KOMİSYON KONUŞMASI

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarım, değerli bürokratlar, değerli basın mensupları, sivil toplum kuruluşlarının ve meslek kuruluşlarının değerli temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar -bir seçim öncesi görüştüğümüz bu kanun teklifi- doğrudan doğruya vatandaşla, iş yerleriyle ve devletle ilgili bir kanun teklifi görüşülürken, burada yasama yapılırken bunun ne getireceği, vatandaşa ne getireceği, devletten ne götüreceği, kime faydasının olduğu, kime zararının olduğu, faydası ile zararının mukayesesi, bunlar üzerinde durulur; getirdiği götürdüğünden fazla mıdır, bunlara bakılır.

Şimdi, bu, vergiyle ilgili. Vergi, devlet egemenliğiyle ilgili bir konudur, çok önemli bir konudur; devletin ayakta durabilmesi, devlet egemenliği konusuyla ilgili. Biraz önce teklif sahibi Mustafa Bey anlattı, bu konu 16 kere gündeme gelmiş 2003'ten beri, 16 kere ve 10 kere kanun çıkmış bununla ilgili olarak; bu kanunların 6'sı ihyayla ilgili, uzatmayla ilgili.

Şimdi, bunun çok önemli bir götürüsü olur getirisinden ziyade; bunu düşünmemiz lazım. Evet, seçimdir, vatandaşlar da istiyor ama bizlerin düşünmesi gereken, bunun devlete olan, devlet kurumlarına olan, devlet egemenliğine olan zararlarıdır; bu tarafı üzerinde de hep beraber düşünmemiz lazım.

Şimdi, 16 kere kanun çıktı. Sayın Demiröz yanınızda oturuyor Sayın Elitaş, bundan önceki kanun teklifi haziranda yasalaşmış ve daha önce Sayın Demiröz teklifin sahibiymiş, ilk imza sahibiymiş; o, açıklamalarda bulunmuştu, onlara baktım. Mesela, verdiğiniz etki analizine göre 521 milyar lira...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Asıl olarak, vergi aslı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Vergi aslı mıdır bu?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Alacak aslı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Hayır, bu tümü anladığım kadarıyla, tümüdür.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Alacak aslı bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Faiziyle beraber.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, bakın, bu 521 milyar lira... "Maliye Bakanlığının vergi dairelerine ödenmesi gereken toplam 521 milyar lira alacağı vardır." diyorsunuz

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Faizi hariç.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Gecikme zammı hariç, evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama bu belirtilmiyor. Ne kadar?

Şimdi "Alacaktan asla vazgeçmiyoruz; aslından vazgeçmiyoruz, ferîlerinden vazgeçiyoruz." dediniz. E, ne kadardır aslı?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 521 milyar.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Zannetmiyorum, hayır. Aslı mıdır bu? E, peki ferîleri ne kadardır? Yani bizim burada yapılandıracağımız rakam ne kadardır Sayın Başkanım? Şimdi, burada "Ferîlerini yapılandıracağız." diyoruz "Ferîlerini kaldıracağız, yeniden yapılandıracağız." diyoruz -meslektaşlarımız var, Uğur Bey de burada- ne kadardır bu meblağ; ben soruyorum.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Söyleyeyim mi Sayın Başkanım?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E, tabii, bunları bilmemiz lazım Sayın Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, arkadaşlar, bakın; 521,2 milyar lira alacak aslı var; 316,1 milyar lira gecikme zammı var; toplam 837,3 milyar lira alacak girmektedir.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ama bu yok etki analizinde Sayın Başkan, bunlar yok, bunları nereden... Şimdi, bunlar önemli konular, bunları bilmemiz gerekiyor. Ne kadar dediniz?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Bu alacakların yaklaşık yüzde 60'ının tahsil kabiliyeti kalmamış. Biliyorsunuz, bu amme alacaklarında...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - 896 milyar mı oluyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 837 milyar.

Yani yüzde 60'lık kısmının, 500 küsur milyar liraya yakın kısmının tahsil kabiliyeti kalmamış. Burada 300 ila 350 milyar liralık bir kısmın bu barış kapsamına gireceğini düşünüyoruz. Aslında, bu zaman aşımlarını -biliyorsunuz tahsil zaman aşımları vesaire gibi konular var ama- bazı yerlerde durduran hususlar var, siz de çok iyi bilirsiniz bu konuyu, Sayın Hamzaçebi de bilir bu meseleyi. Yani bu durduran hususlar çerçevesinde artık donuk alacak hâle gelmiş alacaklar var, her seferinde bunlar girer...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Ne kadardır donuk alacaklar?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İşte, 500 milyar civarında diyorum bu "donuk alacak" diye ifade edilen, çok önceden gelen miktar.

