KOMİSYON KONUŞMASI

DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, YÖK Başkanım, değerli eğitimciler; sözlerime başlamadan önce 30 bin öğretmenimizin eğitim ordusuna katılmasını kutluyorum, hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Ben daha çok, uygulamadan gelen tecrübeleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

1976 Sivas Öğretmen Okulu mezunuyum. 1980'de Harbiye İşletme Bölümünden, 2005'te de Çukurova Üniversitesinde işletme doktorası yapmış bir milletvekili olarak İstanbul Hukuk Fakültesi öğrencisiyim. Tabii, "eğitim şart" diyerek orada yaşadığım bir olayı sizlerle paylaşmak istiyorum. Fakültemizin dekanı Türk hukuk tarihi dersinde 2005'ten itibaren yaptıkları Ceza Kanunu, İnfaz Kanunu ve Muhakeme Kanunu'yla ilgili Batı standartlarının üstünde bir kanun yaptıklarını anlattıktan sonra "Sorusu olan var mı?" dedi. Ben söz aldım, dedim ki: "Bu kanunların Silivri'de nasıl uygulandığını gelip izlediniz mi?" Tabii çok kızdı ve dersi terk etti. Şimdi, bütün bu sorunların temelinde eğitim var. Şimdi, hâkim, savcı düşünün, hukuk fakültesinde okumuş, yemin etmiş, Adalet Akademisi okumuş ama karar verirken vicdanına göre değil de bir suç örgütünün, imamın talimatlarına göre karar veriyorsa burada YÖK'ün de, eğitim sisteminin de sorgulanması lazım.

Çanakkale Zaferi'nin tarihî parkını geziyoruz, bir tane takdimci işte "Bu zaferi ak sakallılar kazandı." diye bir tespitte bulunduğu zaman bu çağdaş eğitimden, bilimden ne kadar uzaklaştığımız göstermektedir.

Başka bir örnek, çok yakın bir örnek, Millî Savunma Komisyonunda görev yapıyorum. İlk oturumda bir önergeyle Başkanlık Divanının iktidar partisinden oluşturulması önerildi ve oy çokluğuyla kabul edildi ve yasaya uygun dendi bu. Şimdi bu konuda en büyük örnek Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanının oluşumudur. Eğer demokratik bir zihniyetle yetişmemişsek, eğitim almamışsak bu yöntemi doğru kabul edebiliriz. Şimdi, Millî Savunma Komisyonunda ülkemizin sorunlarını tartışıyoruz ama Başkanlık Divanında muhalefeti temsil eden hiç kimse yok. Bu zihniyet, esasında eğitimin ortaya koyduğu çarpık ve çelişkili bir zihniyettir.

Biraz önce bir milletvekili arkadaşımız talim ve terbiyeden askerî sistemi suçladı. Silahlı Kuvvetler bu terimi kullanmıyor artık yani "talim terbiye"yi askerler kullanmıyor "eğitim" diyorlar. Dolayısıyla asker düşmanlığı yaparak şehitlerimizin kemiklerini sızlatıyoruz. Bir taraftan ülkeyi savunun, güvenliği sağlayın diye cepheye sürüyoruz, çatışmaya sürüyoruz, arkasından asker düşmanlığı yaparak, geçmişteki darbelerin istismarını yaparak binlerce subayımıza, askerimize kumpas davalarla cezaevlerinde manevi işkence yapıyoruz. Artık bunlardan kurtulalım. Silahlı Kuvvetlerde, Türk ordusunda, millî ordumuzda darbe heveslisi de yoktur, darbeci de yoktur. Bu eski hastalıkların tedavi edildiğinden emin olalım ve bu tür fişlemelerden, genellemelerden kaçınalım diye düşünüyorum.

Şimdi, köy enstitüsünden öğretmen okuluna çevrilmiş bir okulda okudum. Tarım dersi, müzik dersi, resim dersi, millî oyunlar dersi gördüm, şeker pancarı söktük, inek sağdık ve köylerde o kalkınma sürecinin nasıl ivme kazandığını bu okullarda gördük. Şimdi öğretmen yetiştirmede mutlaka bu geçmiş tecrübelerden ders almak lazım. Uygulamayı ön plana çıkaran yani eğitimi ön plana çıkaran bir müfredata geçmek gerektiğini düşünüyorum.

Yine bu kumpas davalarında görev alan hâkim ve savcılardan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Ek süre veriyorum.

DURSUN ÇİÇEK (İstanbul) - ...yüzde 99'unun erkek olduğunu üzülerek ifade ediyorum. O nedenle yargıda, eğitimde ve sağlıkta kadınlarımızın nezaketiyle, anne şefkatiyle daha fazla görev alması için eğitim imkânlarımızın geliştirilmesini özellikle istirham ediyorum.

Ve sonuç olarak, "Hayatta en hakiki yol gösterici ilimdir." diyen Ata'mızın direktifine uygun olarak hurafelere değil, bilimsel değerlere, evrensel insanlık değerlerine önem ve öncelik veren gençler yetiştirmek için Millî Eğitim Bakanlığımızı, YÖK'ü göreve davet ediyorum.

Bu kapsamda düşüncelerimizi paylaşma imkânı verdiğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Sevgi ve saygılar sunuyorum.