KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Bir şeyi ben sorayım o zaman.

Sayın Bakanım, siz de hazır buradayken; bu, ürün değişikliğiyle alakalı süreci uzattınız, teşekkür ederiz ancak az sayıda da olsa belki -Türkiye'de az sayıda da olsa- ÇKS'yle genel sürecin uzatılmasıyla alakalı talepler var. Ben bunu hem size hem Sayın Bakanıma iletmiş olayım, karşılanırsa mutlu olacak insanlar var.

Bu arada OR-KOOP'un bir söz talebi var.

STK'ler öncelikli Okan Hocam.

OR-KOOP GENEL MÜDÜRÜ ERDEM KAPLAN - Sayın Başkanım, değerli üyeler; bu 40'ıncı maddede "13, 14 ve 15'inci maddeler yayımı tarihinden altı ay sonra" diyor. Bu 13, 14 orman köylülerine zati ihtiyaç verilmesi ve 15'inci madde de kooperatiflerin haklarıyla ilgiliydi. Bu durumda yasanın yasalaşma sürecine göre 10'uncu ay civarında bunun yürürlüğe girmesi gerekir. Halbuki bu aylar 10'uncu ay da, 11'inci ay da orman köylerinde orman işlerinin bitme zamanı ve bir taraftan zati ihtiyaçların verilme zamanı -yine 13'üncü, 14'üncü maddede yer alan- bir taraftan da yüzde 25'lerle ilgili işlemlerin devam etme zamanı. Uygulamada sorunlar çıkarabileceği için ben -Genel Müdürlüğümüz ne düşünür bilemiyorum- "31/12/2023'den sonra" diyerek; 10, 11 değil de iki ay daha sonra... Çünkü hesap dönemi yıl sonunda kapanıyor. Gerek zati ihtiyaç verilmesi gerekse kooperatiflerin haklarının verilmesinde o bir buçuk aylık süre de tam işin bitip hakların alındığı dönem.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Evet, Orman Mühendisleri Odası Başkanımızın bu konuda fikri var.

TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI HASAN TÜRKYILMAZ - Sayın Başkanım, öncelikle Erdem Bey'in söylediği hususun pratikte karşılığı var, onun için söz almamıştım ama teyiden onu da söyleyeyim.

Üç gündür gerçekten meslek camiamız adına Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonunun katılımcısı olan vekillerimizden çok üst düzey istifade ettiğimizin altını çizmek isterim. Konuşmalarda çok zaman harcamamak için tüm maddelerde söz istemedik. Allah razı olsun, sizler de sayın vekillerimiz de çok hüsnüzan gösterdi, her söz talebimizde söz verildi, o nedenle sona bıraktım. 3-4 maddenin bu kanun düzenlemesinde Türkiye Büyük Millet Meclisinde dikkate alınması gerektiği hususunu ifade etmek isterim.

Birincisi, Türkiye'de ormanları koruyacak olan orman köylüsüdür. Orman köylüsünün -ilgili maddede izah ettiğim gibi- mutlaka sigorta kapsamına, fiilen çalışanlara alınmasının kanun metnine giydirilmesinin sağlanması lazım.

Bir de orman yangınlarıyla alakalı zarar gören, ölen ya da sakat kalanlara tazmin maddesi düzenlendi. O maddede söz almadım ama bu yeterli değil. Biliyorsunuz, Soma maden kazasında Hükûmet bir kanun çıkararak, onlara şehit statüsü vererek ölenlerin ailelerinden birer kişiyi kamu görevine aldı. Aynı düzenlemenin burada da yapılması, orman yangınlarıyla mücadelede hayatını kaybedenler için de şehitlik statüsünün mutlaka sağlanması gerekiyor. Bu, Türkiye'nin iktidar-muhalefet ittifak ettiği bir konu olmakla beraber ne hikmetse kanun metnine belki diğer konular daha önemli diye konulmadı ama bu çok önemli, bunu değerlendireceğinize inanıyorum.

BAŞKAN YUNUS KILIÇ - Kürtçede güzel bir söz var "..." diyorlar, yavaş yavaş. Şimdi, bu bir adımdır, aşamadır.

TMMOB ORMAN MÜHENDİSLERİ ODASI GENEL BAŞKANI HASAN TÜRKYILMAZ - Olur Başkanım. İnşallah, daha Meclis aşaması var Başkanım, birçok şeyin son anda değiştiğini biliyoruz, belki düzelir diye ifade ediyorum.

2 husus daha var Başkanım. Hani, marifet iltifata tabidir. Bu kadar yeşil vatanı koruyan, destanlar yazan orman işçisi, memuru, mühendisiyle alakalı tüm siyasi partilerimiz Türkiye'de ittifak etmiş durumda. Ben öyle bir meslek örgütünü yönetiyorum ki iktidar-muhalefetinin ittifak ettiği bir objeyi yönetiyorum yani azalmasına karşı çıkan, artmasını destekleyen bir objenin yöneticiliğini yapıyoruz. Bu açıdan mutluyum ama yedi gün yirmi dört saat esasıyla çalışan, "ormancılar" diye tabir edilen bu sınıfa hep methiye düzeriz ama özlük haklarına gelince bir türlü metinlere giydirmeyiz. Allah rızası için, şu anda bu insanlara... Pandemide tüm sağlık çalışanlarımıza -çok doğru bir adım attınız- ek ödemelerle imkân sağladınız; 3600 ek göstergeyle öğretmenlere, din görevlilerine, polislere bir hak sağladınız. Pekâlâ, ya, yeşil vatanı koruyan bu ormancıların hiç mi buna hakkı yok? Döner sermayeden kâr etmek kaydıyla bir pay verilmesini -Sayın Bakanımızla da yaptığımız görüşmede kabul görmüştü bu görüş- bu kanun metnine giydirmenizi istirham ediyorum.

Bir de ittifak ettiğimiz bir husus, onunla da bitirmek isterim: Ormanları koruyacaksak biz insan kaynağıyla bunu koruyabiliriz, ciddi manada işçi, memur ve mühendis açığımız var. Şu anda sadece Orman Genel Müdürlüğümüzün -Bakan Yardımcımız da Genel Müdürümüz de burada- ideal bir çalışma modülasyonu uygulayabilmesi için 5 bin işçiye, 5 bin büro memuruna, 5 bin de mühendise ihtiyacımız var. İstatistik ortada, her türlü platformda bunu konuşmaya hazırız, buna da katkı vereceğinize inanıyorum. Ola ki destanlar yazmak istiyorsa bu Komisyon bunu da kanun metnine yazarak Mecliste kanunlaştırır, biz de bütün ormancılar olarak sizlere dua ederiz, bu hâliyle de dua edeceğiz.

Sonuç: Bu kanun metni "Yetmez ama evet." şeklinde, maddeler doğru ama yetmez, bunlar da ilave edilirse tam olacak diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.