KOMİSYON KONUŞMASI

NECİP NASIR (İzmir) - Ben inşaat mühendisiyim, bir soru soracağım. Son gelişmelerle 2018 Deprem Yönetmeliği'miz ve Yüksek Yapılarla İlgili Tasarım Gözetmenliği Yönetmelikleri'mizle aslında mühendislik anlamında ve teknolojik anlamda, sektörel anlamda iyi bir konumda, dünyayla rekabet edebilir bir durumdayız. Diyelim ki önemli özellikli yapılar da yapıyoruz Türkiye'de.

Şimdi, bir bina alındı, zemin etüdü yapıldı, temel altı uygulamaları, geoteknik deprem hesapları, betonarme yapı tasarım hesapları; üniversitedeki yetkilendirilmiş hocalarımızın da içinde olduğu konsorsiyumla projeler yapılıyor ve uygulamaya geçiyor hatta şu anda C50, 60 ve 70 betonlar döküyoruz ki uygulama içinde bizzat ben de şu anda onu uyguluyorum. Şimdi, buraya kadar her şey güzel. Şimdi, sizin anlatımınızdan sonra, hatta beton malzemenin muhteviyatıyla ilgili üniversiteden hocalarımız da denetimci ancak beton dökülüyor, beton numunesi alınıyor, basınç deneyine tabi tutuluyor, çiple Bakanlığın sistemine düşüyor. Buraya kadar her şey güzel ama sizin anlattığınız şekliyle kullanılan çimentonun muhteviyatı ve agreganın içindeki yapısıyla ilgili beton firmalarında herhangi bir denetim var mı ya da sizden bu yönde bir yardım istendi mi ya da bununla ilgili bir çalışmanız oldu mu? Her şey güzel, yapıldı geldi ama o beton döküldükten sonraki reaksiyonlarla o betonarme yapının geleceği durumu bize gösterdiniz burada sunumunuzda. Bununla ilgili Türkiye'de ne durumdayız?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Hocam, çok güzel bir soru sordunuz, ben teşekkür etmek istiyorum Sayın Vekilim. Benim içime de dokundunuz çünkü yaşayan birisi olarak bunu anlatmak istiyorum.

Şimdi, bu anlatmış olduğunuz özellikle betonun birleşimi ve betonun yapısıyla ilgili olarak, bizim yapı denetimi 18 Mart 2018 yılında 394 sayfalık bir şey Resmî Gazete'de yayımlandı. Ben hemen o çıktığı zaman aldım, baktım, mükemmel bir yapı hakikaten. O yapı denetimini uyguladığımız zaman normalde binaların hiçbirinde insanın ölmemesi lazım, yıkılabilir veya zarar görüp yıkılabilir, şey yapabilir. Ancak biz bu yapı denetimin oluşturmuş olduğu teknik şartnameye ne kadar uyuyoruz ve bunu gerçekten kontrol edebiliyor muyuz? Bir tane canlı bir örnek vermek istiyorum, belki konunun dışına kaçıyor, Başkanım özür dileyerek ben bunu anlatmak istiyorum. Devlet Demiryolları, hızlı tren hattı oluşturuyor. 2009 yılında Devlet Demiryollarıyla iş birliği yaparak bu agrega dediğimiz, biliyorsunuz daha büyük olan boyutlarına, biz çakıldan daha büyük boyutlarına, 9'la 10, 64 santimetre şeyinde olanlara biz balast diyoruz. Demir yolu için bir teknik şartname oluşturduk, dedik ki hızlı tren hattının -dünyanın parasını veriyoruz- sağlam kalabilmesi için mutlaka şu özellikte petrografisine bakılması lazım, kimyasına bakılması lazım, "loss on ignition" değerine bakılması lazım diye bir teknik şartname koyduk. İstanbul hızlı tren hattı yapıldı, Eskişehir demir yolu hattı yapıldı. Sonra ne oldu Hocam? Devlet herkesin başında değil ki, devlet sürekli, genel müdürüm sürekli gelip de bir mühendisin başında değil ki arazide, inisiyatifi ona veriyor. Geldi bir grup arkadaşımız "Ya, bu teknik şartname çok zor, bu şartları sağlayan kimse yok. E, biz bunu değiştirelim." Sivas demir yolu hattında teknik şartnameyi değiştirdiler, yerini söylüyorum özellikle Yozgat'la Sorgun arasındaki bir Babalı demir ocağından bir bazalt getirdiler -şartnameyi sağlamıyor, taş olabilir ama hiçbir şekilde...- döşediler. Sonra ne oldu, niye bu kadar geç açıldı? Oradaki mühendislerin hatası, teknik şartnameyi değiştirdiler. Koymuş olduğumuz bir teknik şartnameyi lütfen üniversitelere danışalım, üniversiteye danışmadığımız sürece çok hata yapıyoruz. Hiçbir üniversiteye danışmadan orada teknik şartname değişti, daha iyiye gitmesi gerekirken daha kötüye gitti. Dolayısıyla bunu düzeltmemiz gerekiyor, özellikle bunun not edilmesini istiyorum, lütfen rica ediyorum.

