KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim.

Sayın Elitaş, şimdi, burada da tekrar cezaları affediyorsunuz, bunu biliyorsunuz değil mi? Cezaları şöyle, şu şekilde affediyorsunuz: "İdari para cezalarının asıllarının yüzde 50'si silinecektir, geri kalan yarısına da yurt içi ÜFE uygulanacaktır yani yüzde 9 uygulanacaktır." diyorsunuz. Yani şimdi, şöyle: Bakın, kayıt dışı işçi çalıştırmanın yaygın olduğu bir ülkedeyiz. Ya, düşünün ki bir inşaat sektöründe olsun, diğer sektörlerde kayıt dışı işçi çalıştırmak çok yaygın. Zaten sosyal sigorta müfettişleri, biliyorsunuz, işletmelerin -siz söyleyin Sayın Elitaş- yüzde kaçını denetliyor? Yüzde 1'ini bile denetleyemiyor bence. Şimdi, burada da yakalayanlar... Hani, diyelim ki burada idari para cezası niçin çıkıyor? Kayıt dışı işçi çalıştırmada çıkıyor. Bu kayıt dışı işçi çalıştırmada sigorta müfettişlerinin yakaladıklarına da diyorsunuz ki "Cezaların yarısını affediyorum, yarısını da yurt içi ÜFE'ye endeksliyorum." Zaten cezalar kuşa dönmüş olacak.

Ben, yine aynı soruyu size soracağım, demin cevap vermediniz vergilerle ilgili ama bu SGK müfettişlerinin yakaladığı idari para cezalarıyla ilgili, bu yaptığınız uygulama caydırıcılığı azaltmıyor mu? Ben kayıt dışı işçi çalıştırırım, nasıl olsa Sayın Elitaş af yasası getirir, cezaları düşürür, yurt içi ÜFE'ye endeksler, 3 kuruşa, cezaları kuşa döndürür, ben kayıt dışı işçi çalıştırmaya devam ederim." anlayışını yaygınlaştırmaz mı Sayın Elitaş? Size net bir soru soruyorum; bu bir.

İkincisi, diyorsunuz ki: "Alacaklıların ferilerinin yüzde 40'ının ödenmesi hâlinde kalan yüzde 60 da silinecektir." Burada da caydırıcılığı azaltan bir düzenleme yapıyorsunuz.

Diğer bir önerim de şu Sayın Elitaş: Bakın, hani, belli küçük işletmeleri bu vergi cezaları zorlayabilir. Yani o anlamda, benim yine burada önerim, 100 bin liraya kadar olan vergi asıllarının ve cezalarının bu sisteme girmesidir. Büyük işletmelerde, büyük sermayeye ait işletmelerde milyarlarca liralık bu prim borçlarının, ceza borçlarının affedilmesine karşıyız. Buna ne dersiniz yani bir üst sınır koymayı düşünüyor musunuz?

Sonra da şunu soracağım, bu genel sağlık sigortasıyla ilgili Sayın Elitaş...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yalnız tartıştığımız şeyleri tekrar tekrar tartışmak doğru mu arkadaşlar?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, değil.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Yani o üst limiti önergede yaptınız, oyladık.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, burada da "Aynı şeyi öneriyorum." dedim. Yalnızca bir cümle söyledim, "Burada da bir üst limit öneriyorum." dedim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - SGK boyutuyla.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - SGK boyutuyla öneriyorum Sayın Başkan yani cezaların üst limiti olsun ki hani küçük işletmeler yararlansın, büyük şirketler de...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ama bunu defalarca söylediniz, bir önerge de verdiniz, önergeyi de tartışıp oyladık; hani o anlamda söylüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, o vergilerle ilgiliydi, bu cezalarla. Şöyle ki: Büyük işletmeler binlerce kişiyi kayıt dışı çalıştırabiliyor ve orada çok ciddi cezalar burada silinebiliyor, o açıdan söyledim. Ben KOBİ'lerden ve esnaflardan yanayım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben de şunu söylemek istiyorum hani bir Komisyon Başkanı olarak: Değerli arkadaşlar, elbette uzlaşmak güzel bir şey, keşke her konuda uzlaşma olsa ama uzlaşmamak da gayet doğal bir şey demokratik ortamlarda, farklı partilerin farklı tercihleri var, bir noktadan sonra tartışmalarda bir uzlaşma olmuyorsa uzlaşmamada uzlaşıp yolumuza devam edeceğiz; başka çaresi yok.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, şimdi, bakın, bize millet muhalefet görevini verdi, biz de muhalefet görevimizi yapıyoruz. Bu muhalefetle ilgili düşüncelerimizi de kayıtlara geçirmek zorundayız.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Eyvallah, buna bir itirazım yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz buraya kameraları almıyorsunuz zaten, tutanaklar tutuluyor, millet de ileride "Ya, bu Garo Paylan bu konuda ne demiş, eleştirmiş mi eleştirmemiş mi?" diye, görsün diye biz bu muhalefeti yapıyoruz, basın da burada izliyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Peki, buyurun, devam edin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Müsaade edin, muhalefet görevimizi yapalım.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Ben sadece önerimi söyledim, takdir sizin tabii.

Buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben kayda geçiriyorum Sayın Başkan.

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Başkanım şunu söyledi: Biraz cümlelerini değiştirirsen... Yine konuş.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, ben cümlelerimi nasıl kuracağımı çok iyi biliyorum; tam da madde üzerine konuşuyorum, madde dışında hiçbir şey konuşmuyorum, önerilerimi sunuyorum.

Bu genel sağlık sigortasıyla ilgili, Sayın Elitaş, bence en önemli konusu bu. Şimdi, şöyle bir uygulamanız var, diyorsunuz ki: "Genel sağlık sigortalarıyla ilgili bir yıl içinde otuz gün primi ödenmiş olması ve altmış gün ve daha fazla prim borcu olmaması şartıyla ilaç ve özel hastaneler dâhil sağlık hizmetinden yararlanacaktır." Yani "Bunu yapmazsa ben o kişiyi sağlık hizmetinden yararlandırmam." diyorsunuz. Sayın Elitaş, bu vicdan dışı bir uygulamadır. Yurttaşlarımız zor durumda olabilir, yararlanamayabilir, ödeyemeyebilir ama sosyal bir devlet sağlıkla yurttaşını imtihan etmez yani "Sen primini ödemezsen ben sana sağlık, hastane hizmeti vermem." demez, başka yollar düşünür; ona iş sağlamaya uğraşır, belli özellikler katar, elinin ekmek tutmasını sağlar ama işi yoksa, aşı yoksa, ekmeği yoksa...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şu anda öyle bir şey mi yapılıyor?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, bak, burada öyle yazıyor Uğur Bey. Okudun mu etki analizini?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Farkında değilsiniz, insanlar hastaneye gidemiyor; birçoğu evinde ölüyor, kimsenin haberi olmuyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Uygulamalara baktın mı?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Okudunuz mu?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şu anda dört, üç yıldır uygulamaları var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır ama Sayın Elitaş ne diyor, bak, burada...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Paylan, rica ediyorum, bir iki cümleyle tamamlayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam, bitiriyorum.

"Bu primlerini ödemezse ilaç ve özel hastaneler dâhil sağlık hizmetinden yararlanamaz." diyor. "Ödemezse yararlanamayacak." diyorsun yani sağlıkla imtihan ediyorsun yurttaşlarımızı. Bu kabul edilemez, vicdansızlıktır, bunu düzeltelim diyorum.