| Komisyon Adı | : | MİLLİ EĞİTİM, KÜLTÜR, GENÇLİK VE SPOR KOMİSYONU |
| Konu | : | Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, Konya Milletvekili Orhan Erdem ve 107 Milletvekilinin; Yükseköğretim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4884) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 24 .01.2023 |
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, kurumlarımızın değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Komisyon çalışmasının başlangıcında, başlangıcın tartışmalı olması nedeniyle biraz müdahaleci gibi bir durum oluştu. O, biraz benden kaynaklanıyorsa büyük oranda da atmosferden kaynaklanıyor, o nedenle yani müdahale ederek değil, anlaşılmasını sağlayıcı bir biçimde görüş ve düşüncelerimizi söylememiz lazım, şimdi onu yapmaya çalışacağım.
Başkanım, teşekkür ediyorum.
BAŞKAN EMRULLAH İŞLER - Rica ederim.
YÜKSEL MANSUR KILINÇ (İstanbul) - Öncelikle, teklifin 7'nci maddesiyle ilgili; kurumumuz bugünkü adıyla Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı. Bu kurumumuz sadece yasası Mecliste çıkan bir kurum değil, kuruluşu Türkiye Cumhuriyeti devletinde, aynı zamanda Meclis çatısı altında gerçekleştirilen bir kuruluş. "Millî İstihbarat Teşkilatı" adını alan kuruluşumuz hem ihtiyaçlarıyla, düzenlemeleriyle çeşitli evreler hem de uygulamalarıyla çeşitli evreler geçirmiş bir kuruluşumuz. Tabii ki yeni dünya, yeni dünyada yeni risk ve tehditler, bunların bilinir hâle gelebilmesi, Türkiye Cumhuriyeti devletinin en güçlü şekilde korunmasını sağlayıcı güvenlik ve istihbarat faaliyetlerinin yürütülmesi açısından da gerçekten, söylendiği gibi, güzide bir Kuruluşumuz. Güzideliği Meclisin içinde örgütlenmesinden başlayarak Türkiye Cumhuriyeti devletini koruma görevini kendi içinde yetiştirdiği kadrolarıyla, bir liyakatle yapmasından ve bu görevi başarıyla hâlen yürütüyor olmasından kaynaklanıyor. Burada çok badire atlatmış olsa bile, büyük oranda gelenekten gelen emek verenleriyle, kendini siper edenleriyle siyasetten de tümüyle uzak durmasından, uzak kalabilmesinden kaynaklanıyor.
Şimdi, bir akademi ihtiyacı bilinen bir ihtiyaç gibi görülüyor. Bu, hiç konuşulmamış ve gündeme gelmemiş bir konu değil diye biliyorum. Bu açıdan bakıldığında bir sorun yok ama bu, Türkiye Büyük Millet Meclisini bir sorumlulukla karşı karşıya getiriyor. Sadece bugünü değil, böyle bir çalışmayla ilgili yarını da yarınki ihtiyaçları da bir bütün olarak düşünme ve bunların yasal gerekliliklerini teklif etme görevi tam da bu teklifi getiren sayın hocalarımızın, saygıdeğer milletvekillerimizin görevi. Millî İstihbarat Teşkilatı Yasası Türkiye Büyük Millet Meclisinde adı çok bilinmeyen, çalışma usulleri de çok az binen bir Komisyonun da doğmasına neden olmuş. Türkiye Büyük Millet Meclisindeki Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu MİT Yasası içindedir. Yani bu konuyla ilgili çalışılırken bakılan MİT Yasası'nda bilinmese bile görülebilecek görevleri de zaten başka bir yasada değil, bu yasada, MİT Yasası'nda yazan bir Komisyondur. Şöyle düşünülebilir: Evet, Komisyonla alakası olmayabilir. Peki, alakasını şimdi anlatırsak, şimdi anlatamayacak biçimde, ayrıca alakasını da kurabilecek daha güçlü doneleri gündemimize getirebilirsek, getirirsek bir büyük eksiklik içinde olmuş olmayacak mıyız, yanlış bir şey yapmış olmayacak mıyız? O hâlde, sorun, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının bir akademi ihtiyacı ve teklifinden kaynaklanan bir durum değil; tam tersine, bu ihtiyacın en doğru biçimde, anayasal, yasal ve diğer gereklilikleriyle birlikte doğru kurgulanmasını ve olabilen en geniş mutabakatla ele alınmasını gerektirir.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde kurulan Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunun kuruluşuyla ilgili tartışmalara baktığımızda -Sayın Başkanımız, doğru, Komisyonda çalıştı, Komisyon üyesi olarak bulundu, görevler yaptı- nedeni mealen -çok uzatmamak için söylüyorum- devletin içinde, devleti hedef alan örgütlenmeler olabilir, gizlilik esaslı çalışan kurumlarda bu görülemeyebilir ve devleti tehdit edebilecek noktaya gelebilir. O nedenle de çağımızda, demokratik toplumlarda güvenlik ve istihbaratla ilgili alanların da millet adına, halk adına, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlenmesi ve bu denetimlerle aynı zamanda siyasetin de bu riskleri görebilmesinin sağlanması ve bunların bertaraf edilmesi için kurulmuştur. Millî İstihbarat Teşkilatı tarafından öncelikle önerilen denetleme ihtiyacı, tüm güvenlik ve istihbarat alanının denetimini gerektirmektedir; akademiyi de içermektedir, akademiyi de içermelidir. Dolayısıyla eksik bıraktığımız her şey yeni tartışmalara... Anayasa'yla ilgili zaten tartışmalı bir durum. Hani, bu arada, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının anayasal tartışmayla ilgili, Anayasa'ya uygunluk tartışmasıyla ilgili, tartışmanın içinde görüşünün açıklanmasıyla ilgili belki tam anlaşılamadı, ben de tam söyleyemedim, şimdi burada da bunu da ifade etmek istiyorum ki bunu da sadece doğru bulmuyoruz, sakıncalı da buluyoruz.
