KOMİSYON KONUŞMASI

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Ben de özellikle bu, koruyucu aileyle ilgili bilgilerden dolayı... Emine Erdoğan Hanımefendi de gerçekten bu konuyla ilgileniyor. Ben sayılara baktığımda 700'lerden 8 binli sayılara geldi ve koruyucu aile olmak isteyen de çok insan var. Biz de bu taleplerimizi Aile Bakanlığımıza ilettik. Yani bunlar kolaylaştırılabilir mi? Çünkü formaliteler ve prosedür çok ağır. Denetleme imkânı olduğu için insanlar... Tabii ki Türkiye'de olanlar var, yurt dışında koruyucu aile olmak isteyen aileler var. Siz bunları dernek olarak takip ediyorsunuz. Ben de vekiliniz olarak... Hani biz bunları ilettik. Aile Bakanlığımız da özellikle koruyucu aile konusunda gerçekten büyük destek veriyor ve bu işler kolaylaştırılsın diye de ellerinden geleni yapıyorlar.

Şimdi, biraz önce konuştuk, dedik ki: "Kurumlarımızın yaptığı işleri bilmiyoruz. Hani bunları kamu spotlarıyla belki anlatmamız lazım. Biz milletvekilleri olarak bir konu önümüze gelince, bir olay gelince onun ne kadar detaylı olduğunu çözdüğümüz zaman anlıyoruz. Diyoruz ki: "Biz de bu kurumlar var ve bu kurumlar bunları yapıyor." Bunları vatandaşın da bilmesi lazım. O yüzden aile il müdürlüklerimiz var. Aile il müdürlüğünde aile danışmanları var. Yani ille de her şeyin suç olması gerekmiyor. Yani siz psikolojik destek almak istiyorsanız aile il müdürlüğüne gidip başvurabiliyorsunuz, "Ben aile danışmanlığı almak istiyorum." diyebiliyorsunuz. Oradaki psikologlar, pedagoglar ve sosyal hizmet uzmanları destek veriyor aslında. Hani bizim kurumlarımızda işler var ama vatandaş nereden neyi talep edeceğini bilemeyebiliyor. O yüzden de şimdi konuyu size getirmek istiyorum. Şimdi biz Adalet Bakanlığını dinledik. Vekilim de çok güzel söyledi. Yani çocuklar duruşmada dinlenmiyor. Kimlerde duruşmalar? "Video kayıtları alınıyor." dendi. Ama siz "Yarın böyle bir nöbetim var." deyince şimdi bu çelişkiyi biz yaşadık. Siz de bir profesyonel olarak kurumunuzda hani... Şeyi biliyorsunuz, yasal olarak düzeltmeler yapılmış ama sizin Ankara adliyesinde bile bu kullanılmıyorsa demek ki bir sorun var. Yani bunu paylaşmak istedim tekrar, doğru olduğuna emin olmak için.

Şimdi, toplum sağlığı merkezleri var, sosyal hizmet uzmanları var. Deprem konusunda dediniz ki: "Depremde bile kurumlar çocukları nereye vereceklerini bilmiyordu ama bütün hastanelerdeki sosyal hizmet uzmanları bunları biliyordu. Aile Bakanlığımız tek tek her ilde sosyal hizmet uzmanlarının cep telefonlarına kadar verdiler ki refakatsiz çocuk tespit edildiği zaman vatandaş bile götürüp verebilirdi." Ben bizzat Hatay'daki bir çocuk için aradım ve gece ikide sosyal hizmet uzmanı olan arkadaş açtı "Vekilim, hiç merak etmeyin, biz şimdi hastaneye gidiyoruz o çocuğu almaya." dediler -yani birebir yaşadığımız için- ve kurumlarımız o gün, gerçekten Aile Bakanlığımız bizzat refakatsiz çocuklar için birebir ilgilendi. Tabii ki çok nadir... Sosyal medyada çok duyduk "İşte, çocuk kayıp, bu çocuğu bulur musunuz?" diye ama Başkanım depremle ilgili ilk bilgileri verirken bunların sayılarını da söyledi. En son, işte benim aldığım nota göre, bakımevinde olan 114 sahipsiz çocuk var şu anda. Emine Erdoğan Hanımefendi de bizzat gidip o çocuklarla birebir ilgilendi. Gönüldü anneler oldu; o kadar duyarlı ki halkımız, hastaneleri ben gezerken bütün çocuk servislerinde gönüllü anneler vardı, o çocuklara bir kucak açmak için sırada bekleyen gönüllü anneler vardı, onları iletmek istedim tekrar.

Ben teşekkür ediyorum sunumlarınız için. Özellikle sivil toplum örgütü olarak hem akademisyen ve derneklerin başında olduğunuz için de elinize sağlık diyorum. Kurumlarımız iş yapıyor, bunları da bol bol anlatmamız lazım.