ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Değerli milletvekilleri, buradaki temel sorunumuzun üslup olduğunu ve bu üslup yüzünden yakında burada zerre kadar şu bütçelere bir katkı yapamayacak hâle geleceğimizden endişe ediyorum, büyük bir hızla oraya doğru gidiyoruz.

Şimdiye kadar, bu konulara yaklaşım şeklimizi bilen insanlar olarak burada sağlık sektörünün temel elemanlarından olan Tabipler Birliğinin gelip de kendileriyle ilgili bir fikir beyan etmesine tahammülsüzlüğü anlamam mümkün değil, bunu kabul etmiyorum, Tabipler Birliği de kabul etmiyor, doktorlar da etmiyor, sağlık camiası da etmiyor.

Geçmişle ilgili suçlama veya birileriyle ilgili suçlamalar asla geneli kapsayamaz, olmaz böyle bir olay. Kaldı ki eğer terör örgütüyle böyle bir iş birliği söz konusuysa ve bu ülkenin hukuku varsa şimdiye kadar bunun gereğinin bin kere yapılması gerekirdi. Bunu engelleyecek herhangi bir olay mı var?

BAŞKAN - Sayın Temizel, bakın, çok özür dilerim. Tabipler Birliğinden gelen temsilci arkadaş konuşmasında politika eleştirileri yapabilirdi ancak politika eleştirileri yapmak yerine direkt olarak Sayın Bakanın yapmış olduğu sunum üzerinde siyasi bir değerlendirmeye gitti. Bu, üslup olarak da...

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Sayın Başkan...

BAŞKAN - İsterseniz bu konuşmanın tutanaklarını da getirteceğim, sizinle daha sonra bakalım. Kullanılan dil ve üsluptaki yanlışlığı da iyi görmek gerekiyor.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Şimdi, bakın, onunla ilgili olarak yapılan değerlendirmelerle ilgili burada bir şey söylenmedi.

BAŞKAN - Ben içeriğine müdahale etmedim ama üsluba müdahale ettim.

ZEKERİYA TEMİZEL (İzmir) - Bakın, o değerlendirmelerle ilgili arkadaşlarımız karşı değerlendirmelerini yaptılar, herhangi bir sorun yok onlarda. Onlar öyle söylerler, başkası farklı söyler, bunda bir sorunumuz yok ama doğrudan doğruya "Terör örgütüyle iş birliği yaptı." şeklindeki bir suçlamayı burada kabul etmemiz mümkün değildir, hiç kimsenin kabul etmesi mümkün değildir.