Çok uzatmayayım, İşin özeti şu: Bu, çalışılmamış, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının ihtiyaçlarıyla ilgili, bir ihtiyacı karşılamaya yönelik olsa da büyük sıkıntıları yaşamasına neden olabilecek, tartışmalı hâle gelmesine neden olabilecek haksız bir duruma neden olacağı şimdiden belli olan bir düzenlemedir. Evet, Mecliste, Genel Kurulda sizi izliyorum; başından ifade ettiğiniz gibi, dersinizi iyi çalıştığınızı da söylediğiniz için kutluyorum, ben de öyle olacağından, olduğundan çok kuşku duymuyorum ama bu yanının kesinlikle gözetilmediği, bakılmadığı, değerlendirilmediği ve çalışılmadığı çok nettir.
Şimdi, konunun Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunda da değerlendirilmesini istedik; teklifiniz tarafımızdan öğrenildiğinde Komisyon Başkanımıza durumu ilettim. Bu yetmedi, ayrıca, Cumhuriyet Halk Partisinin grup üyeleri olarak Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Başkanlığına, Komisyonun konuyla ilgili tali komisyon olarak -maddeyle ilgili tümüyle ilgili değil- maddeyle ilgili tali komisyon olarak değerlendirilmesi gerektiği yönünde başvurumuzu da yaptık. Bununla ilgili bir değerlendirme yapılmamış olmasını, kurumların ihtiyaçlarının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından görüldüğünde, bununla ilgili düzenlemelere dair göremeyeceğimiz, bilemeyeceğimiz, değerlendiremeyeceğimiz alan ve unsurları görmemizi sağlayıcı bir çalışmanın eksikliğiyle, sorumlu ve sıkıntılı olacağını biliyorum. "Bu sıkıntılar neler olabilir?" tartışması çok önemlidir; yeni paralel yapılanmaların kurumlara genellikle de dış organizmalardan sızdığını biliyoruz, Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığımız bunu en acı biçimde yaşamıştır. BTK'nin Daire Başkanı, Milli İstihbarat Teşkilatımızın -o günkü adıyla Millî İstihbarat Teşkilatının- elektronik sistemlerini yönetecek noktaya gelmiştir, Fetullahçı terör örgütünün bir elemanı olduğu anlaşılmıştır. Şimdi, Millî İstihbarat Teşkilatı, Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu tarafından denetlenen bir kurum, denetlemeyle ilgili de şimdiye kadar sorun yaşamadığımız bir kurum ama bu alanla ilgili bir düzenleme olmayınca onlar da kendi sınırları içerisinde bir rapor düzenleyecekler, dolayısıyla bu alan da böylece denetimsiz kalmış olacak.
Uzun uzadıya anlatılabilir, özetle: Anayasal yanıyla ilgili zorlama yorumlara katılmadığımızı ve bunu Millî İstihbarat Teşkilatı Başkanlığının ve gelecekte çok daha büyük görevler yapacak olan, özellikle ikili ve çok uluslu anlaşmalarla yürütülen istihbarat çalışmalarında, istihbarat diplomasisi açısından çok önemli görevler yapacağını düşündüğümüz, henüz bir bilgi edinmediğimiz ama muhtemelen öyle olduğunu umduğumuz yeni bir çalışmayla ilgili sorunlu ve sıkıntılı bir başlangıcı bu alanda, güvenlik alanımızda Güvenlik ve İstihbarat Komisyonunun kendisi adına görev yaptığı Türkiye Büyük Millet Meclisinin de hak etmediğini düşünüyorum.
Teşekkür ediyorum.
Saygılar sunuyorum.