MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Ben katkı veren değerli milletvekillerimize teşekkür ediyorum.

Yaklaşık beş buçuk saattir teklifin geneli üzerine görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Maalesef, bizim müzakere usulümüz teklifin içerisindeki maddeleri müzakere etmekten ziyade deprem üzerine yapılan siyasetle, Türkiye'deki genel siyasetle ilgili konuşmalar, hukuk sistemimizle ilgili eleştirilerle zaman geçirdik. Barolar Birliği Başkanımız mesela güzel bir teklif sundu, teknik olarak önerilerini dile getirdi sonunda. Yani teknik olarak maddelerle ilgili, maddelerle ilgili önerdiğimiz konularla ilgili çözümler olsaydı daha sağlıklı bir müzakere yapmış olurduk.

Deprem anından sonra Genel Merkezimiz tarafından verilen talimatla biz de depremin ilk günü deprem bölgesine gittik. Yaklaşık yirmi günden fazla deprem bölgesinde ben de bulundum, Hatay'ın Payas ilçesindeydim. Yani orada depremde insanlarımız neler yaşadı, ne acılar çekti bunların hepsine biz de şahit olduk. En son 6,4'lük depremde de yine ben Hatay'daydım. Yani o depremi de ben de yaşadım, 3'üncü kattaydım belediye binasında. Yani gerçekten çok büyük bir felaketle karşı karşıyayız yani cumhuriyet tarihinde veya dünya tarihinde görülmemiş bir felaket. Peş peşe, dokuz saat içerisinde çok büyük şiddette 2 tane depremi yaşıyoruz, 11 vilayetimiz bundan etkileniyor, 14 milyon insanımız bu depremden etkilendi. Yani burada deprem gerçeğini görmemiz lazım. Sayın Bakanımız Malatya'da yaşadıklarını anlattı...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Mustafa Vekil bize "Genel politika yapıyor." dedi, kendisi de genel politika yapıyor.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Tamamlıyoruz Mustafa Bey, evet, teknik olarak...

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Ben de çok kısa, bağlayacağım Sayın Başkanım.

Yani bulunduğumuz yerde bütün fırınlar çökmüştü Sayın Başkanım, bütün dükkânlar, iş yerleri çökmüştü. Şimdi, 14 milyon insana birer tane ekmek bulsanız 14 milyon ekmek lazım 1'inci günde. 2'nci günde 14 milyon daha ekmek lazım. Bu kadar ekmeği, bu kadar suyu, bu kadar ihtiyaç maddesini... Çevre ilçeler, 1'inci halkadaki iller çökmüş, 2'nci halkadaki iller çökmüş, hepsi aynı felaketi yaşamış. Deprem anında depreme müdahale etmesi gereken kamu görevlilerinin tamamı da depremzede. Yani Hatay'da mesela, Büyükşehirin HATSU'da çalışanlar depremzede, AFAD'da çalışanların yüzde 40'ı vefat etmiş. Böyle bir felaketle karşı karşıyayız. Bu felaketten sonra da burada Hükûmeti suçlamak veya kamu görevlilerini suçlamak doğru olmaz kanaatindeyiz.

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yaşayan biliyor Mustafa Bey, yaşayan biliyor. Biz de deprem bölgesindeydik.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Bülbül, bir dakika...

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Biz de deprem bölgesindeydik.

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Ne yapalım? Alman şansölyesini mi muhatap alalım?

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Yaşayan biliyor, yaşayan biliyor.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Sayın Bülbül...

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Arslan...

Bir dakika arkadaşlar...

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Sayın Bülbül, ben size müdahale etmedim.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Bir dakika arkadaşlar, bir dakika.

Sayın Arslan, tamamlıyoruz efendim.

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Ben size müdahale etmedim.

Yani çok büyük bir felaket...

SÜLEYMAN BÜLBÜL (Aydın) - Kanundan bahsetsin, kanun maddelerinden bahsetsin.

BAŞKAN ABDULLAH GÜLER - Sayın Bülbül...

İBRAHİM YURDUNUSEVEN (Afyonkarahisar) - Siz neden bahsettiniz, siz neden bahsettiniz? Saatlerce ne konuştunuz?

MUSTAFA ARSLAN (Tokat) - Çok büyük bir felaket. Uluslararası yardım kuruluşları, Türkiye'ye gelip Türkiye'de faaliyet gösteren uluslararası yardım kuruluşları Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Hükûmetinin yaptığı çalışmalarla, Türk milletinin büyük bir fedakarlıkla yaptığı çalışmalarla ilgili görüşlerini açıkça ifade ettiler.