| Komisyon Adı | : | SANAYİ, TİCARET, ENERJİ, TABİİ KAYNAKLAR, BİLGİ VE TEKNOLOJİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili İffet Polat ve 203 Milletvekilinin, Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4989) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 14 .03.2023 |
YASİN ÖZTÜRK (Denizli) - Kanun taslağını incelediğimizde, evet, OSB'lerle ilgili çok güzel maddeler söz konusu. Sanayicilerimizin çoğunluğunun istediğini de biliyoruz ama birkaç tane eksik kalmış, onları da ben burada ifade etmek istiyorum, bir yandan da torba kanunun bütününde birkaç tane, Enerji Piyasasıyla ilgili, BOTAŞ'la ilgili teklifleri gördüm, onlara da değineyim.
Öncelikle biraz önce Organize Sanayi Bölgeleri Genel Müdürümüz Fatih Bey'le de konuyu paylaştım. Bu kanun taslağının içinde organize bölgelerin dışında kalan, özellikle sanayi şehirlerinin böyle kenarlarında daha önceden fabrika hâline gelmiş fabrikaların ıslah organize sanayileriyle ilgili, elbette ki bu konularla ilgili olumsuz kısımları da mutlaka var belki ama bir şekilde disipline edilebilmesi adına da mutlaka faydası olacağına, hem sanayiciye faydası olacağını hem de orada, o bölgelere bir disiplin getirilmesi açısından faydası olacağını da görüyoruz. Örneğin bizim Denizli'de bu tarzda Bozburun bölgesinde hemen şehrin kenarında sayılan 300'e yakın ayrı ayrı fabrika var; içinde boyahanesi olan da var; çevrenin disipline edilebilmesi için önemli, doğal gaz hattının geçmediği yerler var dolayısıyla o kişilerin, o fabrikaların doğal gaz alması daha maliyetli, bir yandan belediyelerden altyapı desteği almak zorunda kalıyorlar, bunu zamanında aldıkları oluyor, alamadıkları oluyor, bir yandan bu firmaların çoğu ihracatçı firma, yurt dışından müşteri temsilcisi geldiğinde istedikleri kriterleri zamanında yakalayamıyorlar ki organize sanayi disiplinine girdiklerinde ihracatımıza da büyük katkıları olacağını görüyoruz. Dolayısıyla OSB'lerin sanayinin disipline edilmesi, şehrin planlı şekilde gelişmesine katkıda bulunması, birbirini tamamlayıcı ve birbirinin yan ürününü teşvik eden sanayicinin bir arada bulunması, birbirlerine üretim verimliliği ve kâr artışını sağlaması, sanayinin az gelişmiş bölgelerde yaygınlaştırılması, tarım alanlarının sanayide kullanımının disipline edilmesi, sağlıklı, ucuz ve güvenilir bir altyapı ve ortak alanlar oluşturulması, müşterek arıtma tesisleri ve çevre kirliliğinin önlenmesi gibi kuruluş amaçları söz konusu organize sanayi birliklerinin.
Ne yazık ki bu kanun taslağının içinde bu maddeyle ilgili çalışmalar olduğu hâlde geri çekildiğini duyduk. Bu konuyla ilgili geçmişte geçici maddelerle çözümler bulunmuş. Geçici bir maddeyle iki senelik bir süreyle orada bir müracaat söz konusu olduğunda değerlendirme yapılarak, kriterlere de uyarak, elbette ki sıfır kullanılan organize sanayiler gibi olmasa da şimdikinden çok daha iyi olabilecek, beş altı senede kendini toparlayabilecek ve disipline edebilecek bir durum söz konusuyken bu sadece Denizli değil, aynı zamanda Bursa'da, Antep'te, Kayseri'de vesair yerlerde de söz konusu olduğunu ve bu konuda sanayiciden talep geldiğini bildiğimiz hâlde alelacele bir şekilde ön seçim... Gerimizde acı bir deprem yaşadık, böyle bir kanun teklifi madem söz konusu, sanayicinin de faydasına olabilecek böyle bir çalışmanın yapılabilmesi gerekirdi. Bu konuda bürokrasimiz de hazır olmasına rağmen ne yazık ki siyasiler tarafından bu kanun maddesinin geri çekilmesi çok hoş olmamış.
Devamında, BOTAŞ ve enerjiyle ilgili maddeleri gördükçe -bizim bir önceki Komisyon toplantımızda da yine böyle torba kanunlarda hep geliyor- bir iki ay önce yaptığımız kanun taslağında neyi unuttunuz da yine bir şeyleri getiriyorsunuz? O zaman ihtiyaç değildi de şimdi mi ihtiyaç hâline geldi? Yoksa hâlâ "Kervan yolda düzülür." düşüncesiyle önünüze geldikçe bu sıkıntılar sürekli Meclisi, Komisyonu meşgul eder hâle geliyoruz? Bunlar topluca, bir sefere mahsus gelse de her kanun teklifinin içinde ayrı ayrı maddelerini aramaktansa tamamen torba kanun şeklinde yapamaz mıydık? Yine, galiba kanun teklifindeki 17'nci veya 18'inci vakıflarla ilgili maddelere baktığımızda da yirmi seneye kadar varan, il özel idare ve belediyelerin uhdesinde olan vakıfların teslimi, devri söz konusu. Seçimin artık son safhasına gelindiği bir noktada yirmi senelik bir yetkiyi şimdi mi yapmak lazımdı, yoksa yeni döneme mi bırakmak lazımdı? Takdirinize bırakıyorum.
Teşekkür ediyorum.