LALE KARABIYIK (Bursa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, tabii ki iyi bir eğitim sistemi iyi bir akademisyenle yapılacak. Akademisyen kadrolarının iyi yetiştirilmesi lazım. Ben sabahki konuşmamda da belirtmiştim ama şimdi soru olarak yöneltmek istiyorum çünkü bana bu arada Araştırma Görevlileri Platformu'ndan, ÖYP Platformu'ndan çok mesajlar geldi.

Şimdi, öncelikle 50/d'den 33/a'ya geçirilen bu kadro; 50/d'nin seçimi sırasında zaten araştırma görevlisi alınırken ALES vardı, yabancı dil vardı, mülakat vardı ve sınav vardı ama ÖYP'de ALES vardı, yabancı dil vardı ve "GANO" dediğimiz akademik not ortalaması vardı. Ama sonuçta bu alımlar gerçekten eğer mülakatın ağırlığı çok fazla değilse biraz daha teknik olarak gerçekleşiyordu. Mülakata bıraktıkça, mülakatın ağırlığı artınca tabii, öğrencinin sözel, sözlü sınavda da başarılı olmasını gerektiriyor, bunlar da olabilir, hepsi de olumlu ama şu olması lazım: Öncelikle 33/a'ya geçen bu 6.850 araştırma görevlisinin bundan sonraki kadroları ne olacak, bu son derece belirsiz bir durumda ve atamaları o havuz sistemine göre mi, hangi kritere göre diğer illere ya da hangi üniversitelere aktarılacaksa hangi kriter alınacak? Çünkü burada acaba ideolojik şeylere göre mi alınacak gibi bir soru işareti var. Bence bu soru işaretinin giderilmesi için, daha huzurlu olmaları için böyle bir açıklamanın çok kısa sürede hem üniversitelere hem öğrencilere yapılması lazım diye düşünüyorum.

Yine, ÖYP'liler, 15 bin ÖYP'liye ulaştı, 1.300 tanesi yeni alındı sabah da belirttiğim gibi ama geçmişteki 13 bin küsur ÖYP'linin henüz geçmişe dönük birtakım alamadıkları hakları söz konusu, ödenekleri var. Bunlar ne olacak ve bunlar özellikle yeni kurulan üniversiteler için yerleştirilecekti, o amaçla 33 ayağı bir tarafta, 35 ayağı bir taraftaydı. Şimdi, bu ortadan kalkınca şu anda onlar yine bu yeni üniversitelere yerleştirilecek ve orada kadro açıkları var ama belirsizlik var. Peki, ÖYP kalkıyorsa yine 35'inci maddeyle mi eğitilecekler lisansüstü eğitim olan üniversitelerde? Herhâlde 35'ledir, eski sisteme göredir diye düşünüyorum ama bu, tabii, son derece belirsiz.

Yine, Akademik Teşvik Yönetmeliği konusunda sormak istiyorum. Evet, ona da cevap alırsak iyi olacak. Bu cevabı bekliyorlar çünkü.

Yine, bir başka nokta, gelen ve basında yer alan bir bilgi var. Tokat İl Milli Eğitim Müdürü, Erbaa İlçe Millî Eğitim Müdürü ve beraberindeki okul müdürlerinin -haberlerden izlemişsinizdir- Tokat'taki köy okullarına yaptıkları ziyaret, ilçe millî eğitim müdürünün sosyal medya hesabında, ayrıca aynı ziyaret esnasında havaya ateş ederken elinde silahla çekilmiş fotoğrafları paylaşılmış. Tabii, okul ziyaretlerinde bunlar hoş değil, kamuoyunda böyle bir rahatsızlık var. Bunu da bir açıklamaya kavuşturursak ya da bu konudaki görüşünüzü alırsak...

Son olarak, ben Uludağ Üniversitesi öğretim üyesi olduğumu söylemiştim. Ceyhun Bey'e, arkadaşıma son derece katılıyorum çünkü Gemlik'teki üniversitenin yerleşkesi deniz kenarında muazzam bir binadır, her ihtiyacı karşılanmıştır. Oysa Uludağ Üniversitesine bir buçuk yıl geldi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesinin bir katına sıkıştılar ve şu anda orada verecek bina yok, Gemlik'te kalmasının son derece uygun olduğunu düşünüyorum. 65 bin öğrenciye sahiptir Uludağ Üniversitesi. Benim aldığım bilgiye göre daha önce bu ödenek 468 olarak gelmişken bugün burada 430'a indiğini görüyorum. Gazi'yle filan kıyaslıyorum veya diğerleriyle; 65 bin öğrencisi olan bir üniversite için gerçekten yetersiz buluyorum ve 468 olduğunu biliyorum, 430'a inmesinin sebeplerini bilemiyorum ama bu üniversitenin ihtiyacı olduğunu biliyorum çünkü oradaki 65 bin öğrencinin ben haklarını savunmak istiyorum, Türkiye'deki tüm üniversitelerin haklarını savunmak gerektiğine inandığım gibi.

Teşekkür ediyorum.