| Komisyon Adı | : | TARIM, ORMAN VE KÖYİŞLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Kocaeli Milletvekili İlyas Şeker ve Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz ile 203 Milletvekilinin; Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4972) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 08 .03.2023 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Evet, madde 2'ye ilişkin olarak iki saptamam olacak: Birincisi dil bakımından, ikincisi içerik bakımından.
Dil bakımından, birinci fıkrada "planlanması ve koordinasyonu..." Planlanmanın karşılığı belki yok ama koordinasyona pekâlâ "eş güdüm" diyebiliriz. Türkçe sözcük varken neden Türkçe olmayan sözcük tercih ediyoruz? Birincisi bu.
İkincisi esasa ilişkin. İkinci fıkra, "tarımsal üretimin planlanması." Ben bundan, bu kavramdan ulusal ve ülkesel planlama olarak anlıyorum çünkü yani tarımsal üretimi Edirne'de veya Hakkâri'de değil, Muğla'da veya Artvin'de değil, bütün bu alanı kapsayan bütün ulusal ölçekte bir planlama söz konusu olsa gerek bunu belirleyebilmek için, devamında öngörülen üretim alanlarını belirlemek için. Bu da hemen DPT'yi akla getiriyor -Devlet Planlama Teşkilatı- ama Devlet Planlama Teşkilatını da ilga etmiş olduğumuzu, lağvetmiş olduğumuzu düşününce "Acaba Bakanlığın, Bakanlığınızın, Tarım ve Orman Bakanlığının bu konuda ulusal ve ülkesel bir tarımsal üretime ilişkin planlaması mı var?" diye bu soruyu ortaya atıyorum. Bunun var olduğunu mu varsayalım? Eğer yoksa bunun ulusal ölçekte yapılması gerekiyor. Şimdi, bu açıdan bakıldığı zaman, bu soru sorulduktan sonra, içerikle ilgili olarak karşımıza çıkan hususlar, bir, böyle bir planlama varsa mesela, madde 171 çerçevesinde millî ekonominin geliştirilmesi amacıyla devletin üretim kooperatiflerini desteklemesi süreci burada devrede mi? Yani onlar da katılmış mı, yoksa merkezî bir planlama mı yapılmış? Daha önemlisi burada, tam da bizim geneli üzerinde konuşma yaparken yaptığımız sorgulamaya ilişkin bir düzenleme, etki analizi. Yani, burada, ancak bu soruların yanıtı eğer elinizde bir etki analizi olsaydı verilmesi daha kolay olurdu. Mesela, genel etki analizinin ötesinde tarımsal üretimin planlanmasına ilişkin kaydının yanı sıra çevrenin korunması ve sürdürülebilirliği. Ben bu beş yılda yapılan yasaların hiçbirinde çevresel etki değerlendirmesinin yapıldığına tanık olmadım. O zaman, bunun belirlenmesini hangi ölçütlere göre yapıyoruz?
Şimdi, bu genel sorgulamalar sürdürülebilir ama ben biraz somut maddeye indiğim zaman, Anayasa'nın ilgili maddelerine baktığım zaman, bir, 45'inci madde açısından buna bakmak gerekir; iki, Anayasa'nın 48'inci maddesi açısından bakmak gerekir ve onun devamı olarak madde 2 açısından.
Şimdi, bakın, sayın teklif sahipleri ve Bakan Yardımcısı; madde 45'te "Devlet, tarım arazileri ile çayır ve meraların amaç dışı kullanılmasını ve tahribini önlemek, tarımsal üretim planlaması ilkelerine uygun olarak bitkisel ve hayvansal üretimi artırmak maksadıyla, tarım ve hayvancılıkla uğraşanların işletme araç ve gereçlerinin ve diğer girdilerinin sağlanmasını kolaylaştırır." Yani bu sayılan amaçlarla ne yapıyor? Kolaylaştırıyor. Fakat burada bir izinden söz ediyor. Böyle bir izin verme yetkisini, bu, devlete verilen olumlu yükümlülükte göremiyoruz. Şimdi, bu bakımdan, 45'inci madde açısından sorunlu bu.
Madde 48'e geldiğimiz zaman, "Çalışma ve sözleşme hürriyeti"ne, sonuç olarak, üretim de tarım faaliyeti de çalışma ve sözleşme özgürlüğü alanında yer alır. "Devlet, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alır." Burada da görüldüğü gibi, olumlu yükümlülük söz konusu. Yoksa, devletin "Şu üretimi yapacaksın, bu üretimi yapmayacaksın." biçiminde bir yasaklama yetkisi... Çünkü sonuç olarak bu şekilde verilen bir izin yetkisi yasaklamaya da varabilir. Pekâlâ, Okan Bey ya da Ayhan Bey "Biz bunun uzmanıyız, yeni bir ürünün bu alanda denenmesini istiyoruz. Biz bunu yapacağız." diyebilirler yani burada çiftçilik, üretim, ziraat devletin ya da bürokrasinin ya da devletin hiyerarşisinde çalışan uzmanların veya görevlilerin tekelinde değildir bu maddelere de baktığımız zaman.
BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Toparlayalım Hocam. Biliyorsunuz üç dakika sınır koydum, sizinki on dakikayı buldu.
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Tabii, toparlıyorum Sayın Başkan.
Aynı şekilde, keza Sayın Başkan, madde 171'de "Devlet millî ekonominin yararlarını dikkate alarak öncelikle üretimin artırılmasını ve tüketicinin korunmasını amaçlayan kooperatifçiliğin gelişmesini sağlayacak tedbirleri alır." Şimdi, burada da görüldüğü gibi üretimin artırılması ve bu açıdan da bir katılımcılık söz konusu.
Peki, sonuncu husus nedir? Bu maddenin yazımı önümüzde olduğu için okumama gerek yok. Bir yasa maddesinin içermesi gereken çektiği açıdan yasa maddesi ama maddi açıdan anlaşılır olması, öngörülebilir olması ilkeleri bakımından madde 2'nin alt ögesi olan hukuk devletinin hukuki güvenlik kriterlerine uymaması söz konusu. Bu nedenle bu fıkranın yeniden yazılması gereğini ben de belirtir, saygılar sunarım.