Sosyal Güvenlik Kurumuyla ilgili konuyu da söyleyeyim: Sosyal Güvenlik Kurumunun 196 milyar lira alacak aslı var, 166 milyar lira da gecikme zammı, gecikme cezası olmak üzere toplam 362 milyar lira alacak bu sistemle yapılandırmaya girmektedir.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bu, bunun içinde mi?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 837'nin içinde değil o.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bir de 3'üncü maddede 181,7 milyar var...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Onlar davalık olan kısımlar, kesinleşmemiş olanlar...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Evet, Bülent Bey, devam etsin.

Buyurun.

(Uğultular)

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım, tekrar sükûneti temin ederseniz, yine fısıldaşmalar var.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Vallahi, ben uyarıyorum ama biraz da takdir vekillerimizin. Sükûnete davet ediyorum tekrar.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Çünkü sorulması gereken çok soru var.

Sayın Elitaş, mesela, bu kadar kanun teklifi var, bu kadar kanun çıktı; bunların ne faydası oldu? Yani biz bunları yaptık da bu yirmi yıl içerisinde 10 kanun çıktı, 6 da uzatma, ihya çıktı; peki, bunların sonucu ne oldu? Yani bunların sonucunda maliyenin, SGK'nin, kamunun alacakları azaldı mı? Şimdi, ben bakıyorum, geçen sefer Vedat Bey'in teklifi sırasında 401 milyarmış bu 521 milyar olan, verilen rakamlar doğruysa. E, ne oldu? Bir buçuk yılda 401 milyar 521 milyara çıkmış, azalmamış. O zaman yani bunun kamuya, maliyeye, vergiye ne faydası var? Ayrıca, bunun gerçekten ne kadarı vergidir, ne kadarı vergidir bunun? Bir faydası yok gördüğüm kadarıyla, artıyor, azalmıyor...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Kuşoğlu...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Not edip topluca cevap verirseniz, sonunda size söz vereceğim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Peki Başkanım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çünkü diğer türlü ilerlememiz zor olur.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Başkanım, acemiliğimize geldi, kusura bakmayın.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Estağfurullah.

Notlarımızı alalım, herkes geneliyle ilgili konuştuktan sonra topluca bir değerlendirme için size söz vereceğim; siz bir cevap, değerlendirme yapacaksınız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Ağbaba burada bulunduğuna göre bir şey var yani, Ağbaba niye burada, bunu merak ediyorum.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Tecrübeyle sahip, sen varsan mutlaka bir inlik cinlik var, katakulli var mutlaka; araya bir şey sıkıştırır, dikkat edin. Onun için geldim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sen benden sorumlu genel başkan yardımcısı mısın?

VELİ AĞBABA (Malatya) - Onun için geldim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Kuşoğlu, devam edelim.

Soruları not alalım arkadaşlar, teklif sahibine bilgi iletilmesi gerekiyorsa iletelim, en sonunda topluca bir cevap vermesini talep edeceğim.

VELİ AĞBABA (Malatya) - Başkanım, beş dakika süresini aldı sayın hatibin.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Onu ilave edeceğim.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Elitaş, şimdi, geçen sefer mesele SGK'de 16 milyon kişi ve iş yeri varmış, bu sefer düzenlemeyle borcu bulunan 3 milyon 277 bin iş yeri ve 14 milyon sigortalının kuruma olan borçları yapılandırılacaktır. Yani daha önce 16 milyonmuş, şimdi 18 milyona çıkmış. Kimse borcunu ödemiyor o zaman. Yani iş yeri sayısı itibarıyla da bakınca, sigortalı itibarıyla da bakınca, vergi borcu olanlar itibarıyla da bakınca maliyeyi kapatsak da olabilir yani akaryakıt istasyonlarından aldığımız, sudan, elektrikten aldığımız vergiyle...

VELİ AĞBABA (Malatya) - Zaten açıktan alıyorlar.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani Maliye Bakanlığını bitiriyor bu kanun. Bu tarafını düşünmemiz gerekmiyor mu? Yani yirmi yılda çıkarılan 16 tane kanun ve Maliye Bakanlığı bitmiş bu rakamlara göre.

