| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4914) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 02 .02.2023 |
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Sayın Başkan, Bütçe Komisyonunun değerli üyeleri, Bakanlık temsilcileri, EYT platformlarının değerli temsilcileri, EYT federasyonları temsilcileri, bütün katılımcılar ve tabii ki bizlerin çalışmalarını kolaylaştıran emekçiler; herkesi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.
EYT'liler örgütlü bir şekilde hakları için mücadele etmenin ödülünü kazandılar. "Asla getirmeyiz." diyen saraya ve sermayeye âdeta diz çöktürdüler, öncelikle onları kutlamak istiyorum.
EYT yasası bir lütuf değil, halkın mücadelesinin iktidarı ve sermayeyi bir haksızlığı kabul etmeye zorlaması olmuştur. Öncelikle, çok geç kalındı, bundan önce, yıllar önce EYT için kanun teklifleri verdik fakat buraya gelmedi; bugüne kadar gelmeliydi, şimdi getirdiniz ancak EYT'lilere hile yapılmaktan da ne yazık ki vazgeçilmedi. Burada söz alıp oldukça boş konuşmalar yapan iktidar temsilcileri oldu. Çalışma Bakanı Vedat Bilgin'i yine yalancı çıkardılar. Bakan Bilgin, 5000 gün konusunda çok net konuşmuştu ve "5000 güne dokunmayacağız." demişti, ne oldu da prim gün sayısı 5950 güne çıktı? Burada bu teklifte nasıl önümüze gelmedi, EYT'liler bunu bilmek istiyor ama buna dair hiçbir açıklama yapılmıyor. Yaş sınırı kalktı, sigorta gün sayısı arttı. Gitti EYT, geldi EPT. "EYT'lilerin kazanılmış haklarını daha kaç kere gasbedeceksiniz?" diye soruyorum. 8 Eylül 99 öncesi için yaş şartı kalktığı gibi prim gün sayısını derhâl 5000 gün yapmalıyız, bu toplantı buna hizmet etmeli. Bu önemli kazanım, kazanılmış bir hakkın gerçek bir iadesi olacaktır. Ayrıca, stajyer ve çırakların da çalışan olduğu gerçeğini inkâr edemeyiz, dolayısıyla yasa teklifi stajyer ve çırakları da kapsamalıdır. Öte yandan, 9 Eylül 99 için kademeli bir geçiş yapılmalı, bir güne on yedi yıl kaybediliyor, bu da herhâlde hiç de doğal, normal bir durum değildir; o yüzden kademeli geçişi de tartışmamız gerekiyor.
EYT'yle emeklilik hakkı elde edecek kişiler, 2022 yılında dilekçe veren aynı prim gününe sahip emsallerine göre daha düşük tutarla emekli aylığı almaya başlayacaklar. Halkına tuzak kurmayı alışkanlık hâline getiren bir iktidarla karşı karşıyayız. Aylıklar için intibak yasası da bu pakete konulmalı, aralık ayında çıksaydı aylıklar daha yüksek olacaktı, intibak düzenlemesi olmazsa EYT'liler düşük aylık alacak ve geçinemeyecek. Aynı şartlarda çalışan ve prim ödeyen emeklilerin aylıkları arasında büyük dengesizlikler var. İntibak yasası çıkarılmalı ve emekli aylıkları yeniden düzenlenmelidir. Yine, en düşük emekli aylığı en az asgari ücret kadar olmalıdır diyoruz. Sorunlar çözülmüyor, çözülmüş gibi yapılıyor, mış gibi yapılıyor. Böyle giderse, uyarılarımız dikkate alınmazsa emeklilikte emekliler açlığa takılacaklar, emeklilikte yoksulluğa yuvarlanacaklar, bu yasa da buna hizmet edecek. En düşük emekli aylığının 3.500 liradan, 5.500 liraya çıkmasının maliyetinin 22 milyar olduğunu söylemiştiniz. En düşük emekli maaşını asgari ücrete getirmek için demek ki yaklaşık olarak 50 milyar lira gerekiyordu. Savaş bütçenizin ancak onda 1'i ediyor, bundan bile kaçınıyorsunuz. Vergi harcaması diye sermayeden almaktan vazgeçtiğiniz vergilerin yanında bu da devede kulak kalıyor yani bu 50 milyar devede kulak kalıyor. Yıllarca bu ülkenin taşını toprağını emekleriyle değere büründüren işçilere emekliliklerinde yoksulluk ve açlığın reva görülmesi hak değildir. Yürüttüğünüz büyük soygunla halka dayattığınız yoksullaşmayla ölümü özleyen milyonlar yarattınız. Emekliler toplumun sırtında yük olarak gösterilemez. Omuzlarımızdaki taşıdığımız yük aslında sermayeyi büyütme yüküdür.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son bir cümleyle tamamlarsanız.
SERPİL KEMALBAY PEKGÖZEGÜ (İzmir) - Az kaldı Sayın Başkan.
İnsanlar için değil sermaye için çalışan bu düzenin hiçbir şeyi hakkaniyetli değildir. Sermayeyi semirttikçe emekçilerin payı azalıyor. Sermaye ise kolay kazancın peşindedir. Onca teşvike rağmen toplumun yarısı istihdamın dışındadır, işsizlik kol geziyor. İstihdam oranlarının bu kadar düşük olması, 8 milyon geniş işsizlik olması işçinin ya da emeklinin suçu değildir. Emeklilerin, EYT'lilerin haklarının bütün yönleriyle verilmesini istiyoruz.
Teşekkürler.