Yapı denetime gelince Hocam, devlet görevini yaptı, yapı denetimde teknik şartnameyi mükemmel bir şekilde oluşturdu ama ne olursunuz beni yanlış anlamayın. Şimdi, siz bir bina yapıyorsunuz, bir işçi tuttunuz, bir demir ustası tuttunuz, dediniz ki "Buna 500 metrekarelik bir yeri yapın bana." Adam demiri bağlarken, o demiri bükerken 135 açıda bükmeyip de sadece...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hocam, onları gündeme getiriyoruz.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Evet yani bunu yaparsak... Sadece müteahhidin suçu değil.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, onları şey yapıyoruz Hocam.

NECİP NASIR (İzmir) - Sorum şuydu: Bu beton firmalarında demin siz agreganın...

ANKARA ÜNİVERTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Hayır, hiçbiri yok.

NECİP NASIR (İzmir) - Bununla ilgili...

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - İnşaat mühendislerinde de yok.

NECİP NASIR (İzmir) - Mevcut hazır beton fabrikalarında söz konusu, bu hem agreganın hem kullanılan çimentonun evsafı hem agrega içinde mıcırı, kumu, işte onların teknik şartnamelere uygunluğuyla ilgili bir denetiminiz, çalışmanız, böyle bir çalışma var mı? Şimdi, biz her şeyi dört dörtlük yapıyoruz, demiri de 135 derece kuruyoruz, bütün dozajlarını tam bırakıyoruz, hesapları tam yapıyoruz ama sizin dediğiniz gibi onun içine bırakılan mıcır veya kum veya çimentonun evsafının uygunluğu beton fabrikalarında uygun mu değil mi? Siz her şeyi dört dörtlük yapıyorsunuz ama sizin ifade ettiğiniz reaksiyonu gösterirse onlar gördüğümüz sonuçları doğuracak. Böyle bir çalışma oldu mu? Var mı?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Olmadı, olmadı ve neden olmadığını da söyleyeyim çünkü nedeni şu: Lütfen beni yanlış anlamayın, siz inşaat mühendisiniz, meslek şovenizmi yaptığımız için. Her şeyi jeoloji mühendisi bilir, her şeyi jeofizik mühendisi bilir, her şeyi inşaat mühendisi bilir.

NECİP NASIR (İzmir) - Şimdi, bizim bu Komisyonun bir amacı mevcut sorunları tespit edip bunun hızlı çözülmesiyle ilgili sonuca gitmek.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bu da çok önemli.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Hocam, bakın, ben ne diyorum orada?

NECİP NASIR (İzmir) - Hocam, pardon, biz şunu not alabilir miyiz? Beton fabrikalarındaki kullanılan malzemelerin, çimento ve agregaların nevinin standartlara uygun olmasıyla ilgili standardizasyonun getirilmesi ve kontrol edilmesi diye talep edebilir miyiz?

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Tabii kesinlikle ama bakın...

NECİP NASIR (İzmir) - Denetim...

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - 6'ncı maddede bakın yazdım ben onu ama o denetimi -lütfen beni yanlış anlamayın- Ahmet, Mehmet yapamaz, onu kim yapabilir? Jeoloji, jeofizik ve inşaat mühendisi, üçü bir arada gelirse...

NECİP NASIR (İzmir) - Yetkin mühendisler...

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Yetkin mühendislik değil, mesleğini söylememiz gerekiyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - "Malzeme bilimi" diye bir şey var Hocam.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ DEKANI PROF. DR. YUSUF KAĞAN KADIOĞLU - Hocam, malzeme bilimi taşı tanımaz, malzeme bilimi taşın alkali reaksiyon değerlerini hesap edemez, malzeme bilimi tridimitin ne olduğunu bilmez, malzeme bilimi kalsedonu bilmez, bilmediği için zaten biz hata yapıyoruz, diyoruz ki "Sağlam mı? sağlam." Şöyle bir tanım yapıyoruz: Sıkarsam sertse kaya, yumuşaksa zemin; böyle değil ki Hocam jeoloji.

NECİP NASIR (İzmir) - Hangi disiplinlerin olması gerektiğini söylüyorsunuz?