Ben, şunları da bilmek isterim, sizin de merak ettiğinizi düşünüyorum. Şimdi, bu rakamlar hangi vergiler itibarıyla söz konusudur? Bunların tümü vergiyle ilgili değil, parafiskal gelirler de söz konusu, içerisinde var ama mesela bunun ne kadarı KDV'dir, ne kadarı kurumlar vergisidir, ne kadarı gelir vergisidir? Bunlarla ilgili...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Biraz sonra söyleyeceğim.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Siz onları bir hazırlayın.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkanım, siz konuşmanızda dediniz ki: "Böyle kapsamlı, güzel bir etki analizi." Zarfa bakınca öyle görünüyor ama mazruf öyle değil, maalesef.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Takdir sizin, ben yorum yapmayacağım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Şimdi, bunların bir de bölgesel dağılımı var Sayın Elitaş. Şimdiye kadar bu yapılan yapılandırmalarda bölgesel olarak durum nedir? Hangi bölgelerden daha çok, hangi illerden daha çok alacak var, hangi iller vergisini ödüyor, hangi iller ödemiyor, hangi iller ödememeyi alışkanlık hâline getirdi, bu sektörel olarak nasıldır? Sektörler itibarıyla bunları da bilmemiz gerekir. Hangi sektörler borç ödemiyor, hangi sektörlerde sorun var, sıkıntı var? Ekonomiyi bu rakamlarla öğreneceğiz, buna göre bu kanunu çıkaracağız. Bunlar bilinmesi gereken rakamlardır. Muhakkak sizin, teklif sahibi olarak bilmeniz gereken, bize de aktarmanız gereken rakamlar, Plan ve Bütçe Komisyonu bunlar üzerinden yorum yapacak. Yoksa prensip olarak kimse bir seçim öncesinde hele böyle bir af kanununa karşı çıkmaz ama hiçbir şekilde bu konuları bilmemek, bunların aslı ne kadardır, ferî ne kadardır, hangi vergilere aittir, hangi parafiskal gelirlerdir bunlar? Bunlar iller itibarıyla miktar olarak nedir, sektörler itibarıyla nedir? Bunları bilemiyorsak bu kanunu çıkarmayalım. Burası iş yapmıyor demektir, hiçbir anlamı yoktur ve şimdiye kadar yapılan bu düzenlemeler, çıkan af kanunları demek ki çok büyük sorun, sıkıntı getirmiştir Maliye Bakanlığına ve Maliye Bakanlığının işlevini yok etmiştir. Maliye Bakanlığının vergi toplama işlevi yoksa devlet de yoktur. Maalesef, öyle arkadaşlar. Devleti yok etmişiz, bu tespiti yapmamız lazım

SGK'de çok önemli bir sıkıntı var. Perşembe günü görüşeceğimiz EYT sonrasında SGK'nin 2023 bütçesine göre hazineden alması gereken yardım 582 milyar liradır. Bu tabii, iyimser bir rakamdır, bu 1 trilyonu bulacaktır. EYT sonrası da bu, çok daha fazla artacaktır. Bunlarla ilgili neler yapılıyor? Bunlarla ilgili falan hiçbir bilgi yok maalesef, bunlar hiç düşünülmeden, devletin geleceği düşünülmeden yapılan düzenlemeler.

Şimdi "2 bin liradan vazgeçiliyor." dediniz. 2 bin lira hangi yıldan gelirse gelsin aslı ve ferîleriyle beraber hesaplanıyor. Yani bazı kişilerin 100 lirasını affediyoruz, bazı kişilerin 1.500 lirasını affediyoruz, bir eşitsizlik söz konusu. Zaten böyle bir konuya girince bir eşitsizlik söz konusu oluyor. 2 bin liradan vazgeçilmesinin sebebi büyük ihtimalle bunların takip edilmesinin masrafının, maliyetinin daha yüksek olmasıdır. Yani 2 bin lirayı takip etmek için yaptığınız iş, harcama, tebligat vesaire daha fazladır, o nedenle vazgeçiliyor ancak bu da bir haksızlık doğuruyor, onu da kabul etmek lazım.

Ayrıca mesela stok beyanı getiriyorsunuz, yüzde 3'tü alınacak vergi değil mi? Mesela ben müteahhit olsam bünyemde olmadığı hâlde 100 milyon liralık demir, çimento gösteririm, yüzde 3 vergisini öderim, 3 milyon.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Stok beyanında katma değer vergisinin yarısı.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - E, işte bunu öderim, ondan sonra da daire satışlarını yaptığım zaman maliyeti olarak dikkate alınır. Bu şekilde çıkarsa yani yasal olarak vergi kaçırmasına da müsaade etmiş oluyorsunuz. Bunun ayrıntılarına da dikkat etmek lazım yani çıkarılan kanun vergi kaçakçılığına ya da vergi düzenlemelerine sebep olabiliyor, bunların ele alınması lazım.

