| Komisyon Adı | : | (10 / 6818, 6819, 6821, 6822, 6823, 6824, 6825) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü ve Hukuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü temsilcileri tarafından yapılan sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 25 .01.2023 |
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Çok teşekkür ediyorum ben de.
Öncelikle, sevgili bürokratlarımıza çok teşekkür ediyorum. Tabii ki verdikleri bilgiler çok kıymetli. Gülser Hanım'la yıllardır burada teşrikimesai yapıyoruz o anlamda da verdikleri bilgileri gerçekten kıymetli buluyorum bir hafızası olduğunu da biliyorum ama Komisyonumuzun ilk toplantısında da aslında aynı endişe ve kaygıları dile getirdik. Sonuçta, biz, iki yılda bir, çocuğa yönelik cinsel istismar olsun, ihmal olsun, suça itilmiş çocuklar olsun, erken yaşta zorla evlilikler olsun ya da kadına yönelik şiddetle ilgili olsun komisyonlar kurmak gereği duyuyorsak ortada çözemediğimiz bir sorun var demektir, önleyemediğimiz büyük bir sorunumuz var demektir yani gerçekten ara sıra da şey oluyoruz yani burada kimse kimseyi suçlamak, kimseye kimseyi töhmet altında bırakmak için bir mesai yapmıyor. Öncelikle, bu savunma, sürekli bir saldırma, söz kesme üslubumuzu terk etmemiz gerektiğini düşünüyorum, gerçekten Komisyonumuzun etkin ve verimli çalışmasına çok büyük bir engel teşkil edeceğini düşünüyorum yani bu anlamda da Sayın Başkanım, gerçekten evet görevimizi....
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Görevinizi yapın diyorsunuz.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Yok, yok; hayır, asla öyle bir hakkımız, haddimiz yok.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Latife yapıyorum ben, teşekkür ederim.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Herkes görevini biliyor ama en azından hani söz kesmeyelim, tahammül edelim yani bu kadar hayati bir konuda, bu kadar hassas bir süreçte biz birbirimizi dinleyemiyorsak bu Komisyonu bence baştan kapatalım gidelim, ilk önce onu söylemek istiyorum.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Evet, dinleyeceğiz, dinleyeceğiz birbirimizi.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bakın, burada gerçekten çok değerli bilgiler verildi ama bu kadar çalışmaya, bu kadar projeye sizlerin, biz siyasilerin her işini mükemmel yapmasına rağmen Türkiye'de bu kadar istismar olayı, çocuğa yönelik cinsel istismar vakası -ki birçok konuşmacı arkadaşım da dile getirdi "Bu sadece buz dağının ucu." dedik yüzde 10'u belki değil, yüzde 5'i değil yani yansımayan bir o kadar 4-5 katı 10 katı bize ulaşmayan, adli mercilere ulaşmayan vaka var, bu gerçekle konuşuyoruz bu kadar çoksa demek ki bir şeyler eksik, demek ki bir şeyleri eksik yapıyoruz. İlk önce bu öz eleştiriyi yapmak için buradayız, başka bir şey için değil, bunun için çaba göstermemiz lazım, eksikleri dile getirmemiz lazım ama sayın bürokratlarımız sadece projeleri dile getirdiler. Tabii, Komisyonumuzu sadece... Teorik bilgi çok kıymetli bunlar her yerden ulaşabileceğimiz bilgiler, daha önce kurulan komisyonlarda da tekrar tekrar dile getirilen bilgiler, çok kıymetli ama onun için bu Komisyonu kurmadık öncelikle onu söyleyelim. Bir olay var yani toplumsal öfkeye, toplumsal infiale neden olan bir olay daha var ve maalesef tek olay da değil. Bakın, bu olayın ortaya çıkmasından sonra birçok vaka var yani ben de çıkardım, bunları sizler de takip ediyorsunuz, emin oluyorum, bundan hiçbir şüphem yok ama demek ki bir sıkıntımız var. Dolayısıyla burada bizlere düşen aslında bu öz eleştiriyi yapmaktı, siz değerli bürokratlarımız da. Evet, mesela, neyimiz yok yani eksik olan ne? Hâlâ bir kayıt sistemimiz yok, veri tabanımız yok. Şimdi konuştuk, ben de eleştirdim burada gerçekten sizleri. Yapıyoruz, ediyoruz, tamam da neye göre karşılaştırıyoruz? Yani kayıt sistemimiz nerede? Veri tabanımız nerede? Eğer bir datanız yoksa zaten ne kadar yol aldığınızı, alamadığınızı nereden anlayacaksınız Allah aşkına? Yani Lanzarote Sözleşmesi'nin altında imzamız var, "Kayıt sistemi." diyoruz, "Bir sürü alanda eksiklikler devam ediyor." diyoruz. İşte, ÇİM'ler hâlâ 22 ilde ÇİM yok. E, kaç yıl geçmiş? Hani yüzde 100'e ulaşacaktık, neden ulaşamadık? Bunu bir kendimize sorgulamamız gerekiyor. E, koordinasyon eksikliği, kadına yönelik şiddet konusu olsun, çocuk istismarı, ihmali olsun en büyük eksikliklerin belki başında bu birimler arasındaki koordinasyonumuzun yeterince olmaması. Çocuk koruma merkezlerimiz olsun, ÇİM'ler olsun, hepsinde eksiklikler var. ÇİM'lerde çocuklar tekrar tekrar örselenmeye maalesef devam ediyor. Bunun için oluşturmuştuk oysa ki ama hâlâ personel eksik, hâlâ eğitimsiz ve en önemlisi de -ben de çok kıymetli buluyorum Sayın Kerestecioğlu'na da bu anlamda katılıyorum- bu teorik bilgiler zaten çalışmalarımızda var. Bizim asıl sorunumuz, uygulamada, alanda mahalinde neler var? Evet, sizler yapıyorsunuz, veriyorsunuz kitapçıkları, dağıtıyorsunuz da o kişiler bunun ne kadarını uygulayabiliyor, ne kadarını anlıyor, ne kadarını hayata geçirebiliyor? Ki 2016'da kurulan Komisyonda, biliyorsunuz -Karaman olayında- ziyaretlere gittiğimizde bu acı itirafı alandaki uygulayıcı ifade etmiş: "Bana verildi kitapçıklar, evet, dağıtıldı ama ben bunun eğitimini almadım, ben bilmiyorum." dedi. İşte, bu gerçekleri bizim alanda tespit etmemiz lazım, buna göre önerilerimizi geliştirmemiz lazım.
