KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Yer altı otoparkıyla ilgili bunu Çevre Komisyonundaki arkadaşlarla da uzun süre görüştük. Haddizatında, Komisyona gelmeden önce, bu madde, kanun maddesi hazırlanırken de detaylı görüştüğümüz bir konu. Dikkat ederseniz eğer madde metninde şu yazıyor... Yeraltında görünmeyen ama aynı zamanda hiçbir tarafı açığa çıkmayan otoparktan bahsediyoruz. Bunu niye söylüyoruz? Dolgu alanı bile olsa süreç içerisinde denize uzak kısmında yer altında görünür ama denize yakın kısımlarda kottan dolayı açığa çıkabilir ve dolayısıyla, burada ranta dönük ticari işletmeler söz konusu olabilir. Eğer kanun maddesini iyi okursak bizim, bu otoparkların bütün köşelerinin yer altında olması hususunda, özellikle yazdığımız bir konu yani burada herhangi bir rant söz konusu değil.

Bir de biz bunu yaptık. Mesela, Fatih Belediye Başkanlığı dönemimde Çatladıkapı'da yani dolgu alanı olan, bu, sahilde Kennedy Caddesi ile Marmara Denizi arasında kalan kısımda bir sosyal tesis yaptık ancak o sosyal tesisin, günde 2 bin misafire hizmet eden o tesisin hakikaten gelenlerin otoparklarına ihtiyaç verebilecek bir durum yok yani siz onu açık otoparkla da sağlayamayabiliyorsunuz. Mesela, biz orada yer altı otoparkı yaptık ama yer altı otoparkı yaparken otoparkın her tarafı yerin altındaydı.

Şimdi, arkadaşlar, Çevre Komisyonundaki arkadaşlar da "Ya, denizin kotunun altında çok ciddi maliyetle bu tür şeyleri yapmak mümkün mü veya yapılması makul mü, mantıklı mı?" diye sorularla karşılaştık. Aslında bu fayda-maliyetle ilgili bir şey yani siz eğer Fatih gibi veya daha sonra dolgu alanı yapılmış... Mesela, bu kanun maddesiyle ilgili İzmir'den de talep geldi yani İzmir'den ve hemen hemen her taraftan talep geldi.

Netice itibarıyla, şu anda, teknoloji, inşaat teknolojisi son derece mükemmel; artık su kotunun altında Avrasya Tüneli yapılıyor, su kotunun altında Marmaray yapılıyor, tüp tünelle geçiliyor. Şüphesiz, bunlarla ilgili gelişme son derece önemli ama bir o kadar da... Dağın başına bunu yapmıyorsunuz zaten yani otoparkı, fayda-maliyeti göz önünde bulunduruyorsunuz ve gerçekten -bir de bunlar kamusal alanda- ihtiyaç varsa bunu yapabilirsiniz amacıyla oluşturulmuş, yoksa birilerine peşkeş çekmek, bir rant aracı olarak kullanılması, ileride kottan kazanıp ticari alanlara dönüştürülmesi konularında büyük hassasiyetle çalışıldı üzerinde. Madde metni dikkatli okunursa bu hassasiyetin çok rahatlıkla ortaya çıktığı görünür.

Ha, bir de buradaki özellikle dolgu alanları zaten kamu malı, Millî Emlakin kendi mülkleri. Buralarda rastgele proje de geliştiremiyorsunuz, bu projelerin ilgili kurullar tarafından mutlaka onaylanması gerekiyor. Eğer tarihî esere yakınsa Kültür Varlıklarını Koruma Kuruluna, yok Tabiat Parkları Koruma Kuruluna; bunları ilgilendirmiyorsa, eğer bunların dışındaysa direkt Çevre, Şehircilik Bakanlığının ilgili kurumlarından onay alınıyor. Böyle bakıldığında hakikaten nüfus yoğun olduğunda veya ihtiyacın hakikaten maliyetin üzerinde bir ihtiyaç söz konusu olduğunda bence burada bir fayda olacağını, şehir adına, kullanıcılar adına bir fayda olduğunu düşünüyoruz, o maksatla geldi.

Teşekkür ederim.

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Başkanım, son bir soru: Bu Türkiye genelinde ön planda olan hangi şehirler var böyle bir çalışmada?

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Yani dolgu alanı olan alanlarda...

YAŞAR TÜZÜN (Bilecik) - Etki analiz raporu var mı elinizde?

MUSTAFA DEMİR (İstanbul) - Yani Karadeniz'de dolgu alanıyla yapılmış havaalanları var netice itibarıyla. Başka da bir şey bilemiyorum ama yani netice itibarıyla mesela Ege'den de geldi, İzmir'den de geldi bu konuda böyle bir talep. Bunlar kontrollü yapılar olacaklar, ranta dönük herhangi bir yapılaşma olmayacak asla ve de teknolojileri gereği çok maliyetli olduğu için de öyle yap-işte-devlet modeliyle işletilecek yerler değil Sayın Başkanım.