KOMİSYON KONUŞMASI

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Salonda bulunan herkesi saygıyla selamlıyorum.

Değerli arkadaşlar, çok büyük bir afet yaşadık ve resmî rakamlara göre 50 bine yakın yurttaşımızı kaybettik. Buna rağmen, değerli arkadaşlar, bakın, üzerinden otuz dört gün geçti, tek bir kişi ülkede istifa etmedi. Tek bir kişi bu işin sorumluluğunu alıp istifa etmedi. Değerli arkadaşlar, demokratik ülkelerde bırakın 50 bin kişinin ölmesini, 50 kişi ölse... Bakın, Yunanistan'da bir tren kazası oldu, 50 kişi öldü, 50 kiş,. Ulaştırma Bakanı aynı gün istifa etti, 10 üst düzey yetkili istifa etti, 10 üst düzey yetkili istifa etti. Bizde bunun bin katı insan ölüyor, bir kişi utanç duyup istifa etmiyor ve istifa edilmediği sürece de ne yapılıyor? "Kader planı." deniyor. Efendim, "Yüzyılın felaketi." deniyor ve ondan sonra "Allah'tan geldi." deniyor. Bir bakıyorsunuz, unutuluyor, üç ay sonra, altı ay sonra, bir yıl sonra bir sel daha, bir deprem daha, yine yurttaşlarımız ölüyor.

Bakın, burada istifa etmesi gereken 2 Bakanın yardımcıları burada oturuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum'un istifa etmesi gerekiyordu arkadaşlar. Şehirler yerle bir olmuş, şehirleri depreme hazırlamamış. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, AFAD ona bağlı, AFAD günlerce yurttaşlarımız enkaz altındayken harekete geçmemiş, geçememiş; hazırlıklı değildi, yurttaşlarımız güvenlik sorunları yaşamışlar. Böyle bir durumda kim istifa edecek? İçişleri Bakanı Süleyman Soylu istifa edecek ama istifa etmiyorlar ve maalesef, istifa etmedikleri sürece de ders çıkarılmadığı sürece de arkadaşlar, aynı suçları yaşamaya devam ediyoruz.

Değerli arkadaşlar, bakın, ben 1999 depremini yaşadım, 1999 depremini yaşadım. O depremde de ilk üç ay herkes "Bir daha böyle bir afet yaşamamak için ne gerekiyorsa yapalım." diyorlardı, herkes bunu konuşuyordu. "Bir daha asla." deniyordu ama ne oldu? Üç ay geçti, altı ay geçti, her şey unutuldu ve tabut evlerde yurttaşlarımız yaşamaya devam ettiler. Ben, şimdi görüyorum ki maalesef, bırak üç ayı üzerinden bir ay geçmiş herkes depremi unuttu, sanki bu ülkenin bir deprem ülkesi olduğu gerçekliğini unuttu.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Herkes" deme, bizi ayır.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz unuttunuz, siz unuttunuz. Niye? Unuttuğunuz için buna imza attınız Uğur Bey.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kendi adınıza konuşun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Unuttuğunuz için buna imza attınız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kendi adınıza konuşun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Çünkü bakın, ne diyor bu getirdiğiniz yasa teklifi? Diyor ki: "Biz bu büyük felaketi yaşadık. Şimdi, Afet Yeniden İmar Fonunu kuruyoruz." Afet Yeniden İmar Fonunun amacı ne, size söyleyeyim: Afet nedeniyle afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar işleri yapmak.

Peki, arkadaşlar, ben size sorarım. Şimdi, elbette yurttaşlarımızın yarasını saracağız ama böyle bir fon kuruyoruz, ne için kuruyoruz? Afet olduktan sonra harekete geçmek için kuruyoruz. Yani şöyle diyoruz İstanbullulara: "Ey İstanbullular! Biz size fon kurduk, İstanbul'da deprem olacak, yüz binlerce İstanbullu hayatını kaybedecek, milyonlarca İstanbullu perişan olacak, ondan sonra biz fondan size para aktaracağız, sizin yaralarınızı saracağız."

