğinde biz de fikirlerimizi ifade edelim ama başka türlü bu işi tamamlayamayacağız.
Sibel Hanım, buyurun, devam edin.
SİBEL ÖZDEMİR (İstanbul) - Şimdi, konut piyasası özeline geldiğimiz zaman ise ciddi bir sorun bu sektör. Hazırlanan kanun teklifinde detaylı bir şekilde bütün aşamalar açıklanmış, bir fon mekanizması kuruluyor. İşte, yükleniciler, kamu bankaları ve bütün bu süreçteki bütün yetkiler de Cumhurbaşkanına bırakılmış; o fiyatların belirlenmesi, vadeler, faiz oranı, hangi bankalar bütün bu kapsamda Cumhurbaşkanının yetkisinde, usul ve esasları detaylandıracaksınız ama neticede Hazine Bakanı ve Cumhurbaşkanına bu yetki verilecek. Ama burada, işte, anayasal anlamda bir sorun alanı oluştuğu için ve bütçede ciddi bir kullanım yetkisi verildiği için, bu sorunları dile getirdiğimiz zaman... Kamusal görevimiz gereği bunları sormak zorundayız.
Şimdi, sektörde ciddi bir dengesizlik var. "Bir arz güvenliği sağlanacak." diyorsunuz. Yapılmış konutlar var, kimler alıyor bu konutları? Fiyatlar neden bu seviyede? Orta hâlli bir vatandaş Türkiye koşullarında neden bu konutları, var olan konutları satın alamıyor? Kredi mekanizması nedir? Yüklenicilerin belirlediği rayiç bedeller nedir? Ya, tamamen denetimsiz, sorunlu bir alan.
Şimdi, tabii, para, faiz, döviz kuru ve TL değer mekanizması; burası ciddi bir ekonomik sorun alanı olarak duruyor. İşte, bu yeni bir modelle bu aşılmaya çalışılıyor ama bu kısa vadede çözülecek bir sorun değil yani kısa vadede bunun etkisini yaşayamayacak vatandaşlarımız, bu çok uzun vadeli bir süreç. Sizin getirdiğiniz bu yapı, bu sorunu ne kadar çözecek; bizim kaygımız bu. Bunu çözebilecek mi? Üç ay içerisinde bir seçim bekliyor ülkeyi. Bu mekanizmaların hepsi çok sorunlu; TL'nin aşırı değer kaybetmesi, faiz, döviz kuru ve enflasyon, bu sarmal içerisinde, bu getirdiğiniz kanun teklifi ne kadar etkin olacak? Bir fon kurulacak, bu fonun çalışması ve sonuç vermesi... Bunları dikkatinize sunmak istiyorum.
Sayın Cavit Arı'ya teşekkür ediyorum, önemli bir konuyu açtı, o nedenle ben de söz aldım. Şimdi, Sayın Hazine Bakan Yardımcımız da burada, zaman zaman da ilettik bu sorunu, bu Komisyonun kabul ettiği bir kanun teklifiyle, kendini "evim mağdurları" olarak nitelendiren... Ve bu Komisyonda da işte yüzde 20 hizmet bedeliyle birçok firma lağvedilip belli firmalar belirlendi ve o firmalar üzerinden de "evim" mağduriyeti yaşayan vatandaşlarımızın bu mağduriyeti giderilmeye çalışıldı. Ama sorun devam ediyor Sayın Bakan Yardımcısı, ben TMSF Başkanlığına da ilettim bu sorunu. Burada, yüzde... Bir defa, firmalar kanunu uygulamıyorlar yani mevcutta da konutta sorunumuz var; buna da odaklanmamız gerekiyor. Yüzde 80 bedeli ve vade farkı var, geri alamıyorlar ücretlerini yani bu konunun tekrar detaylı çalışılması gerekir.
Artı, İstanbul'da, benim seçim bölgem olan Esenyurt'ta ciddi bir konut mağduriyeti var. Hayalden, kâğıt üzerinde satışlar yapılmış. 200 bine yakın vatandaş hukuksal bir sonuç alamıyorlar. Müteahhitler var, kâğıt üzerinde konutlar satılmış... Ya, bunlar da var, bu sorunları da gündeminize almanız gerekiyor. Salt, uzun vadeli bir proje değil, mevcut olan sorunlara da odaklanılması gerektiğini düşünüyorum.
Başkanım, anlayışınız için teşekkür ediyorum.