RAFET ZEYBEK (Antalya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli milletvekillerimiz, protokolde bulunan sayın arkadaşlarım; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Değerli arkadaşlarım, öncelikle depremde hayatını kaybeden, yine, sel felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum, Allah mekânlarını cennet eylesin.

Değerli arkadaşlarım, devletin, demokratik bir devletin 2 vazgeçilmezi vardır, daha doğrusu, çağdaş devletin 2 vazgeçilmezi vardır: Bir, demokrasi; iki, adalet. Eğer bir ülkede demokrasi yoksa özgürlüklerden, insan haklarından söz etmek mümkün değil. Yine, bir ülkede eğer bağımsız ve tarafsız bir yargı yoksa adaletten söz etmek mümkün değil. Demokrasinin vazgeçilmezi kuvvetler ayrılığı; yasama, yürütme, yargı... Eğer bugün olduğu gibi yasama ile yargı eğer yürütmenin tahakkümü altına girdiyse o ülkede demokrasiden söz etmek, adaletten söz etmek mümkün değildir.

Konumuz yargı. 6'ncısını bu yasama yılında geçirdik. 7'nci yargı paketini görüşüyoruz. 6 yargı paketini reform olarak değerlendirdik ama Türkiye'de yargıda maalesef hiçbir değişiklik olmadı. Bizim desteklediğimiz maddeler de oldu bu 6 yargı paketinde. Bu 7'nci yargı paketinde de desteklediğimiz maddeler var, karşı olduklarımız var ama bunun da yargıda, daha doğrusu adaletin tecellisinde bir değişiklik yapmayacağı inancını taşıyorum şahsen. Öncelikle zihniyet değişikliği şart, gerçekten herkese adalet istemek önemli, herkese adalet istemek önemli. Öncelikle bu isteği taşımak çok önemli. Ben, maalesef, bugün iktidar sahiplerinde "herkese adalet" anlayışının yeterince oluşmadığını düşünüyorum. Eğer herkese adalet istemiyorsak o ülkede hukukun üstünlüğünden, hukuk devletinden, bağımsız yargıdan söz etmek mümkün değildir.

Değerli arkadaşlarım, yargının 3 tane temel gücü var: İddia makamı, savunma makamı ve karar makamı. Biliyorsunuz, bir süre ben de iddia makamında görev yaptım ama eğer bağımsız bir yargınız yoksa bu yargının işte, iddia makamı da olsun, savunma makamı da olsun, karar makamı da olsun, ne kadar çalışkan, ne kadar vicdan sahibi olursa olsun bu ülkede adaleti dağıtmak, adil davranmak mümkün değildir. Bunun için öncelikle yargının bağımsızlığını ve tarafsızlığını gerçekleştirmek zorundayız, yoksa bizim istediğimiz gibi karar veren ya da bize adalet dağıtan bir yargı ile millete adalet dağıtan yargıyı ayırmak durumunda kalırız. Bugün, maalesef, millete adalet dağıtan bir yargıdan söz edemiyoruz. Bu, bizim ülkemiz için de bütün dünyadaki ülkeler için de hakikaten insan haklarının vazgeçilmezi olan bu bağımsız ve tarafsız yargıyı maalesef özellikle 2010 Anayasa değişikliğiyle bir cemaate teslim ettik, 2017 Anayasa değişikliğiyle de iktidara teslim ettik.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Saraya...

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Yani "saray" kelimesini kullanmak istemedim, iktidara, iktidar yani. Eğer hâkim ve savcılar kendi vicdanları ve iradeleriyle hareket etmiyorlarsa ki bugün eleştirdiğimiz en büyük sorun budur; maalesef, yürütmenin etkisi altında olan yargı bağımsız ve tarafsız hareket edemiyor, kararlarında bunu hepimiz çokça gördük. Buradan bu verilen kararları tek tek anlatmayacağım, hepiniz biliyorsunuz ama maalesef, kendi düşüncelerimiz, isteklerimiz uğruna bu adalet dağıtması gereken bağımsız ve tarafsız yargıyı yok ettik. Tabii, yargı bağımsız ve tarafsız değilse elbette biz adalet beklemiyoruz, açık söyleyeyim. Gerçi yargıya hiç düşmedim, dilerim, böyle bir dönemde de düşmem ama...

AYHAN EREL (Aksaray) - Yargının içindesiniz.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Hemen bir fezlekeyle hallederiz, bana takıl, kolay.

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Hayır yani görevli olarak yargı içerisine düşmem dedim, yoksa elbette savunma makamı var, iddia makamı var, karar makamı var yani.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Savunuruz seni.

RAFET ZEYBEK (Antalya) - Teşekkür ediyorum.

Ama yani söylemek istediğim şuydu: Yani böyle tarafsız olmayan bir yargıda yargılanmış olmak, hatta iddia makamı sahibi olmak, hatta karar makamı sahibi olmak çok zor. Yani senin kararına, senin iddiana müdahil olanlar var ise o işi yapmak hakikaten... Ben görevini layıkıyla yapan hâkim, savcı arkadaşlarımı tenzih ederek söylüyorum. Adalet dağıtılmıyor, belli istekler yerine getiriliyor, belli kişilerin ya da kurumların ya da iktidarın talepleri, istekleri doğrultusunda kararlar veriliyor; bu, ülkemizde maalesef çok yaygınlaştı. Özellikle, işte biraz önce söyledim, 2010 Anayasa değişikliğinden sonra, biliyorsunuz, bir cemaate teslim edilmişti ama "Cemaatten kurtulduk." derken maalesef iktidarın tahakkümü altına soktuk. Gerçekten herkese adalet istiyorsak bu gerçeği kabullenip bu gerçek doğrultusunda yasal düzenlemeler yapmamız lazım. Yoksa dediğim gibi, bu işte 7'ncisi getirilen yargı paketinin, evet, olumlu maddeleri var ama Türkiye'de adalet dağıtmaya asla yeterli değildir. Yani desteklediğimiz maddeler tabii ki olumlu ama adalet dağıtma noktasında maalesef çok geriyiz. Bu nedenle, özellikle işte arkadaşlar bahsetti, tek tek maddelerden söz etmeyeceğim ama 4-5 tane maddeyle ilgili çekincelerimizi de ilettik zaten, arkadaşlar da bahsetti, onun dışındaki maddelerde olumlu yönler görüyoruz ama dediğim gibi, yargı bağımsızlığı olmadığı sürece, tarafsızlığı olmadığı sürece bu yasaların Türkiye'de adalet dağıtılmasında, adaletin sağlanmasında, adaletin üstünlüğünde, hukukun üstünlüğünde hiçbir fayda getirmeyeceğini düşünüyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.