KOMİSYON KONUŞMASI

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Teşekkürler Sayın Bakanım.

Öncelikle bütün kıymetli hazırunu saygıyla selamlıyorum. Çok faydalı çalışmalar yapılacağına inanıyorum; alanında uzman, kıymetli vekillerimiz görüşlerini paylaşıyorlar zaten rapor da elimizde.

Şimdi, 30 Ekim İzmir depreminde 9 bina yıkıldı. Tam randımanlı bir çalışma yapıldı orada, sorunsuz; görev alan kişi sayısı 5 bin. Bu depremde 9 bin bina yıkıldı aynı oranda, tam randımanlı bir çalışma yapacak olsak 5 milyon kişi gerekiyor yani bu depremin büyüklüğünü anlatmak için... Buradan hareketle -bilmiyorum hani bu rapor da çok kıymetli bir rapor- şunu ifade etmek istiyorum: Genel bir felsefe değişikliğine gitmemiz gerekiyor. Yani biz şuna hazırlanmışız: Bir ilde deprem olacak, onun çevresindeki iller ona yardım edecek. Belki böyle depremler yüzyılda bir oluyor ama bizim bu felsefeyi değiştirmemiz lazım çünkü önümüzde İstanbul depremi var.

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - 4'üncü seviye, alarm seviyesinde ulusal kapasiteyi aşan depremlerle ilgili de AFAD'ın çalışması var; onlar da raporda var.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Evet, emeğinize sağlık.

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Sadece 3'e hazırlanmış değiliz, 4'e de hazırlanmışız.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Yok yok, ben uygulama bağlamında...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Uygulama için söyledi, evet.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Onunla ilgili de zaten önerilerim olacaktı. Buradan baktım, özellikle arama kurtarmayla ilgili benim önerilerim olacak.

Şimdi, çok güzel bir rapor, sayılar verilmiş; AFAD'ın personel sayısı, itfaiyenin, sivil toplum kuruluşlarının, Polis arama kurtarma, Jandarma arama kurtarma ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı. Şimdi, biraz önce vekilimiz de belirtti zaten raporumuz hazır. Bu deprem tecrübesinden hareketle nelerin yapılmasına dönük öneriler de bizim raporumuzda yer alırsa Bakanım, çok faydalı olacağını değerlendiriyoruz ki siz de öyle söylediniz.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, öyle olması lazım.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Öyle olacak.

Burada Türk Silahlı Kuvvetlerimiz hani "İlk anda neden çıkmadı?" vesaire gibi bazı eleştirilere muhatap oldu. Dün, ben Meclis konuşmamda İnsani Yardım Tugayının faaliyetleri, kaç timi olduğu -zaten raporda da var- Silahlı Kuvvetlerin kaç arama kurtarmacısının olduğu... Ama görüldü ki dünyanın en büyük arama kurtarma operasyonu yapılmasına rağmen 35 bin kişiyle yani bu, arama kurtarmacı olarak dünyanın en büyük arama kurtarma operasyonu; yetmedi yani çünkü 9 bin bina ve her birine 10 kişi versen zaten 90 bin olması gerekir ki 10 kişi de yetmiyor, onlar devridaim yapmak zorunda. Bu 35 bin kişinin 10 bini de zaten 90 ülkeden toparlandı yani 90 ülke 10 bin kişi gönderdi, geri kalan 25 bin kişi de bizde ama olağanüstü bir seviyede arama kurtarmacı olmasına rağmen tabii ki şikâyetler de oldu, her yere yetişilemedi. Burada bunun çözümü aslında basit, yani Türk Silahlı Kuvvetlerinin burada ne yapacağına dönük benim kritik bir önerim olacak; o da şu: Şimdi, bizim komando birliklerimiz var Sayın Bakanım; bunlar hem Jandarmada hem de Kara Kuvvetlerinde yani hem İçişlerinde hem Millî Savunma Bakanlığında. Bu komando birlikleri, özellikle komando bölükleri her biri 1 tim hazırlasa Türkiye genelini kapsayacak elimizde yeterli personel olur. Her bölükte de malzeme olması lazım, bölük depolarında olacak; kesicisi, hiltisi, jeneratörü ve dinleme cihazı. Orada en büyük sorun... Yani siz orada Silahlı Kuvvetleri 10 bin, 20 bin kişiyi sahaya sürseniz bile malzeme olmadıktan sonra ne yapacaksınız?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Doğru.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Dolayısıyla komando bölüklerinde bir tim eğitilecek; cihazları da kesicisi, hiltisi, bölük depolarında tutulacak. Bunu yaparsak bu arama kurtarma işinde çok ciddi mesafe kaydederiz. Yani ben hep İstanbul'u düşünerek, İzmir'i düşünerek, bölgesel bazda bir şey düşünüyorum, kaldı ki şu da çok önemli: Şimdi, AFAD arama kurtarmacısını bugün aldınız, bugün deprem olmadı, on sene sonra adam yaşlanıyor. O zaman ne yapmak gerekiyor? Zinde birlik lazım.

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Yetiştiriyoruz.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - İşte, komandolar; zaten yaşlanan gidiyor, hep genç bu çocuklar, zinde birlikler, evet, komandolar.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ordu bu şeyleri yapmıyor muydu Sayın Bakan? Her yıl ordunun bununla ilgili şeyi var.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Sayısı belli, raporunuzda var Vekilim.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Var, var. Müsaade ederseniz, bitirsin çünkü siz söz istediniz.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Sayısı belli Vekilim. Bu var, JAK'lar da geldi, şeylerde geldi ama o sayıyı artırmanın peşindeyim ben de. Bu iş zaten biraz da kanun işi yani kanunla bunun düzenlenmesi de gerekiyor. Dolayısıyla zinde birlikler arama kurtarmacı olarak orada olur. Ha, bu yeter mi?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bir de itfaiye teşkilatlarını da katsak buna.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - İtfaiye var zaten Bakanım, raporda da yazıyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yani belediyelerin...

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Raporumuzda itfaiyenin de diğer STK'lerin de arama kurtarma sayının artırılması var, Silahlı Kuvvetler için de aslında o öneri var.

MEHMET ALİ ÇELEBİ (İzmir) - Var evet, burada yazıyor. Toplam 46.332 kişilik bir arama kurtarma potansiyelimiz var ama İstanbul'a yetmeyecektir, bunu takviye etmemiz gerekir. Şimdi, uzmanları böyle hallettik. Bu yeter mi? Bu da yetmez. Üzerine, gönüllüleri biraz daha artırmamız gerekiyor; onu nasıl yapabiliriz Silahlı Kuvvetler üzerinden? Ben hani asker olduğum için oradan biraz tecrübe olarak paylaşmak istiyorum. Şimdi, bu bedelli askerlik yapanlar var, bir ay birliklerde yapıyorlar gidiyorlar. O bir ay askerliği kaldırıp bunlara AFAD bünyesinde AFAD eğitimi versek, bunlar da bulundukları şehirlerde bu eğitimi alsalar ve bir deprem anında sefer görev emri gibi bir emirle ilgili yerlere gitseler biraz önce bahsettiğim uzmanların emrine girerler; dolayısıyla o sayıyı da artırmış oluruz yani gönüllü takviyesi de yapmamız lazım. Sivil toplum kuruluşlarının şu an 10 bin rakamı var, bunu daha da arttırmamız gerekiyor ve ikisini birleştirdiğimiz an bu arama kurtarma işini bence bitiririz. Zaten AFAD kendi bünyesinde çalışmalarını yürütüyor. Yani özellikle bunu ifade etmek istiyorum.

Hepinize tekrar saygılar sunuyorum.