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sadece bunu mu anladın?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Evet, aynen böyle diyor, aynen böyle diyor.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sadece bunu mu anlıyorsun?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Öyle değil, bak, İstanbul'da kentsel dönüşüm yapılacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Deprem olacak, depremde yurttaşlarımız enkaz altında kalacak ve daha sonra bu fon -bu fonda para varsa- devreye geçecek ve arkadaşlar yurttaşların yaralarını saracak.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kentsel dönüşüm seferberliği yapılacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, Allah'ınızı severseniz, içimizde hekimler var, koruyucu hekimlik esastır arkadaşlar, koruyucu hekimlik esastır. Koruyucu hekimlik can kurtarır yani bir insanın kanser taramasını yaparsınız...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Tamam, bunun için de kentsel dönüşüm yapılacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - ...erken teşhisini yaparsınız ve o kişinin hayatını kurtarırsınız. Ya, size bir şey daha söyleyeyim: Siz her şeye para gözüyle bakıyorsunuz ya, bu çok daha ucuzdur üstelik, çok daha ucuzdur.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kentsel dönüşüme niye karşısın?

SALİH CORA (Trabzon) - TOKİ konutlarına karşı çıktınız, ne yaptıysak karşı çıktınız, afeti önleyecek tüm hamlelerimize karşı çıktınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani bu depremin 100 milyar dolar maliyeti var ya, 100 milyar dolar maliyeti, eğer ki koruyucu hekimlik yönünden baksaydık bu depreme karşı şehirlerimizi 10 milyar dolarla, 15 milyar dolarla hazırlayabilirdik.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kentsel dönüşüme karşı mısınız? En büyük koruyucu hekimlik kentsel dönüşüm.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar, dinleyelim Sayın Paylan'ı, lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Niye karşısınız?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar...

Sayın Başkan, müsaade eder misiniz.

SALİH CORA (Trabzon) - Yok, böyle bir şey ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Uyardım, tekrar uyarıyorum. Arkadaşlar, lütfen konuşmaya müdahil olmayın, söz vereceğim hepinize.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, değerli arkadaşlar, bu meseleye... Bir afet oldu, 50 bin kişi öldü, milyonlarca kişi evinden oldu "Ee, ne yapalım? Biz bir fon kuralım, yolumuza devam edelim, bu Meclis kapansın." Bak, size iddia ediyorum, iki ay seçim süreci var.

SALİH CORA (Trabzon) - Kentsel dönüşüme karşı çıktınız, bir sürü cana mal oldu ya!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cora bir susar mısın, susar mısın?

SALİH CORA (Trabzon) - Bir sürü cana mal oldunuz ya! Böyle bir şey olur mu?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, lütfen müdahil olmayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Susar mısın?

SALİH CORA (Trabzon) - Ya, kentsel dönüşüme niye karşı çıktınız?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, birazdan söz vereceğim, görüşlerinizi paylaşın, hatibin sözünü kesmeyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bak, iki ay, iki ay...

SALİH CORA (Trabzon) - Kentsel dönüşüme niye karşı çıktınız?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz imar affına "evet" deyip insanları öldürmüş insanlarsınız! Siz imar aflarına "evet" deyip katil olmuş insanlarsınız!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, Sayın Cora, lütfen müdahale etmeyin. Söz vereceğim size.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bari bir utanın, susun be!

SALİH CORA (Trabzon) - Kentsel dönüşüme karşı çıkılan yerlerde daha çok yıkım oldu ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Anladım, müdahale etmeyin. Anladım, biraz sonra ifade edin.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Bir kere o imar affı değil, imar barışı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İmar affına "evet" deyip katil olmuş insanlarsınız.

CAVİT ARI (Antalya) - Kimi kandırıyorsun ya! Kimi kandırıyorsun! Dalga mı geçiyorsun ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, dinleyelim, müdahale etmeyelim lütfen.

Buyurun.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - İmar affıymış, imar barışıymış.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Siz de katıldınız imar barışına.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - 50 bin insan öldü ya!

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, Sayın Paylan konuşuyor lütfen.

SÜLEYMAN GİRGİN (Muğla) - Sizin verdiğiniz aflar mezar oldu insanlara.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Cumhuriyet Halk Partisi önerge verdi mi, vermedi mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, dinleyelim lütfen.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - HDP'nin de imar barışında imzası var. Var ağabeyciğim ya!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Nerede var ya, nerede var? Göster.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Aydemir...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Var!

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Göster! Bırak ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bakın, biraz sonra göstereceğim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, biraz sonra söz vereceğim ben.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kimler "evet" dedi, kimler "evet" demedi göreceksiniz, girmeyin bu alanlara.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Uğur Aydemir...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, yok. Siz girmeyin, imar affına bir tek biz "hayır" dedik.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, karşılıklı konuşmayalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İmar affına bir tek biz "hayır" dedik. Ben burada, Sayın Özhaseki burada oturuyordu -Çevre Bakanı Özhaseki- saatlerce dil döktüm. Bu yasa katil bir düzenlemedir, yapmayın dedim, etmeyin dedim, bu binalar incelenmeden affedilemez dedim.

