KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Tabii, az önce ortamı geren karşılıklı konuşmalar vardı, şu anda İbrahim Halil Bey burada yok ama özellikle İlhami Bey'le yapmış oldukları sert, üslubu da ağır olan, tasvip etmediğimiz karşılıklı diyaloglar vardı. Bunları istemiyoruz arkadaşlar, mümkün olduğu kadar bunlardan kaçınarak gündeme dair, toplantının özüne dair ve milletvekilliğin de Meclisin de mehabetine dair sohbetler ederseniz bunlardan mutlu oluruz.

Tutanakları istedim, biraz zaman alıyormuş, arkadaşlar söylediler, getirdikleri zaman bakacağız.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bekleyelim Başkanım o zaman.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Biz devam edelim, buradayız.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bekleyelim Başkanım.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Tutanağın yazımı sürüyor.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Çok duyulan, gerçekten Komisyonun ve Meclisin... Ağır bir küfür var.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Yok, biz onu... Arkadaşlar, İbrahim Halil Bey burada varmış gibi ben konuşmaya devam edeceğim ve bu karşılıklı laflar varmış gibi değerlendireceğiniz, sonucu beklemeden.

ORHAN SARIBAL (Bursa) - Sayın Başkanım, bizim Komisyonda kalıp kalmamamız, o yapılan hakaretin ve küfrün Komisyonun alacağı tutumuna göre olacağı için bekleyeceğiz.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Arkadaşlar, ben tutanakları istedim. Ben kendim duymadım, sizlerle laf yetiştireceğiz diye uğraşırken...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Bekleyin o zaman Başkanım.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Başkanım, kamera kayıtları var.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir dakika. Arkadaşlar, alacağız, bizim için stenografların kayıtlarıdır kıymetli olan, önemli olan. Sizinkilere de inanırız, elbette ona da inanırız ama stenograflar getirecek yani buradayız bir yere gittiğimiz yok. Gerekli uyarıları, gerekli geri adımı veyahut da ne gerekiyorsa onu hep beraber talep edeceğiz.

Tabii, bu arada İlhami Bey'in de konuşmalarında bizim de arzu etmediğimiz, istemediğimiz Cumhurbaşkanımızla alakalı, hatta Genel Başkanlarla alakalı, hatta ülkedeki önemli şahsiyetlerle alakalı konuşurken üslubumuza dikkat etmemizin hepimiz açısından iyi bir şey olduğunu değerlendirmek lazım. Yani, Cumhurbaşkanı mevzusu olduğu zaman işte "Cumhurbaşkanı yalan söylüyor." Ya, bunlar doğru şeyler değil, ben bunlardan da kastını aştığını... İlhami Bey, beni dinlerseniz. Evet, sizin kendi sohbetiniz içerisinde de kastını aşan, istemeden kullanmış olduğunuzu, gerginlikle kullanmış olduğunuzu düşündüğümüz şeyler oldu.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, ben oradan imarla ilgili gelen şeye, ben de kentsel dönüşümle ilgili Cumhurbaşkanının yapmış olduğu açıklamayı ifade ettim çünkü o iş karşıdan geliyor.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Hayır ama şöyle: Bakın, buraya kızıp...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanını...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Arkadaşlar, doğru değil ikisi de, parti büyüklerimizi de diyorum bak, Genel Başkanlarımızı da diyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama gelen tutanaklara bakarsanız...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ama oraya kızıp...

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Tutanaklar gelsin, İlhami Bey de öyle cevap versin.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Tutanakları görürseniz...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Arkadaşlar, alacağım tutanakları.

(Gürültüler)

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Tamam, bir şey dediğimiz yok.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, Ahmet Bey ve diğer beyefendiler oradan bizim Cumhuriyet Halk Partisinin imar affıyla ilgili olan şeyi çıkarıyor ve kentsel dönüşüm...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ya, onu söyleyebilir arkadaşlar.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ben dedim ki: Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanının kentsel dönüşümle ilgili duruşu belli, Cumhurbaşkanının bizi suçlaması...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ben bir bitireyim, müsaade edin.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Sayın Başkanım, yanınızdaki hoca "Aç tavuk kendini buğday ambarında sanar!" diye bir şeyle başladı ondan sonra...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ya, tamam, biz burada uyarı...

(Gürültüler)

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Arkadaşlar, yine aynı şeyleri yapacaksak...

HASAN KALYONCU (İzmir) - Atasözü söyledi.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Arkadaşlar, Meclisin böyle kibarca, nazikçe laf atmaları vardır.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Nasıl nazikçe olur Başkanım?

