KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Anayasa'nın 2'nci maddesini hatırlatacağım, sosyal devlet; Anayasa'daki sağlıklı çevre ve konut hakkını da hatırlatacağım. Mevcut mevzuata göre kamu organlarının hiçbir görevini yerine getirmediğini ve ihmali davranışlarıyla beraber mevcut depreme ilişkin her türlü altyapıyı hazırladıklarını da anlatacağım. İktidar, depremin ilk günlerinde "1999'dan önce yapılan binalar yıkıldı." diye bir savunma geliştirmeye çalışmıştı, Hatay'da benim gördüğüm bütün binalar yıkıldı ama 1999'dan önceki binaların yıkıldığı varsayımıyla hareket etsek bile yirmi üç yıl boyunca yattığınızı da hatırlatacağım. Şimdi, böyle bir tablonun olduğu yerde finansman meselesine bu fonla beraber birtakım tanımlamalar yaparken vatandaşa dönüp "Size kıyak yapıyoruz." der gibi konuşmalarınız var, "Yüzde 40'la size ev teslim edeceğiz, konut teslim edeceğiz." der gibi konuşmalarınız var. Niye yüzde 40? Niye vatandaş bunun bedelini ödüyor? Neden sosyal devlet olarak biz bilabedel bu konutları vatandaşa afet hâlini göz önüne alarak vermiyoruz? Neden şirinlik yapıyorsunuz yok "Şu oranla, bu oranla faiz kullandıracağız." diye? 35 milyar dolar deprem vergisi topladınız, nerede bu para? Bu vatandaştan topladınız, "lüks tüketim" dediniz, o dediniz bu dediniz, sigaradan, alkolden, ondan bundan her neyse. Bu deprem bölgesindeki vatandaşlar da sanıyorum bu topladığınızın nereden baksanız beşte 1'ini size ödediler. Şimdi "Biz size ev yapacağız, yüzde 40'ını ödeyeceksiniz." şirinliği yapıyorsunuz. Niye bedel alıyorsunuz vatandaştan kardeşim? Bu bir afet değil mi? Eğer bu söylediğiniz gibi bir kader planıysa niye kader planına vatandaş katlanıyor? Sosyal devlet ne işe yarıyor? Bu yasaya ek düzenlemeler yapmak zorundasınız. Az önce fonla alakalı eleştirilerimi yaptım, fonun olması gereken yerde doğru yapılmadığını, yerel yönetimlerin dışlanmasıyla ilgili kısmı yaptım ama siz sadece "Parayı ele geçirelim, millete harcattıralım." derdindesiniz; mesele bu değil, mesele gerçekten artık bu ülkenin 21'inci yüzyıla uygun bir ülke hâline gelmesidir. OHAL düzeniniz de bu işe yarıyor, vatandaşın mülkiyet hakkını yok ediyorsunuz OHAL'le beraber, vatandaşın hak arama hürriyetini yok ediyorsunuz OHAL'le beraber, sonra Sayın Cumhurbaşkanı bakanlara haber gönderiyor "İhtiyacınız olan konuları söyleyin, Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarayım." Ya, böyle bir devlet düzeni olur mu? Böyle bir yasama düzeni olur mu? Burada da söylendiği gibi çıkardığınız kararnameler, üç ay sonra yerine geçecek yasalar Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildiğinde ne diyeceksiniz vatandaşa? Biraz hukuka uygun davranmayı hiç aklınızdan geçirmiyor musunuz?

Şimdi, gözümüzün önünde Kızılay örneği var. Koca Kızılayı bir şirketler topluluğuna çevirdiniz, Adalet ve Kalkınma Partili başbakanlar, bakanlar, milletvekilleri, il ve ilçe teşkilatlarınıza kadar, damatlar, kızlar, hepsini 2018 yılına kadar yönetimlerine ve içerisine soktunuz, ondan sonra da 11 şirket hâlinde bir holdinge çevirdiniz, vatandaştan topladığınız yardımları ticari maksatlı bir firmanın yönetimi şeklinde kâr payı diye dağıttınız. Siz bu konularda sabıkalısınız, sabıkanız çok büyük; AFAD'da da sabıkalısınız, burada da sabıkalısınız, birçok konuda sabıkalısınız, o yüzden buraya getirdiğiniz yasa tekliflerini çok dikkatli getirmeniz lazım. Vatandaşımızın şunu bilmesi gerekiyor: Eğer deprem olmasaydı siz dolgu alanlarını otoparka çevirecektiniz. Bir bakıyoruz birbirimizin yüzüne. "Çevre Kanunu'nda, Kıyı Kanunu'nda değişiklik" diye getirdiğiniz maddeyle bile dolgu alanlarını otopark yapmanın yolunu açıyordunuz. Allah kader planını çalıştırdı, Meclise bizim çalıştıracağımız planların önüne geçti, bunu da İçişleri Komisyonundan çıkardınız. Torba kanunlarla bugüne kadar bu 10 milyon binayı affettiniz siz, bunların 7,5 milyonu konuttu, hiç yüzünüz kızarmadı. O torba kanunların içerisine emeklilerle ilgili hükümleri koydunuz, SGK'yle ilgili hükümleri koydunuz, öğrencilerin affıyla ilgili hükümleri koydunuz, Cumhuriyet Halk Partisinin de 8 milletvekili sadece o hükümler anlamında o kanuna destek verdi diye depremden sonra çıktınız, ar damarı çatlamış birtakım iletişim aletlerini kullanarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - "CHP de bu kanunu destekledi." dediniz, siz çıkardınız.

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yalan mı?

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Vatandaşa bu konutları, mezarları parayla sattınız.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Seçim beyannamenizde...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Teşekkür ediyorum, sağ olun.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - O yüzden bu kanunu gelin, doğru çıkartın.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Seçim beyannamenizde...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Yalan mı ya!

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar...

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Vatandaşa parayla konut satmayın, vatandaşa bedava verin bu konutları.