BAŞKAN ZİYA ALTUNYALDIZ - Değerli arkadaşlar, sözlerimin başında 6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş'ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde yaşanan iki büyük depremde yitirdiğimiz canlarımıza Cenab-ı Hakk'tan rahmet diliyorum, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum ve tüm ülkemize, milletimize, memleketimize geçmiş olsun diliyor, yaraların acil bir şekilde, ivedi bir şekilde sarılmasını, hep birlikte çalışarak başaracağımızı ifade etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, gündemimizde İstanbul Milletvekilimiz ve aynı zamanda Komisyonumuzun Kâtip Üyesi Sayın İffet Polat ile 203 milletvekili tarafından 7 Mart 2023 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan ve Başkanlıkça aynı tarihte tali komisyon olarak Plan ve Bütçe Komisyonuna, esas komisyon olarak da Komisyonumuza havale edilen (2/4989) esas numaralı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi yer almaktadır. Gündemimizde yer alan kanun teklifiyle ilgili ilk imza sahibi Sayın Polat'a konuyla ilgili söz vermeden önce birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Değerli arkadaşlar, bundan tam üç yıl önce yine mart ayında Dünya Sağlık Örgütünün açıklaması âdeta bir bomba etkisi ortaya çıkarmıştı. Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 hastalığını küresel salgın olarak ilan etmişti. Covid-19 salgını toplum sağlığını tehdit etmesinin yanında toplumsal ve ekonomik birçok değişimin de fitilini ateşleyen bir unsur hâline geldi. Salgınla beraber değişen iş yapma ve tüketim alışkanlıkları, üretim süreçlerinin yeniden şekillenmesi ve daha birçok unsur dönüşümün ne kadar köklü olduğunu bize gösterdi.

Salgın sonrası bilinen adıyla "yeni normal" sürece adım atacağımızı düşünürken Ukrayna-Rusya arasında patlak veren savaş tabiri caizse oyunun yeni baştan tasarlanmasını ve yazılmasını bir anlamda zorunlu kıldı. Dünya bir süredir gündemine sürdürülebilir kalkınma vizyonunu almışken başta enerjide olmak üzere hayatın her alanındaki yenilenebilir odaklı dönüşüm süreci yoluna devam ederken Avrupa Yeşil Mutabakat'ı ve sonrasında ABD'nin yeni Yeşil Mutabakat gibi yol haritası küresel yenilenebilir dönüşümün ne kadar hızlı ve kökte olacağını bize gösteriyordu. Ancak Ukrayna ile Rusya arasında başlayan ve hâlen süren savaşın enerji alanındaki etkileri, yenilenebilir dönüşüm hayata geçirilirken enerji arz ve tedarik güvenliğinin de ne kadar önemli olduğunu bir kez daha tüm dünyaya aslında hatırlatmış oldu. Öyle ki karbon ayak izini hızlıca düşürmeyi, enerji tedarikinin çok büyük bir kısmını yenilenebilir kaynaklardan temin etmeyi, sürdürülebilir kalkınma alanında sürükleyici rol üstlenmeyi hedefleyen Avrupa ülkeleri hemen bu kışın başında, evlerinde battaniyeleriyle oturma durumuyla karşı karşıya kaldılar. Çünkü uluslararası ilişkilerde yumuşak güç olarak nitelendireceğimiz ancak etkileri itibarıyla bir o kadar da büyük bir güce sahip enerji tedarikinde sıkıntılar Avrupa'da hanelerin ısınmamasına, üretim tesislerinin çarklarının durmasına kadar yol açmıştı. Üretim gücünün anahtarı niteliğindeki enerjide arz güvenliğinin sağlanması ve başta petrol ile toplam elektrik üretimimizin yüzde 22,2'sinin gerçekleştirildiği doğal gaz olmak üzere enerji tedarikinde riskleri ortadan kaldırmanın önemi daha da artmış oldu. Ülkemizin enerji arz güvenliğini güçlendirmeyi, tüketicilerimizin güvenli, kaliteli ve rekabetçi enerjiye erişimini arttırmayı hedefliyoruz her zaman. Bu bağlamda, doğal gaz tedarik ve altyapı faaliyetlerinin ayrıştırma uygulamasıyla farklı aktörlerce gerçekleştirilmesinin sağlamasının piyasanın rekabet gücünü artıracağına inanıyoruz. Bununla birlikte, yapılan düzenlemelerle birlikte ülkemizin doğal gaz piyasasında yerli, yabancı tüm aktörlerin güvenli, normlara uygun ve rekabetçi bir piyasa yapısında faaliyet göstermesini hedefliyoruz.