Şimdi, geçen sefer, SGK'de... 196 milyar şu anda alacak var ya, bununla ilgili 47,8 milyar tahsilat yapılması bekleniyor. Yani 196 milyar alacak var; 47,8; bu tahsilat da ferîleriyle beraber herhâlde. Ya, dörtte 1'in altında, nedir bu beklenti? Niye bu kadar düşük? Geçmiş yıllardaki uygulama sonuçlarını bir verebilir misiniz?

Sayın Başkan, "Bunların zamanı gelince, sırası gelince cevap verin." dediniz ama bunlara cevap verilmeyecek, şimdiden biliyoruz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Hem genelinin sonunda hem de her bir maddede detayları konuşacağız ve cevaplar isteyeceğiz tabii.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani 196 milyarlık bir alacak söz konusu olacak da beklenti 50 milyarı bile bulmayacak, ya, nedir bu? Nedir sebebi? Geçmişteki uygulama örneklerini bilmemiz lazım.

Sayın Elitaş, geçmişte yapılan, mesela, en son hiç olmazsa 2021'deki yapılandırmayı, affı çıkarırsak, sonuçlarını görürsek bunları hiç olmazsa değerlendirelim, sonuçlarını görelim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 6111'den bu tarafa olan...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Bu geçmiş uygulamanın sonuçları herhâlde, onu bir dağıtalım.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Değerli arkadaşlar, bu kanunun çıkarılmasının sebebi seçim öncesi vatandaşın yükünü azaltmak ama mesela en fazla şikâyet edilen, muzdarip olunan konulardan bir tanesi de köprü geçiş borçları. Özellikle, özel sektörün KÖİ projeleri kapsamında yapılan yollarda, köprülerde kamyoncuların çok önemli borçları var. Yani kamyonun fiyatı kadar borcu olanlar var, bunlar kapsamda değil, bunların da dikkate alınması lazım Sayın Elitaş. Yani diyeceksiniz ki: "Bunlar kamunun değil." ama bunlar sonuçta kamunundur. Nasıl KKM'yle özel bankalar para veriyor mudilerine, hazineden karşılanıyor, Merkez Bankasından karşılanıyor, buna da bu şekilde itiraz edemezsiniz, bunların da ödenmesi gerekir. Yani af çıkarıyorsak, amaç bu tür borçları hafifletmekse, vatandaşın borçlarını bunun da çıkması lazım. Yani özel köprü geçişlerinin, yol geçişlerinin borçlarının da bu kapsama alınması lazım.

VEDAT DEMİRÖZ (İstanbul) - İcra takip dosyaları 2 bin liraya kadar kaldırıldı...

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Eğer özel sektörse onlar da girmeyecek demektir. Mesela, kamyonun bedeli 300 bin lira, 300 bin lira kapsama girmiş; trafik cezalarında benzer durum var, tüm trafik cezaları girmiyor. Yani özellikle, mala ve cana kast edilmemişse...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Alkol, uyuşturucu, drift ve ölümlü trafik cezalarında olanlar giriyor mu onların içine?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Yani kasıt yoksa aslında girmemesi lazım. Eğer bir kasıt yoksa cana, mala kastı yoksa kişilerin o zaman hepsini kapsama almamız gerekir diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, bu, 22'nci maddeydi zannediyorum, köy tüzel kişiliğiyle ilgili konu da şöyle: Mesela, Ankara bir büyükşehir, Ankara'nın hemen yakın çevresinde köyler var, bunlar köy olarak geçiyor, Bağlıca köyü, Hacılar köyü falan ama buralar köy olmaktan çıktı, buralar köy değil, buralar lüks villaların olduğu, herkesin, aşağı yukarı Ankara'nın zenginlerinin yaşadığı yerler; buralarda tutup da biz nasıl su parasını, vergiyi, belediye gelirlerini yüzde 50 azaltırız, bu doğru bir şey değil; oralar köy değil çünkü, köy olmaktan çıkmış, neden bunu yapıyoruz ki? Mesela, Bodrum'da köy görünen yerler var, köy değil oralar, lüks yerler. Şimdi, buraları nasıl köy kabul ederiz de vergiyi, su parasını düşürürüz, bunu anlamak mümkün değildir, farklı bir kriter konması lazım. Eğer köyler için bir iyilik yapmak istiyorsak kriterin çok farklı olması lazım. Hani, şuradaki, Gölbaşı'nın civarındaki köylere bakın, birçoğu tarımla uğraşmıyor ve tamamen iskân alanı hâline gelmiş lüks yerler; oralarda yanlış...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Toparlarsak sevinirim, maddelerde detaylara girebiliriz.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Başkan, maddelerde detaylarına girelim inşallah ama bu, biraz önce söylediğim bilgilerin verilmesi lazım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Geçmiş uygulamaların sonuçları dağıtılıyor.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, çok teşekkür ediyorum Sayın Başkan.