SALİH CORA (Trabzon) - Siz de desteklediniz.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Siz desteklediniz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, müdahale etmeyelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Özhaseki ne dedi? "Biz bu yasayı çıkaracağız, elde ettiğimiz kaynaklarla şehirleri depreme güvenli hâle getireceğiz." dedi mi? Dedi. Ne oldu o para? Yandaşlara gitti.

SALİH CORA (Trabzon) - Komisyon tutanaklarında...

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, söz vereceğim biraz sonra.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bütün kentsel dönüşümlere karşı çıktınız mı, çıkmadınız mı; onu söyleyin.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Müdahale etmeyelim arkadaşlar.

Sayın Paylan, devam edin lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, bir susturabilir misiniz arkadaşlarınızı?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Uyarıyorum, duyuyorsunuz.

Ya, siz de Komisyona hitap edin; karşılıklı olunca böyle oluyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yo, ben karşılıklı konuşmuyorum Sayın Başkan, sataşıyorlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Öyle oluyor, öyle.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bakın, şöyle söyleyeyim...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kentsel dönüşüm düşmanı HDP.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Değerli arkadaşlar, bakın, seçime iki ay var. Eğer ki biz gerekli düzenlemeleri yapmazsak iki ay seçim dönemi, ardından Meclisin toparlanması, üç dört ay da öyle sürecek ve deprem yine unutulacak; iddiayla söylüyorum çünkü 1999'da böyle oldu. Marmara depremi sonrası ilk iki üç ay bunlar konuşuldu, ardından unutuldu ve hiçbir düzenleme yapılmadı; yurttaşlarımız tabut evlerde yaşamaya devam ettiler ve öldüler, öldürüldüler. Bakın, bu, yüzyılın felaketi değildir, yüzyılın cinayetidir; bu, yüzyılın en büyük katliamıdır, en büyük cinayetidir, en büyük cinayetidir.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - 3 milyon konutu biz dönüştürdük Türkiye'de. 3 milyon konutu kim dönüştürdü?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz bir konut dönüştürmediniz, siz rantsal dönüşüm yaptınız, siz zenginlere ev yaptınız.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Dönüştürdük.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Kırkpınar, lütfen, müdahale ediyorsunuz, etmeyin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Garibanlar o yoksul, tabut evlerde yaşamaya devam ettiler.

SALİH CORA (Trabzon) - O karşı çıktığınız, eylem yaptığınız yerlerdeki bütün binalar yıkıldı ya; bunun vebali size aittir.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Cora, söz vereceğim biraz sonra, görüşlerinizi belirtirsiniz.

Sayın Paylan, buyurun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, vallahi, utanmak çok önemli duygudur; sizin utanmadığınızı gördüm. Biraz hayâ edin, hayâ edin; 50 bin yurttaşımızı öldürdünüz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, lütfen, Komisyona hitap edin, karşılıklı konuşmayın lütfen.

SALİH CORA (Trabzon) - Yazıklar olsun ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkanım... Hayır, Sayın Başkanım, hakaret edemez, hakaret edemez. Bakın, Mevlâna ne güzel konuşmuş.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hakaret etmedim, hayâ edin dedim, utanın dedim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Mevlâna Hazretleri "Dili terbiye etmeden önce, yüreğinizi terbiye edin." diyor.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, arkadaşlar...

Sayın Paylan, devam edin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, müsaade eder misiniz? Arkadaşları susturur musunuz?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ama şöyle: Yani siz karşılıklı konuşmayı seviyorsunuz, sonra da bu duruma geliyor. Lütfen, Komisyona hitap edin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, adil olun, adil olun, adil olun.

CAVİT ARI (Antalya) - Baştan beri Cora konuşuyor Başkanım, müdahale etseniz ya.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - E, söylüyorum, orayı da ikaz ediyorum.

