KOMİSYON KONUŞMASI

TURAN AYDOĞAN (İstanbul) - Teşekkür ediyorum.

Bizim yeni Anayasa çalışmamızda yargının kurucu unsuru avukatlar, biz böyle bakıyoruz ama "Avukatlar yargının kurucu unsuru." dediğimiz zaman münferiden bir avukat değil kastettiğimiz, hem meslek örgütleri hem avukatların avukatlık vakarına uygun olarak mesleğini yapabilmesi ve yaşamını sürdürebilmesi. Avukatlık Kanunu ve meslek ilkelerinde avukatların mesleğini vakara uygun, meslek vakarına uygun olarak yapmalarını ve yaşamlarını böyle sürdürmelerini diretiyoruz, önlerine koyuyoruz hatta ilkeler arasında da bu var, avukatlıkla ilgili meslek ilkeleri arasında da bunlar var.

Şimdi, daha önce konuşmamda da söyledim, bir avukat hiç para kazanmadığında ondan vergi alıyoruz, 1 lira bile kazansa ondan vergi alıyoruz, ona mesleki anlamda hiçbir faydalı alanı biz merkezî idare olarak açmış değiliz bu anlamda. Barolar Birliği Başkanımız burada söyledi, dedi ki: "Zaten ilk beş yılda yüzde 50 alıyoruz." Bence yüzde 50'yi de almayalım, hiç almayalım. Almayalım ama devlet karşılasın, devlet karşılasın. Yani avukatlar kuşkusuz bu memleketin evladı ve çok önemli bir işlev yerine getiriyorlar, hukuka uygun bir ülkede yaşamamız için en önemli meslek gruplarından bir tanesi ama meslek kuruluşları da bir o kadar önemli, varlıkları itibariyle bir o kadar önemli, barolar da Barolar Birliği de önemli. Barolar Birliği Başkanımız burada, bu paralarla nelerin yapıldığını anlattı. Yine, avukatların hayatını kolaylaştıracak, onların kullandığı bürolardan malzemelere kadar, servise kadar birçok alanı köreltecek bir hüküm getiriyoruz. Ben de diyorum ki defalarca kanun teklifi verdik, bizim kanun tekliflerimize bakmıyorsunuz. Vergiyi şöyle alın, almayın dedik, şudur, budur dedik. Başka tanımlar koyabiliriz, asgari ücretin 3 katı deriz, şu kadar kazancın dışındaki işte... Çünkü bir insanın insani olarak geçinebilmesi için elinde belli bir paranın oluşması gerekiyor. Biz avukatlık mesleği gibi mesleklerde 1 liranız olmasa da bu mesleği yapın, hayatınızı idame ettirin diyoruz. Bir sosyal devlet ilkesini ilan ediyoruz ya yani insanların sağlıklı yaşam hakkını ortadan kaldırıyoruz her türlü, onun anayasal haklarını ortadan kaldırıyoruz, vergiyi yüklüyoruz üzerlerine, kamusal yükümlülükleri yüklüyoruz; sigortaydı, vergiydi, diğer yükümlülüklerdi, Barolar Birliği keseneğine gelince, yarısını alıyorduk, onu da almayalım. Hayır, tamamını almayalım, ben bunu söylüyorum. Meslektaşlarımızdan bir kuruş almayalım ama bu kanun maddesini revize edin, istirham ediyorum, Maliye hazinesi ödesin kardeşim, devletin bu kadar parası var. Sonuçta, bir tarafta barolar ve Barolar Birliği, diğer tarafta gencecik meslektaşlarımız, sağlıklı bir toplum oluşturmak istiyor isek, gencecik meslektaşlarımızdan beş yıl boyunca bir kuruş para almayalım ama baroların buradan yapmış oldukları hayırlı işleri engelleyecek bir rezerv alanı da oluşturmayalım, onların üzerine yük de oluşturmayalım; istirham ediyorum, bunu böyle düşünün. Daha doğru olmaz mı?

Teşekkür ediyorum.