KOMİSYON KONUŞMASI

FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Teşekkür ederim.

Şimdi, efendim, tabii, bu maddede tarım alanlarının planlanması... Gerçekten ben de Mecliste defalarca bu konuda konuşma yapan birisiyim, yani bizim ülkemizin bütün araştırmalarda görünen gerçeği şu: Biz bir tarım ülkesiyiz ve şöyle bir iddiamız var; bizim, tarım ülkesi olarak doğru tarım yapabilirsek ve doğru planlama yapabilirsek 250 milyon nüfusa bakabilecek bir kapasitemiz var görüşleri yaygın. Şimdi, buradan hareketle elbette ki tarımda bir planlamanın yapılması lazım. Bunun adı ne olmalı? "Üretim planlaması" derken neye göre yapalım biz bunu? Elbette ki bu üretim planlaması yapılırken önceliğimiz şu olmalı: Ülkemizde 85 milyon nüfusumuz yaşıyor, göçmenler ve turistlerin de gelip gitmesiyle bizim en az 100-110 milyon nüfusa göre tarım planlaması yapmamız lazım. Yani kendi kendimize yetebilecek tarım ürünlerini önce bu nüfusa göre planlamamız lazım, bir de ihracat ikameli tarım ürünlerini de devamında getirmemiz lazım. Bunu neden yapmalıyız? Bir tarım krizinde, işte geçmişte yaşandı, pandemide yaşandı, efendim, Ukrayna-Rusya savaşında yaşandı, yani şu ülkeyi öyle bir hâle getirdik ki -biraz önce de demeye çalıştım- Ukrayna-Rusya savaşında bir sene önce bu ülkenin Ulaştırma Bakanı "6 tane yağ gemisi geliyor, merak etmeyin, yağ sıkıntısı yaşamayacağız." müjdesini verdi. Yani bu millet, bu ülke bunu hak ediyor mu Allah aşkına ya, böyle bir dünya olabilir mi? Biz bunları yaşadık. O zaman bu planlamayı yapalım. Hiç sorun yok ama önce bütün Türkiye'de doğru bir toprak tahlili yapalım, su kaynaklarımızın bir gereğini yapalım. Konya bahsedildi burada, biz Konya'da her yıl 3 milyar metreküp suyu kuyulardan çekiyoruz yani her yıl bizim Konya'mızın altı göçüyor, göçükler her gün artarak devam ediyor. Yani şimdi, ben -Tarım Bakanlığının temsilcileri var burada- elime geçirdiğim bir Tarım İl Müdürlüğünün geçmiş yıllarda bir şeyi var, Konya'da mısır ekiminin avantajlarını anlatıyor, Allah Allah! Yani Tarım İl Müdürlüğünde Konya'da mısır ekilmesini öneriyor, avantajlarını anlatıyor. Ya, böyle bir tarım politikası olabilir mi? Yani Konya'mızda biz eğer su kaynaklarımızı doğru kullanacaksak, yer altından su çekmeyeceksek alternatif ürünleri ortaya koymamız lazım, bunları yapmamız lazım, bütün Türkiye'de bunu yapmamız lazım. Ancak bunu yaparken siz kanuna koydunuz. dediniz ki: "Ey çiftçi, biz size 'Şu ürünü ek.' diyeceğiz, aksini yaparsan sana sopa, ceza." Ya, böyle bir şey nerede görülmüş, siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Yani siz ne yapmaya çalışıyorsunuz? Gerçekten şaşkınım. Teşvik et kardeşim ya, de ki: "Şu ürünleri..." Madem ciddi bir iş yapacağız köylüye, çiftçiye, üreticiye pozitif ayrımcılık yapmamız lazım, tarımda insanları tutmamız lazım, üretimde insanları tutmamız lazım. Ya, bu kadar basit, bu kadar basit. Madem bunu getiriyorsunuz, şunu da getirin bence, vallahi yazın, biz de el kaldıralım, deyin ki: "Mademki şu ürünleri ekeceksin..." TARSİM'ini yapın devlet olarak, artı alım garantisini de verin, bak bakalım ne oluyor? Ama önce bunu yaparken de üretim maliyetini de hesaplayıp alım garantisini de doğru yapın. O zaman gerçekten bunları buraya yazın ama cezaları yazmayın. Yani bunu anlatamazsınız, Konya'da çiftçime ben bunu anlatamam. Ben yarın gideceğim diyeceğim ki: "Kardeşim, sana dayatacak, para eder mi etmez mi kumar gibi oynayacaksın, sonra diyecek ki bunu ekmediğin için seni cezalandırıp sopalarım seni." Ya, böyle bir dünya yok kardeşim. Türk çiftçisini, Türk köylüsünü sopalayamazsınız, ceza getiremezsiniz. Onun için buradaki cezalar bu maddeden çıkarılsın diyorum, teşekkür ediyorum.