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir saniye... Efendim, bunları biz uyardık.

AHMET SAMİ CEYLAN (Çorum) - 2018'de, seçimde sizin de beyannamenizde var...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir saniye Ahmet Bey. Aynı şeyi yapmayalım arkadaşlar, lütfen yani bunu böyle sürdüremeyiz.

İlhami Bey zaten biliyorsunuz, böyle şeyleri sever. O da haklı olarak...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, ben sizi önceden uyardım.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir dakika...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - İki gün aradım ben sizi. Ben sizi cebinizden aradım biliyorsunuz daha önce ve dün makamınızı aradıktan sonra ancak dönebildiniz. Birleştirmeyle ilgili...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ya, ağabey onlar Komisyonun yetkisinde olan şeyler, aynı şeyleri konuşmayalım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Doğruları söylediğiniz zaman dokuz köyden kovarlarmış: biz doğruları söylemeye devam edeceğiz. Siz bizi istediğiniz kadar suçlayın, istediğiniz kadar şovmen olarak görün, biz işimizi yapıyoruz.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Kendi doğrularınızı söylerken başkasının yalancı olduğunu söylemeyin lütfen.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Sayın Başkan, sizinle efendice konuşuyorum ben. Hatırlarsanız, daha önce Komisyonda da Alaca Ziraat Bankasındaki uygulamayla ilgili bir belge koydum sizin önünüze.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Tamam, tarihi anlatma İlhami Bey.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama bak, ben tarihi söylüyorum.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir dakika...

Komisyonun bir çalışma usul ve esası var; gelirsiniz, burada kendi iddialarınızı anlatırsınız, Komisyon oylar, "evet" ya da "hayır", bitti. Bunun ötesinde "Ben sizi aramıştım, telefona bakmamıştınız, şudur budur..." Hikâye anlatma.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Hikâye anlatmıyorum ben.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ben döndüm, seni aradım. Benim televizyon programım vardı, duymadım. Olabilir ya, bakmak zorunda mıyım? Döndüm ve aradım.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ne demek hocam? Komisyon üyen arıyor, Başkanımızı biz bilgilendirmek için...

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Ben yüz defa seninle konuştum. Bir de senin verdiğin dilekçenin orayla bir alakası yok, benim şahsımla alakası yok, Komisyona gelecek, görüşülecek.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Yok, sizin şahsınızla alakalı değil.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Geldi, görüştük işte.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ama söylediğiniz cümleye ben de şaşırdım. Alaca Ziraat Bankasının olayını getirdim, o zaman haber verdim.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Konuyla alakası yok, biz gündemimize dönelim.

Arkadaşlar, ben stenograflardan tutanağı istedim, o tutanağı göreceğiz, ondan sonra değerlendireceğiz.

Şimdi biz kanun teklifine devam ediyoruz, milletvekillerimizin geneli üzerindeki söz alma süreçlerini devam ettiriyorum.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Başkanım, bu işi bir netleştirelim.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bırak işte... Netleştireceğiz, ona da bırak ben karar vereyim.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, akşama mı netleştireceksiniz?

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - İstersem sabaha netleştiririm. Ne zaman gelirse o zaman, bekle.

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Niye bekleteceksiniz?

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Laf ederken, bağırırken çağırırken, sen başlatıyorsun, o karşılık...

İLHAMİ ÖZCAN AYGUN (Tekirdağ) - Ya, neyi bekleyeceğiz? Ben başlatmıyorum, o zaman, sen sağındakilere bakacaksın, sağındakilere laf edeceksin. Ebubekir Bey hiç ağzını açtı mı oradan?

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Usulü budur, bekleyeceğiz, stenograflar getirsinler. Ben mi diyorum getirmeyin diye?

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Küfrettiğini herkes duydu ya! "Sabaha kadar bekleriz." lafı doğru değil Başkanım.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bekir Bey, bir dakika...

Mecliste siz çalışmadınız mı? Mecliste Başkan "Bekleyin, ben tutanaklara bakıp karar vereceğim." der.

BEKİR BAŞEVİRGEN (Manisa) - Ama "Sabaha kadar..." demedi Meclis Başkanı hiç bugüne kadar.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Sabaha kadar değil... Stenograf burada, ben mi diyorum getirme diye? Getirsin, bir dakika sonra karar verelim, onu bekleyecek hâlimiz yok. Kaybedilmiş bir şey de yok, gelecek, karar vereceğiz, konuşacağız.

Orhan Bey, buyurun.