| Komisyon Adı | : | (10 / 6598, 6599, 6600, 6601, 6602, 6603, 6604, 6605) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | ENERJİ BİR-SEN, ESM Sendikası ve TÜRK ENERJİ-SEN temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşme |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 01 .02.2023 |
FEHMİ KÜPÇÜ (Bolu) - Başkanım, ben de şahsınızda heyeti selamlıyorum.
Ben, aslında, TTK yetkililerine onu soracaktım. Ya, şimdi, biz, burada konuşuyoruz -ama aramızda hukukçu kardeşlerimiz de var- bir hukuk tekniği açısından -Adalet Bakanlığından da yetkili bir kardeşimiz var burada- muhtemelen madenle ilgili bir giriş yasağı söz konusu, izne tabi. Dolayısıyla teknik kısmı dışında da delillerin karartılmaması ya da tedbirlerin alınması noktasında da aslında keşif yapıp yapmamak çok bizim takdirimizde olan bir husus değil. Sayın vekilim keşifle ilgili bir kanaat söyledi, bence çok kıymetli. Orada girerek bunu görmek, tetkik etmek, kamu otoritesi olmayan bağımsız bilirkişilerce de -çünkü buna ilişkin Yargıtay kararları da bu meyandadır- tetkik edilmesi objektif bir değerlendirmeye vesile olur. Ancak, burada, tabii, biz belli şeyleri karıştırmamak adına belki bu Komisyondaki -ben maden mühendisi değilim ama- hukukçu milletvekilleri olarak da belli hatırlatmaları yapmak bize düşer. Şimdi, biz, bir araştırma komisyonuyuz, araştırma komisyonunun yetki alanı belli yani okuduğumuzda şeyi söylüyor, ilgilileri çağırıp bilgi almak, yerinde inceleme yapmak, bu da aslında görevleriniz arasında var ama biz burada bir yargılama yapmıyoruz. Benzer konulara ilişkin aslında tüm tedbirleri alma noktasında da -demin Muhammet Vekilim söyledi Başkanım- dünya görüşüne katılsak da, katılmasak da, tüm bu işin uzmanları tarafından her türlü görüşü, her dünya görüşünden alıp belli kazalar yaşanmasın gibi de bir muradımız var. İşte, sendikasından sivil toplum örgütlerine, bilim insanlarından bu meseleyi siyasal olarak değerlendirenlere kadar bu Komisyonda doğru şeyler yapma noktasında herkes bir katkı veriyor, ben bunu çok anlamlı buluyorum. Tabii, iddianamedeki bizim elimizdeki tek done bilirkişilerce hazırlanmış iddianamedeki ön bilirkişi raporu.
Yine, Ünal kardeşim bilir, "Bilirkişilerinin rey ve mütalaaları hâkimi takyit etmez." derlerdi eskiden, şimdi "Bağlamaz." olarak Türkçeleştirebiliriz bunu. Dolayısıyla madene girdikten sonra çıkacak yeni delillerle de aslında olayın seyri, sorumluları ya da oluş sebeplerine ilişkin biz hep yukarıdan... Bu konuda uzmanlar tarafından hazırlanan aslında bir senaryo üzerinden konuşuyoruz, bir müktesebata dayanarak. Ben, Deniz kardeşimin gayretine saygı duyuyorum, buna ilişkin buradaki her Komisyon üyesi gibi o da bir gayret gösteriyor, hepimiz bir gayret gösteriyoruz ama günün sonunda yani "keşif" dediğimiz şey olay mahallînde incelenecek bir netice yani yerinde incelemeden sonra bir netice ya da kanaat ya da bir hüküm kurmak icap edecek.
İkincisi, zaman zaman burada usulle ilgili tartışıyoruz arkadaşlarımızla, bazen yanlış anlaşılıyor, muradımız şu, yani ben severim bu cümleyi, yine kullanacağım: "Usul esasa tekaddüm eder." derler yani önce gelir esastan. Biz, şimdi, burada çalışma usulüne ilişkin tartışma formasyonunu ya da Komisyonun yetkilerini konuşurken burada zaman zaman şuna ilişkin itirazlarımız oluyor: Ya, buraya gelen misafirlerimizin konularını serdetmesiyle ilgili karşılıklı bir replik, diyalog çok doğru olmuyor çünkü burada, biz bir sorgu yeri değiliz, biz bu kazaya ilişkin her meslek grubundan insanlar tarafından bunu empati yapıp anlamaya, anlamlandırmaya ve bir yere oturtmaya çalışıyoruz.
İkincisi, iddianameyle ilgili kısmı söyleyeyim. İddianame mahkemeyi aynı zamanda bağlamaz. Atıyorum, görevi kötüye kullanma dışında da mahkeme gerekli görürse o kapsamı genişletip... Yani 5 tane savcımız ya da 6 tane savcımız hukuk tekniği açısından var olan delillerle, yukarıdaki hazır senaryolarla alınmış ifadelerle ama eksik bırakılmışlarla tamamlandıktan sonra hazırlık aşamasından kovuşturma aşamasına, mahkeme aşamasına geçtiğimizde bu skaladaki sanık sayısı da, şüpheli sayısı da müşteki sayısı da şüphesiz değişecektir yani bu konuda buna da bakmak lazım.
Ben son cümlemi serdedip bitirmiş olayım Başkanım, demin onu soracaktım: TTK açısından dünyadaki maden kazalarında ya da Türkiye pratiğinde -biz karbonmonoksit oranı vesaire falan, teknik anlamda çok o kısımdan anlamıyoruz- nedir ortalama skala, altı ay mıdır bir yıl mıdır? Anladığım kadarıyla, dört hafta sonrasından itibaren madenle ilgili bir değerlendirme yapılabilir ama buna ilişkin usul, benim anladığım kadarıyla Kıymetli Başkanım, Sayın Bakanım, herhâlde mahkemece bir keşif kararı ve Komisyonumuz da buna muttali olur diye düşünüp teşekkür ediyorum.