TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, hoş geldiniz. Sayın Cora Genel Başkanımızı herhâlde nezaketsizlikle eleştirdi anladığım kadarıyla. Sayın Genel Başkanımız ve yanındaki milletvekilleri Millî Eğitim Bakanlığının kapısına gittiğinde keşke Sayın Bakan asgari nezaketi gösterseydi. Asgari nezaketin gösterilmemesine sizin lügatınızda "cesaret" deniliyorsa o başka bir şey.

Başka bir nezaketsizlikten daha bahsedeceğim şimdi burada. Gümüşhane önceki dönem belediye başkanlarından Milliyetçi Hareket Partisinden belediye başkanlığı yapmış, Milliyetçi Hareket Partisinde milletvekilliği yapmış, en son İstanbul Büyükşehir Belediyesinde İSTAÇ Genel Müdürüyken Covid'le beraber kaybettiğimiz çok kıymetli dostumuz rahmetli Mustafa Canlı'nın adına İstanbul Büyükşehir Belediyesi Gümüşhane'nin talebi üzerine bilim ve sanat merkezi yaptı. Sekiz ayda Gümüşhane'nin göbeğine altın gibi bir bilim sanat merkezi yerleştirdi İstanbul Büyükşehir Belediyesi. 3 katlı, 3.900 metrekare alanda, 40 adet sınıfı olan, 17 atölye, 7 deneysel etkinlik, 7 derslik, 9 bireysel teorik eğitim, 1 adet planetaryum, 1 adet amfi, 1 adet konferans salonu, kütüphane, uzaktan eğitim stüdyosu, ne ararsanız var bu eserde.

Sayın Bakanım, hani "Vesayeti öldürdük." diyorsunuz ya, Gümüşhane bürokrasisi sizden onay alamadığı için sekiz ayda yapılan bu okulun açılışına gelemedi. Sayın Vali onu ziyaret eden bürokrat arkadaşlarımıza "Sayın Bakandan izin alamazsanız kimse gelemez." dedi. Millî Eğitim Müdürü çok beyefendi bir insan, gelemedi. Şube müdürü düzeyinde Sayın Akşener ile Sayın Ekrem İmamoğlu 8 Ekimde orada sekiz ayda Gümüşhane'ye hediye ettikleri okulun açılışını yaparken teslimatta sizlerden hiç kimse yoktu. Lütfedip bir teşekkür bile etmediniz. 40 milyon lira civarında maliyeti olan bir okul, bir merkez.

Sayın Cora, nezaket bunun neresinde?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Yirmi yıldan beri hizmet ediyoruz, bir tane teşekkür ediyor musunuz?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Sayın Bakanım, bu durumu size anlatmak için İYİ Parti Samsun Milletvekili Bedri Yaşar, benim de adıma, 3 milletvekili adına sizden randevu istedi. Lütfedip Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerine randevu vermediniz.

(Gürültüler)

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, herkes fikrini dile getiriyor sırası geldikçe, ikili konuşmayalım, tamamlayamayız.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Şimdi, bunu geçtik.

Sayın Bakanım, geçen bütçe döneminde, burada size İstanbul'da baraka okuldan bahsettim. Avcılar'ın Tahtakale Mahallesi'nde çocukların eğitim aldığı, bildiğiniz konteyner tipi, baraka bir okuldan bahsettim. Sizi oraya davet ettim.

(Gürültüler)

BURCU KÖKSAL (Afyonkarahisar) - Dinle, dinle!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Davet ettiğim yere geleceğinizi söyledi yardımcılarınız. Siz İstanbul Tahtakale'ye gelmediniz. İstanbul'da Tahtakale'de aynı koşullarda eğitim devam ediyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Cora, siz fikrinizi ifade ettiniz, herkes fikrini ifade ediyor. Karşılıklı konuşma usulümüz yok Sayın Cora.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Çocuklarımız yaşar yaşamaz eğitime devam ediyorlar, kışın soğukta donuyorlar, yazın sıcakta yanıyorlar. Hangi bütçe bana nasip edilirse İstanbul'a gelip bu olayı görmediğiniz ve çözmediğiniz sürece sizin önünüze bu konuyu getirmeye devam edeceğim Sayın Bakan. Ben İstanbul Milletvekiliyim, burada AK PARTİ'yi bazı illerin milletvekillerinin pembe gözlükle çizdikleri tablo çizilsin istiyorsanız, onları benim bölgeme gönderin, baraka okulu görsünler, çocuklarımızın sağlık sorununu görsünler. Anayasa'nın 2'nci maddesine göre, 5'inci maddesine göre, 12'nci maddesine göre, 42'nci maddesine göre, 10'uncu maddesine göre eşitlik ilkesinden sosyal devlete kadar ihlal ettiğiniz her şeyi görsünler diyorum.

Sayın Bakanım -bugün burada da dile getirildi- bünyenizde bir öğretmen bir öğrencinin başının ağrıdığını, yanına gittiğinde çokça karşılaştıkları şekilde açlıktan ağrıdığını gördü. Aynı şekilde, bir televizyonda küçücük bir çocuk "Ben açken su içiyorum, karnım doygun dursun diye, babam üzülmesin diye." diyor. Türkiye'de 7,6 milyon çocuk, yani çocukların eğitim yaşındakinin dörtte 1'i aç okullara gidiyorlar. Kanun teklifi verdik bir öğün yemek verilsin diye, hijyenik su verilsin diye. Sizi burada bu öven milletvekilleri var ya, onların vicdanlarından da sorumlusunuz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Son yarım dakikanız.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ellerini "hayır" diye kaldırdılar. Buradan size söylüyorum: Doğu ve Güneydoğu'da yoksul çocukların açlığını gidermek için Bir Öğün Yemek Projesi başlatmıştınız pilot olarak; yapamadınız. Çıkın, neden yapamadığınızı anlatın. Bu ülkenin kaynaklarını yüzde 10,5 politika faiziyle bankalara iktidarız peşkeş çekeceğine çocuklarımızın karnını doyursun.

Teşekkür ediyorum.