Kanun teklifinde yer alan ve Komisyonumuzun da 27'nci Yasama Dönemi boyunca gerek buradaki görüşmelerinde gerekse de yurt içi ve yurt dışı temaslarında önemsediği bir hususu da dile getirmek istiyorum. Ülkemiz, bir yandan enerji arz ve tedarik güvenliğini güçlendirip enerjinin üretim ve ticaret "hub"ı olma hedefi yolunda emin adımlarla ilerlerken diğer yandan Sayın Cumhurbaşkanımızın işaret ettikleri "Yeşil Kalkınma" vizyonu hedeflerimiz doğrultusunda yenilenebilir dönüşümü de kararlılıkla sürdürmektedir. Enerjide yenilenebilir dönüşümü hayata geçirirken aynı zamanda enerjiyi yenilenebilir şekilde dönüştürecek unsurların üretiminde de merkez olmayı sağlamayı hedefledik ve bu yönde önemli çalışma ve başarılar ortaya koyduk. Buna ilişkin çok detaylı çalışmalar ve gerçekleşmeler var ancak bunlara müsaadenizle çok girmeyeceğim.

Değerli Komisyon üyeleri, cumhuriyetimizin 100'üncü yaşını kutlayacağımız 2023 yılının henüz başında, sözlerimin başında da ifade ettiğim gibi çok acı bir gelişmeyle sarsılmış olduk. 6 Şubat sabahı Kahramanmaraş Pazarcık merkezli 7,7 büyüklüğündeki depremle sarsılmışken henüz dokuz saat sonra yine Kahramanmaraş Elbistan merkezli 7,6 büyüklüğündeki ikinci depremle acımız da yıkım da ciddi anlamda artmış ve büyümüş oldu. Tam 11 ilimiz depremin yıkımından etkilenirken afetin etkileri tüm ülkemizde derinden hissedildi. Yeryüzünde kaydedilen en şiddetli depremler arasına giren bu 2 büyük depremde can kaybımız 48.448'e yükseldi. Bir kez daha hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum ve ülkemizin başı sağ olsun diyorum.

Depremin ilk gününden itibaren afet bölgesine koşarak hem arama kurtarma faaliyetlerine hem de yardım malzemelerinin koordinasyon içerisinde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasına hep birlikte katkı sağladık. Hemen sonrasındaki süreçte de depremzede vatandaşlarımızın devletimizin hızlı ve koordineli bir şekilde oluşturduğu çadır kent ve konteynerlere yerleşimini ve günlük ihtiyaçların giderilmesini temin ettik. "Zorlu hava koşullarında yetişen ağaçların gövdesi diğerlerine kıyasla daha güçlü olur." derler. Böylesine zorlu bir dönemde "devlet millet el ele" şiarıyla birlik ve beraberliğimizi perçinleyelerek, daha da güçlenerek bu zorluklardan ve güçlüklerden çıkacağımıza inanıyoruz.

Değerli arkadaşlar, biliyorsunuz, gündemimizdeki kanun teklifinde organize sanayi bölgelerine yönelik bazı düzenlemeler de bulunuyor. 2 büyük depremden etkilenen 11 ilimiz olan Kahramanmaraş, Adıyaman, Hatay, Malatya, Adana, Diyarbakır, Elâzığ, Gaziantep, Kilis, Osmaniye ve Şanlıurfa toplam millî gelirimizin yüzde 9,8'ini, toplam ihracatımızın yüzde 9'unu, toplam istihdamımızın da yüzde 10'unu oluşturuyor. İllerimizde hem Sanayi Bakanlığımız tarafından hem de OSBÜK tarafından yapılan çalışmalar sonucunda 14 bin OSB ve 1.413 küçük sanayi sitesinin yıkıldığı, 166 OSB ile 2.970 KSS'nin ağır hasarlı olduğu, 152 OSB ile 1.172 KSS'nin ise orta hasarlı olduğu bilgileri bize ulaştı. Bölgede depremden zarar görmeyen üretim merkezlerimiz afet sonrasındaki süreçte kurum ve kuruluşlarımızın faaliyetlerini koordineli bir şekilde yönetebilmek amacıyla afet yönetim, depolama ve koordinasyon merkezlerine ev sahipliği yaptı. Bölgede bulunan OSB'lerimizin tekrar üretime katılarak faal duruma gelmesi için Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımızca OSB'lerin talep ve ihtiyaçları doğrultusunda çalışmalar aralıksız sürdürülüyor. Bu kapsamda, çalışmaların OSBÜK tarafından da desteklendiğini ve bölgede çalışmalar yapıldığını gözlemledik. Yapılan çalışmalar, çalışanların barınması için konteyner ve çadır kentlerin kurulmasından OSB tüzel kişiliklerin Bakanlığımıza olan kredi borçların ertelenmesine kadar çok geniş bir kapsamda devam ediyor. Bölgede bulunan OSB'lerimizin tamamının afetle mücadele ve depremzedelerin ihtiyaçları karşılandıktan sonra kısa sürede tekrar deprem öncesi günlerdeki gibi üretim faaliyetlerini sürdüreceğine inancımız tam.