CAVİT ARI (Antalya) - İkaz edin, sussunlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Arkadaşlar, bir dakika, lütfen, cevap verin, söz vereceğim ben size.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Başkan, cevap vereceğiz ama kayıtlara nasıl geçti? "Sizde utanma yok mu?" Hakaret edebilir mi Sayın Başkanım?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, sizin cevabınız da kayıtlara geçecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öyle demedim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Ya, sizin cevabınız da kayıtlara geçecek.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Utanmıyorsunuz dedim, utanın dedim, utanın dedim.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Paylan, lütfen, daha temiz bir dille Komisyona hitap edelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkan, ben gayet temiz bir dille konuşuyorum.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Komisyon üyelerimizi kırıcı laflardan sakınalım lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Burada imar affına yalnızca biz karşı çıktık.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ve imar affına "hayır" diyen tek siyasi partinin üyesiyiz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Kentsel dönüşüme de karşısınız siz.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, buyurun, tamamlayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Buna saatlerce dil döktük ama Özhaseki burada oturdu, hepiniz de o imar affı düzenlemesinin altına imza attınız ve sorumlusunuz; hesap vermelisiniz, utanmalısınız gerçekten arkadaşlar.

Bakın, değerli arkadaşlar, şimdi, ne diyor Sayın Cumhurbaşkanı? "Bu yarayı biz yeni şehirler imar ederek saracağız." diyor. Peki, kiminle yapıyor bu şehirleri arkadaşlar, kiminle yapıyor Allah'ınızı seversiniz, nasıl yapıyor? TMMOB'un görüşünü alıyor mu, Mimar ve Mühendisler Odasının görüşünü alıyor mu? Hayır. Şehir Plancıları Odasının görüşünü alıyor mu? Hayır. Onlarla çalışıyor mu? Hayır, çalışmıyor. Yara çok büyük, bu yarayı siyasetüstü görmeliyiz, partilerüstü görmeliyiz ve bir arada, bir daha böyle bir afetin olmaması için gerekli tedbirleri almalıyız. Bunları sivil toplumun katkısıyla, meslek odalarının katkılarıyla, bütün siyasetçilerin, siyasi partilerin katkılarıyla yapmalıyız. Ama siz ne yapıyorsunuz? "Efendim, biz afet fonu kurduk, altına imza attık; siz ne yaparsanız yapın."

Bakın, size söyleyeyim. İstanbul kentsel dönüşüme hazır mı yani depreme hazır mı? Değil. Niye değil biliyor musunuz? Avcılar örneğini vereceğim size. Avcılar'da bin kişi öldü 1999'da. Avcılar'daki o binaların hepsi orta hasarlıydı, ağır hasarlıydı, biliyor musunuz? Sonra ne oldu? O binaların hepsi mantolandı, giydirildi, cilalandı, boyandı. Çoğunda ev sahipleri yaşamıyor, çoğu kiraya verilmiş durumda; gariban ev sahipleri yaşıyor, gariban ev sahipleri yaşıyor ama çoğunda kiracılar yaşıyor, öğrenciler yaşıyor Avcılar'da İstanbul Üniversitesinde okuyan.

SALİH CORA (Trabzon) - İstanbul'da kaç tane kentsel dönüşüm var?

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Salih Bey... Salih Bey...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bakın, size iddiayla söylüyorum, bir deprem olsa yalnızca Avcılar'dan 100 bin ölü çıkar, 100 bin ölü. Bunun vebali kime ait? Bizlere ait.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Size ait.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ne diyor biliyor musunuz bu yasa? Ne diyor biliyor musunuz mevcut yasa? "Binada bir malik başvurursa o bina incelenebilir." diyor, "Kamu başka türlü, zorla inceleyemez." diyor. İnceleyebilir mi Sayın Bakan Yardımcısı?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Şikâyet olursa olur.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İnceleyemez, inceleyemez.

