ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Ben -Sayın Vekilimin de sözü üzerine- özellikle koruyucu aileyle ilgili bir bilgi vermek üzere söz aldım.

Tabii, söyleyeceğim sayılar da gerçekten çok ilginç, son deprem dönemini de çok net bir şekilde ortaya koyacak. Tabii, bu "koruyucu aile" kavramı da Türkiye'de çok eski değil. Bu kavram ilk ortaya konduğunda özellikle Emine Erdoğan Hanımefendi bu işi sahiplendi ve özellikle valiler üzerinden de şehirlerde çok özel kampanyalar yapıldı insanların koruyucu aile modeline teşvik edilmesi için. Şöyle bir hâl yok: Herkes koruyucu aile olmak istiyor, çok da fazla çocuk var ve devlet bu çocukları koruyucu ailelerle buluşturmuyor, sayılar bununla örtüşmüyor. Koruyucu aile prosedürü çok ağır; aslında bu ağır prosedürle bizim de büyük bir memnuniyet gösteriyor olmamız lazım, sebebi de şu: Verdiğiniz bir can yani bir çocuğu emanet edeceğiniz ailenin kılı kırk yararak her şeyini incelemeniz gerekiyor; sosyolojisini, psikolojisini, genetiğini, hastalıklarını, maddi manevi durumunu, sosyoekonomik yapısını, her şeyini çok ayrıntılı incelemeniz gerekiyor. İncelediğiniz şey bir mal, bir mülk değil, bir aile yapısını inceliyorsunuz ve bu aile yapısını periyodik olarak incelemeniz gerekiyor; farklı zamanlarda, farklı sosyal durumlarda bu ailenin yapısını incelemeniz gerekiyor ki bir çocuğu teslim edebilin. Teslim ettiğiniz şey size ait bir şey de değil yani devlet kendi malını ya da kendi canını teslim etmiyor, devlete emanet edilmiş bir şeyi teslim ediyor. Dolayısıyla çok prosedürlü olması, bu prosedürün çok ağır olması bizim desteklememiz gereken bir şey; bunda hemfikir olmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum, bunun siyasetle vesaireyle hiçbir şeyle alakası yok. Bu evlatlar hepimizin evlatları; Allah korusun, başımıza öyle kötü bir şey gelir ki bizim evlatlarımız da öyle bir pozisyona düşebilir. Dolayısıyla bu prosedürün ağırlığının kesinlikle olması gerekir.

Şimdi, 2023 yılında 669 kişi başvuru yapmış koruyucu aile için yani kaç milyonluk bir ülkede yaşıyoruz, talep 669. Peki, depremden bu yana kaç kişi başvuru yapmış? 320 bin.

ÇOCUK İSTİSMARINI VE İHMALİNİ ÖNLEME DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ ÜLKÜ AYDENİZ - 350 bin son rakam.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Yani şu anki resmî rakam -yeni aldım şu an Bakanlıktan- koruyucu aile başvurusu 320 bin hâlihazırda.

ÇOCUK İSTİSMARINI VE İHMALİNİ ÖNLEME DERNEĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ ÜLKÜ AYDENİZ - 27 Şubat itibarıyla 350 bini geçti; 69 bin de evlat edinme başvurusu var.

ÇİĞDEM ERDOĞAN ATABEK (Sakarya) - Dolayısıyla bu 320 bin talebin kaçı tamamıyla gerçekçi? Aramızda bu anlamda uzman arkadaşlarımız var, onlar da bu soruyu cevaplar.

Depremden etkilenen çocuklar var, bu tarafta da çok talepkâr aileler var. İnsanlar 1 de talep etmiyorlar, herkes ikişer ikişer istiyor yani bu çok zor bir süreç; koruyucu aile olmak, başka bir çocuğa ailelik yapmak oldukça fedakârlık gerektiren bir süreç. Dolayısıyla şu anki bu talebin bin bir kısmı muhtemelen gerçekçi olmayabilir. Benim çevremde herkes beni aradı; herkes, herkes koruyucu aile olmak istiyor. Bugüne kadar -yıllardır bu işin içindeyim- çevremden arayan hiç kimse olmadı ya da çok nadir ama son on beş, yirmi gün içinde çevremde tanıdığım herkes birer değil, ikişer çocuk istiyor. Dolayısıyla bu talebin gerçekçiliğini tekrar konuşmak lazım. Bakanlıkla görüştüm deprem olduktan bir hafta sonra "Özellikle bu çocuklarla alakalı çok ciddi bir talep var, çok fazla çocuk var. Nasıl, ne düşünüyorsunuz, ne yapacaksınız? Çevremizi yönlendirelim, herkes bize bu anlamda talepte bulunuyor." diye. Dediler ki: "Bu çocukların hepsi tramvatize çocuklar. Bu çocukların hiçbirisi fiziksel, ruhsal iyileşmeden, tramvaları çözülmeden, gereken ruhsal ve bedensel ihtiyaçları, hastalıkları giderilmeden bu çocukları hiçbir yere teslim edemeyiz." Sonra düşündüm, çok mantıklı gerçekten. "Bu çocukların belki bir müddet sonra aileleri çıkacak; dolayısıyla bu süreci biz böyle geçireceğiz, çocuklarımıza iyi bakacağız, onları tedavi edeceğiz, travmalarıyla alakalı özel çalışmalar yapacağız, ailelerini bekleyeceğiz, sonraki süreçte de koruyucu aileler arasından en uygun olan eşleşmeyi yapacağız." dediler. Dolayısıyla ben bu süreci açıkçası çok sağlıklı buluyorum, o yüzden sizinle paylaşmak istedim.