Değerli arkadaşlar, bu kapsamda şunu da ifade etmek istiyorum ki eğer Komisyon üyesi arkadaşlarımız mutabık olursa Komisyon olarak önümüzdeki günlerde deprem bölgesine, OSBÜK'le birlikte ve Bakanlığımızla birlikte hem organize sanayi bölgelerine hem küçük sanayi sitelerine bir ziyaret yapmayı planlıyoruz. Bunu da hep birlikte inşallah realize etmiş oluruz.

Ülke olarak, tek yürek olarak yaralarımızı hep birlikte sarmak için üretim merkezlerimiz yine Türkiye'nin geleceğinin temelleri olan nitelikli üretim ve sürdürülebilir kalkınmanın öncüsü olmaya devam edecektir. Ülkemizin lokomotif gücü OSB'lerimizin yeşil kalkınma devrimi vizyonumuz ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimiz çerçevesinde yeşil dönüşümlerini hızlandırmak amacıyla bir dizi düzenleme de gündemimizdeki kanun teklifinde yer almaktadır. Bu kapsamdaki detayları teklif sahibimiz Sayın İffet Polat Hanımefendi'den almış olacağız.

Değerli arkadaşlar, bütün bu çalışmaları bir strateji ve program çerçevesinde yürütüyoruz ve biliyoruz ki dünya çok önemli bir değişim sürecinde ve çok önemli bir yapılanma sürecinden geçiyor. Eğer biz bu değişim ve dönüşüm sürecine hazır olursak, her zaman olduğu gibi, bu sürecin kazananı olmaya devam edeceğiz. Öyle ki dünyanın en büyük yatırımcıları arasında yapılan bir çalışmada her 2 büyük yatırımcıdan 1'i bundan sonraki yatırımlarını yeşil dönüşümü önceleyen ülkelere yapacağını ifade ediyor. İşte, biz de bu kapsamda hem yeşil OSB'lerin hem de tüm firmaların yeşil dönüşümünü önceliyor ve bu kapsamda çalışmalarımızı hızlandırıyoruz.

Değerli Komisyon üyeleri, cumhuriyetimizin 100'üncü yaşına doğru adım adım ve kararlılıkla yürürken ülkemizin dünyanın en gelişmiş ekonomileri arasında yer alması, sanayide, ticarette, enerjide, teknolojide oyun kurucu olması için çalışmalarımızı kararlılıkla sürdürüyoruz.

AK PARTİ hükûmetlerimiz olarak, göreve geldiğimizden beri ülkemizde nitelikli üretimle, yüksek teknoloji ve ihracatla, sürdürülebilir yatırımla ve istihdamla büyümeyi hedefledik; yolumuza bu kararlılıkla devam ediyoruz.

Komisyon olarak, bütün bu çalışmalarda çok büyük bir uyum ve kararlılıkla bu çalışmaların tamamına katkı verdik ve vermeye devam edeceğiz.

Bu sözlerimle, bir kez daha, çalışmalarımızın, bugüne kadar olduğu gibi, aynı uyum ve eş güdümle yürüyeceğine olan inancımı paylaşıyor; tüm katılımcıları sevgiyle saygıyla selamlarken teklif hakkında Komisyonumuzu bilgilendirmek üzere ilk sözü, teklifin 1'inci imza sahibi, Komisyonumuzun Kâtip Üyesi, İstanbul Milletvekilimiz Sayın İffet Polat'a veriyorum.