| Komisyon Adı | : | ADALET KOMİSYONU |
| Konu | : | Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven ve Tokat Milletvekili Mustafa Arslan ile 119 Milletvekilinin; İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/4997) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 15 .03.2023 |
İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum. Öncelikle yorumda bulunan, gerçekten kanunumuzla ilgili yorumda bulunan tüm milletvekili arkadaşlara teşekkür ederim.
Tabii, bir sürü konuda eleştiriler geldi ama bizim teklifimiz dışında bir sürü konu; bunların hepsine cevap verme durumunda değiliz bizim konumuz dışında olduğu için. Hem usul ekonomisi açısından hem de zamanı verimli kullanma açısından sadece teklifle ilgili itirazlarla ilgili birkaç bir şey ben söyleyeceğim, sonra Mustafa Bey devam edecek.
Öncelikle şunu söylemek istiyorum: Ben yaklaşık otuz iki yıldır Afyonkarahisar Barosunun bir üyesiyim ve deprem bölgesinde yaklaşık 20 bin kişiye yemek çıkaran başta Başkan ve tüm üyeleri olmak üzere Afyon Barosuna çok teşekkür ediyorum. Gerçekten organize tek barodur diyebilirim, bundan dolayı da herkese teşekkür ediyorum.
Şunu öncelikle söyleyeyim: Öncelikle infaz koruma memuru arkadaşlarımızla ilgili bir talep geldi. Ben bildiğiniz gibi İnsan Hakları Komisyonu Hükümlü ve Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Başkanı olarak yani Cezaevi Komisyonu Başkanı olarak da görev yapmaktayım. Burada cezaevleriyle ilgili bazı sorunlar dile getirildi ama biz tabii, bu cezaevlerinin bu Komisyonda değil, ilgili komisyonda tartışılması gerektiği kanaatindeyiz.
Yine, infaz koruma memuru arkadaşlarımızla ilgili daha önceki teklifte bir düzenleme var idi. Fakat onlarla ilgili bu düzenlemeyi öğrenilince yargı mensuplarıyla ilgili, tamamından bize bir talep geldi ve tamamından bir mesaj yağmuruna tutulduk. Biz o nedenle burada inşallah önümüzdeki... Çalışma Sayın Bakanlığımız tarafından yapılmakta; tüm yargı mensuplarını ve cezaevi personelini kapsayan geniş açılı bir çalışma devam etmekte, inşallah onu da buraya getireceğiz.
Yine, burada "Mahkemeye ulaşılamıyor." dedi Sayın Bülbül. Ben 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun özünün anlaşılamadığı kanaatindeyim. Çünkü orada amaç şu: Alternatif uyuşmazlık çözümleri çıkararak adliyenin yükünün azaltılması gerçekleştirilmek istenen amacımız. Burada bakın, noterlerle ilgili yine bir itiraz geldi, o da şu: Noterlere burada verilen, 15'inci maddeyle verilen yetkinin Anayasa'ya aykırı olduğu Sayın Kaboğlu tarafından iddia edildi. Fakat ben bu konuda şunu özellikle belirtmek istiyorum, maddede diyoruz ki: "İleride açılacak bir davada ileri sürülecek bir vakanın tespiti amacıyla..." Bu amaçla yapılan, bu konuyla ilgili daha önceden yapılan düzenleme de noterlerin terk eden eşi ortak konuta daveti ya da mirasçılık belgesi vermesiyle ilgili yaptığımız daha önceki düzenleme de Anayasa Mahkemesi tarafından tartışılmış ve şu söylenmiş: "Dava konusu kuralla noterlere yapma yetkisi tanınan işlemler bir ihtilafı yargısal bir kararla sona erdirme sonucunu doğuracak nitelikte değildir." Yani buradaki tespit amacımız da yargısal bir sonuç çıkaracak konu değildir. Burada ne demiş Anayasa Mahkemesi -onun numarasını da vereyim isterseniz 1/11/2012 tarihi ve 2011/64 esasla- "Mahkemelerin bu yetkisi devam etmekte olup -yani mirasçılık belgesiyle ilgili söylüyorum- alternatif bir yetki tanınmaktadır. Noterlere dava konusu kuralla anılan yetkilerin verilmesi, yargı yetkisinin devredilmesi anlamına gelmediği gibi hukuk devleti ve doğal hâkim ilkeleri ile hak arama özgürlüğünü de zedelememektedir." Bu nedenle burada yapılan itirazda noterlere bu yetki devri dolayısıyla mahkemelerin önünün kesildiğiyle, mahkemelere ulaşımın engellenmesiyle ilgili bir sıkıntı olmadığı kanaatindeyiz.
Yine, burada "alternatif çözümler" dediğimiz ara buluculukla ilgili, biz mahkemenin önünü kesmiyoruz, aksine hızlı bir şekilde uyuşmazlıkları çözmek istiyoruz. Kısaca birkaç oran verip hemen sözümü tamamlayacağım. Bakın, bu Arabuluculuk Kanunu'muz çıkarıldıktan sonra ihtiyari uyuşmazlıkta anlaşma oranı yüzde 99; yüzde 99 anlaşmışız. Ticari uyuşmazlıklarda zorunlu ara buluculukta anlaşma oranı yüzde 50 ve yine, iş mahkemelerindeki anlaşma oranı yüzde 56, tüketici uyuşmazlıklarında anlaşma oranları yüzde 48. Yani burada sayıları da var; 100 bin, 150-200 bine yakın sayıları da belirtebilirim ama bununla boğmak istemiyorum. Mahkemelerin önündeki ihtilafları bu sayılar kadar azaltmışız ve mahkemelerin iş yükünü azaltmışız.
Ben çok teşekkür ederim yine yapılan tüm yorumlar için.
Sözü Mustafa Bey'e bırakıyorum.