Hatırlarsınız, yine 2016'da, toplumsal öfkeyi arttıran bir olay yaşadık, akabinde 2018'de gene bir Komisyon kurulmaya çalışıldı. Hatırlarsanız, dönemin Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ da işte, 6 bakanlıkla bir araya gelip bir çalışma yöntemi belirlemeye çalıştı, grupları, bizleri de ziyaret ettiler. O dönem demişti ki Sayın Akdağ: "Ben 2018 yılını acil eylem yılı ilan etmek istiyorum." İşte bununla ilgili gene Mağdur Hakları Yasa Tasarısı'yla ilgili "Bu tasarı içinde bu önlemleri getireceğiz." dedi ve en önemlisi 2013-2017 yılları arasında Ulusal Çocuk Hakları Strateji Belgesi Eylem Planı'nı ilan ettiniz. Bununla ilgili ne yaptık biz? Ve tek oldu bildiğim kadarıyla, akabinde herhangi bir eylem planı, strateji planı yeniden ilan etmedik, ilan ettiklerimizi yapmadık.
Bir kere, bizim değiştirmemiz gereken sağlıksız bir zihniyet var, buna yönelik bir çaba göstermek zorundayız. Yani 6 yaşındaki, 12 yaşındaki, 7 yaşındaki, 13 yaşındaki, 15 yaşındaki bir çocuğun evlenebileceği düşüncesini bu toplumun kafasından yok etmek zorundayız yani asıl çalışma alanımızın bu olması lazım, bununla ilgili ne yapmıyoruz, ne eksik kalıyor, bakmamız lazım. Sayın Gülser Hanım dedi ki: "H. K. G. bize 2020 yılında başvurusunu yaptı ama bizim yetkimiz buraya kadardı." Evet, belki sizin yetkiniz oraya kadardı ama yetkisi oradan sonra başlayacak olan birimlere ulaşmak da sizin görevinizdi muhakkak; o iletişimi sağlayacak, o süreci yürütecek, hemen müdahale edecek... Ve en önemlisi de bu olay tek bir vaka değil maalesef, acaba ne oluyor, bunun gibi kaç çocuğumuz var diye hangi önlemleri aldınız? Ben gerçekten merak ediyorum. Neler yaptınız o süreçte, 2020'den sonra, ya da daha öncesinde? Onları da gerçekten çok merak ediyoruz.
"Önleme" çok önemli çünkü çocuk istismarının konuşulduğu her yerde bu olayların münferit olmadığını tekrar, tekrar, tekrar ifade ediyoruz, dolayısıyla münferit olmayan bir şeyin toplumsal olduğu gerçeğiyle hareket etmemiz gerektiğini çok önemsiyoruz. Önlemek için, korumak için neler yapıyoruz? Onlar gerçekten çok havada kalıyor, sonuç, yok; yani "Yapacağız." "Edeceğiz." diyerek değil, rakamsal olarak bunları ifade etmemiz lazım.
ÇİM'lerle ilgili gerçekten hâlâ sıkıntılar var; tekrar tekrar Komisyon kurmak, bu Komisyonlarda çalışıp o raporları tarihin tozlu raflarına atmak sorunu çözmüyor. O yüzden, başa dönelim, gerçekten bir an önce, Parlamento çatısı altında, daimî, müstakil bir çocuk hakları komisyonunun kurulmasının bu farkındalığın yaratılmasında, bu takibin sağlanmasında çok kıymetli olduğunu düşünüyorum.
Şimdilik bu kadar sorularım, daha sonra da devam edeceğim. Çok teşekkür ediyorum.
BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Teşekkür ediyoruz.
Candan Hanım, soru sormadınız.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sordum aralarda, anlamışlardır diye düşünüyorum kıymetli bürokratlarımız.
AHMET ÖZDEMİR (Kahramanmaraş) - Anlamakta zorlandık; yok konuyu anladık, güzel, sadece soru kısmını anlamadık.
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Soru kısımları da var aslında ama anlayan anlamıştır diye düşünüyorum.