Biz ne diyoruz? Bakın, ne yapmamız lazım? Resen yani kamu eliyle bütün binaların incelenmesini sağlamamız lazım depremden etkilenebilecek birinci derece öncelikli yerlerden başlayarak. Bir araba trafiğe çıkıyor, üç yıl sonra muayeneden geçmeden trafiğe çıkabiliyor mu? Çıkamıyor. E, biz niye şehirlerimizi kamu eliyle resen incelemiyoruz? Birinci derece öncelikli deprem bölgelerinden başlayarak niye inceleyemiyoruz? Niye yurttaşlarımızı tabut evlerde yaşatıyoruz arkadaşlar? Gelin, bir yasal düzenleme yapalım. Diyelim ki... Depremde birinci derece hatta deprem beklenen illerden başlayarak yani İstanbul, İzmir, efendim, Aydın, Manisa, Bingöl, Hakkâri gibi illerden başlayarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve ilgili belediyelere bir yıl içinde, iki yıl içinde bütün binaları resen inceleme yetkisi verelim, zorunluluğu verelim.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Evet, Sayın Paylan, 13'üncü dakikayı bitirdik.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Başkanım, altı dakikası şey oldu.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Hayır, ilave süre veriyorum, iki dakikada lütfen tamamlayın.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam. Başkanım, altı dakika sataştılar sağ olsun arkadaşlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sorun yok ama belli bir disiplin içerisinde yürütmemiz lazım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, şöyle söyleyeceğim: Arkadaşlar, bu binaları resen inceleyelim. Mesela bu yetkiyi şimdi çıkarabiliriz. Ben iddiayla söylüyorum, yeni dönem Meclis de bunu yapamayacak, maalesef diyorum. Hafızayıbeşer nisyan ile maluldür, hele Türkiye gibi ülkelerde maalesef hep böyle olmuştur; rant düzeni, rant çarkı hep öne geçmiştir. O açıdan, şimdi toplumsal mutabakat varken gelin, bu düzenlemeyi yapalım.

SALİH CORA (Trabzon) - Yirmi yıldır Avcılar'ı kim yönetiyor?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ben size bir şey soracağım, bir şey daha soracağım. Bu depremin maliyetini kim ödeyecek Sayın Cemal Öztürk? Bu depremin maliyetini kim ödeyecek? 100 milyar dolarlık maliyeti var; kim ödeyecek? "Hazineyi borçlandıracağım." Diyorsunuz, değil mi? Borçlanacak, kimin sırtına yükleyeceksiniz bu borcu? 85 milyon Türkiye Cumhuriyeti yurttaşının sırtına yükleyeceksin. AKP döneminde 1 trilyon dolarlık rant yaratıldı, 1 trilyon dolarlık; 1 lira vergilendirmediniz, birileri zenginleşti, yüzde 1 zenginleşti. Şimdi diyoruz ki: Hiç yoksa şu depremin yarasını sararken o zenginleştirdiğiniz rantçıları vergilendirelim arkadaşlar, onların sırtına bu vergiyi yükleyelim; onların servetleri, gayrimenkulleri üzerinden artan oranlı bir vergi çıkaralım değerli arkadaşlar. Bak, imar affını çıkardınız, 6-7 milyar dolar para topladınız; 1 lirası kentsel dönüşüme harcanmadı çünkü Çevre ve Şehircilik Bakanlığı bütçesinde bunlar yoktu değerli arkadaşlar. Bakın, ocak ve şubatın bütçe açığı 225 milyar lira -Maliye Bakan Yardımcımız burada- ocak, şubat, iki aylık bütçe açığı 225 milyar lira. Kimin sırtına yükleniyor? Enflasyon yaratıyorlar -iki ayın enflasyonu yüzde 10- işçinin, emekçinin, memurun, emeklinin sırtına yüklüyorlar bu yükü. Oysa ne yapmamız lazım? Yirmi yıllık AKP rant düzeninden zenginleşenleri vergilendirmemiz lazım değerli arkadaşlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onlardan alacağımız vergilerle bu yarayı sarmamız gerekiyor değerli arkadaşlar.

OTURUM BAŞKANI ABDULLAH NEJAT KOÇER - Sayın Paylan, teşekkür ediyorum. Tamamlar mısınız lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi Sayın Başkan, ne diyeyim? Bütün insicamımı bozdu arkadaşlar; teşekkür ediyorum, teşekkür ediyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sen de yoruldun beş sene sonra.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Vallahi, vebali büyüktür arkadaşlar; bakın, 50 bin kişinin vebali başta sizin boynunuza, sonra bizim boynumuza. Bir daha İstanbul depremi olursa en az 300 bin insan hayatını kaybedecek, İzmir depremi olursa 100 bin insan hayatını kaybedecek, Bingöl'de, Hakkari'de binlerce...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Allah korusun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bilim böyle söylüyor. Allah korusun; ayrı. Allah bize akıl fikir vermiş. Allah bize tedbirinizi alın, sonra tevekkül edin diyor, değil mi? Önce tedbir, sonra tevekkül. Biz tedbirimizi alalım, sonra Allah'a dua edelim.

SALİH CORA (Trabzon) - İzmir'i yirmi yıldır kim yönetiyor?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu açıdan, değerli arkadaşlar, bu tedbirleri almak bizim boynumuzun borcu. Gelin, bu tedbirleri bütünleşik olarak bilimin ışığında alalım.