BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Teşekkür ederiz.

Hakikaten, depremi bizzat yaşamış olan çok Değerli Milletvekilimiz Lütfi Kaşıkçı Beyefendi'ye gönülden teşekkür ediyorum. Ayrıca, geçmiş olsun diyorum. Ablanız da kurtuldu değil mi?

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Ablam iyi, yaralıydı.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Kurtuldu inşallah.

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Çok şükür.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Geçmiş olsun diyoruz. Tabii, milletimizin başı sağ olsun, hakikaten çok büyük acı yaşadık.

Tabii, Lütfi Bey'in dediği hususları not aldık herhâlde yani bunların mutlaka dikkate alınması lazım. Tabii, bilhassa deprem riski olan bazı illerimiz var yani bunlar biliniyor zaten. Sayın Başkanım, bunlarla ilgili şimdiden tedbir almamız gerektiği kanaatindeyim ben. Basit tedbirler de olabilir -ben de aynı kanaatteyim- bazen bir kürek, balyoz veya kesiciyle birlikte oradaki demirci ustası, kalıpçı, şu bu vatandaşın kurtardığını gördük yani. Dolayısıyla bunlar hakikaten, mahalle bazında, muhtarlara da teslim edilebilir. Bu gibi çalışmaların yapılmasında fayda var.

Bir de Lütfi Bey'in dediği bir husus var, o da çok önemli; gerçekten, bazı hocalar diyeyim veya uzmanlar televizyona çıkıyor, birbirinden bağımsız ve tenakuz içinde olan pek çok bilgiyi halka sunuyor. Yani bu da nasıl çözülebilir bilemiyorum. Ben 1999 depremindeki bir hatıramı anlatayım. Depremden sonra özellikle vatandaşları evlerine soktuk yani bir problem yok ama bir gün, bir televizyonda bir hoca diyor ki: "Kartal'da birdenbire yer altı suyu sıcaklığı arttı, aman büyük bir deprem gelecek, dışarı çıkın." Ya, ben de tabii, orada İSKİ Genel Müdürüyüm, özellikle bölge müdürüne şu Kartal'daki kuyuya bak dedim. Orhan Hocam, ne olmuş biliyor musunuz? Sadece orada motorlu pompa arıza yapmış, tabii, pompanın elektrik motoru arıza yaptığı için suyu ısıtıyor, yukarıya sıcak su çıkıyor tamam mı? Dolayısıyla bunu incelemeden ilgili şahıs bütün İstanbul'u heyecanlandırdı. Neticede, biz bunu izah edince vatandaş tekrar yerinde kaldı. Hakikaten bu konuda, İstanbul depremiyle ilgili çok konuşanlar var yani bunlar doktora çalışması yapmış. Kimisi "Tek fay." diyor, kimisi "3 fay." diyor, kimisi "5 fay." diyor, kimisi "Falanca kırıldı, filanca kırılmadı." diyor. Yani gerçekten bu konuda vatandaş tedirgin oluyor. Yani ben geçen gün, hafta sonu İstanbul'daydım, baktım, etraftaki herkes, çocuklar bile depremden bahsediyor, korku içindeler. Yani bu konuda da bir an önce tedbir almak gerektiği kanaatindeyim.

Şimdi ,Gökhan Bey, siz söz istediniz galiba.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Evet.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hemen size söz vereyim, daha sonra Mürsel Bey'e de söz vereyim.

Buyurun.