KOMİSYON KONUŞMASI

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Sayın Başkan, değerli arkadaşlar; teşekkür ediyorum öncelikle.

Şimdi, herhâlde, önümüzdeki süreçte aileler çocuklarına isim verirken büyük bir ihtimalle "Hira" ismini veya "Hiranur" ismini vermeyecekler. Hatırlar mısınız "Ergenekon" diye sembol bir isim vardı, şu anda Ergenekon farklı bir yaftayla çok olumsuz bir algı oluşturuyor artık. Böyle bir vakfa "Hiranur Vakfı" ismi verilmiş. "Hira" ismi karalandı, Hira kutsal bir mekân.

Şimdi, orada, İstanbul'da -ve demin Suzan Vekilimin bahsettiği şey-şöyle bir paylaşım yapılmış: "Bilmem ne -ismini vermeyeceğim- hocamıza sahip çıkıyoruz, zulme karşı omuz omuza. Küffar küffarlığını yaparken Müslümanların ona karşı sessiz kalması yakışmaz." Küffar da burada suçu ve suçluyu övme, değil mi Sayın Genel Müdürüm, suçu ve suçluyu övme? Ve bunu orada bağırıyorlardı, bu sloganlar...

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Suç mudur suçluyu övmek?

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Efendim?

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Suçu övmek suç mudur acaba, sormak lazım.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yani bilmiyorum onu. Orada İçişleri Bakanlığının yetkilileri, Emniyet Genel Müdürlüğünün temsilcileri var.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Tecavüzcüyü savunma vardı orada, suçu övme vardı.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Aynen, suçu övüyor, benim kastettiğim de o zaten. Yargı aşamasında falan ama bir de bir taraf, karşı taraf yani çocuğun hakkını arayanlar en azından soruşturma aşamasında, yargı aşamasında; çocuğun hakkını arayanlar da burada -çocuk diyeyim artık- küfürlükle itham ediliyor, küffarlıkla itham ediliyor.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Azgın azınlık...

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Azgın azınlık vesaire...

Ve burada şu var: Yani bu olay gerçekleşmiş, şöyle ya da böyle, kontrol dışı bir olay. Aynı şekilde, benim merak ettiğim şey şu: İçişleri Bakanlığının gerekirse... Millî Eğitim Bakanlığına bağlı olan bu yurtlarda yeterli düzeyde denetim yapılıyor mu yoksa sadece dinî bir algı oluştuğu için bunlar göz ardı mı ediliyor?

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Örtbas ediliyor.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Yurtların denetimini sizden önce görüştük.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Hayır, göz ardı mı ediliyor? Biliyorum görüşüldüğünü de... Göz ardı mı ediliyor, İçişleri Bakanlığının da bu konuda, gerekirse, şikâyete maruz kalan yerler için denetimde bulunması gerekiyor. Bu, sonuçta bir sapkınlık; bu, bir kişilik bozukluğu.

BAŞKAN CENGİZ AYDOĞDU - Evet.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yani sapkınlıkla ilgili, o şahısların, bu yurtlarda eğitim verenlerin, o yurtların yöneticilerinin, idarecilerinin acaba psikiyatrik raporları var mı? Şoför için şimdi psikoteknik rapor istiyorsunuz ama ne eğiticilerin ne yöneticilerin ben böyle bir kıstastan geçmediğine inanıyorum. Demin Murat Vekilim de söyledi, bataklıkla uğraşıyoruz, bireysel bir şey. Tekrar o şeyi söyleyeceğim: Yaşanmaması ve önlenmesi için yapılması gereken en önemli şeylerden biri bu. Bunu "din" adı altında değil, tüm yurtların ve bu yaş grubuna hitap eden eğitim kurumlarının artı yurtların buradan geçmesi gerekiyor, psikoteknik analiz gibi psikiyatrik ve psikolojik muayeneden geçmesi gerekiyor. Maalesef şu anda hiçbiri geçmiyor, hiçbiri geçmiyor. Ayrıca o suç duyurusunu buradan TBMM aracılığıyla, Komisyon aracılığıyla yapalım: Hiçbirimiz küffar değiliz.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Biz de olmadık.

ALİ FAZIL KASAP (Kütahya) - Yani karşı taraf oluşturma üzerinden giden bir şey. Burada, Hiranur üzerinden, kızın ismi üzerinden, biz, gelecek nesilleri korumak için bir şeyler yapmaya çalıyoruz. Tamam, tüm toplumlarda bu var ama Türkiye'de gerek İçişleri Bakanlığının gerek Millî Eğitim Bakanlığının gerekse Adalet Bakanlığının bu konuda çok ciddi zafiyeti var, koordinasyonsuzluk var ve göz yumma var.

Teşekkür ediyorum.