KOMİSYON KONUŞMASI

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Değerli milletvekilleri, değerli AFAD yetkilileri; ben de hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Tabii ki çok çok büyük bir afet yaşadık. Daha önceki süreçte de toplantının önceki kısımlarında CHP'li vekillerimizin de belirli noktalarda sorduğu sorular oldu fakat bir vekilimiz -yanılmıyorsam Gökan Bey- dedi ki: "400 bin insanın mobilize edilmesi gereken bir afetle karşı karşıyaydık." Şimdi ben yıkılan binalara ve acil yıkılması gereken konut sayısına baktım; 518.009. Bu, takriben 90 bin ve üzeri binaya tekabül ediyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bağımsız bölüm...

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Yok, bağımsız bölüm değil, bina. 518 bin bağımsız bölüm ve 90 binin üzerinde bina.

Ben depremin ilk gününden itibaren Malatya'daydım ve orada gördüğüm en temel şeylerden biri; bir ekip gittiğinde... Bir kere çok geniş kapsamlı ekiplerin gitmesi gerekiyor, binaların bir kısmı ağır hasarlı, oraya müdahale ederken titreşim olmaması gerekiyor, öte yandan oradaki bir katı kaldırmak için vince gereksinim var ve dolayısıyla, oraya vinç geldiği zaman yandaki ağır hasarlı binalar o yıkıntının üzerine yıkılabilir, bu sefer kurtarma ekibinin canı riske edilebilir. Dolayısıyla, çok zor kararlar gerektiren bir kurtarma operasyonuna şahitlik ettiğimizi bizler de orada müşahede etmiş olduk ve bunların her birini yaparken mesela ben TKİ'nin, işte, madencilerimizin de müdahale ediş tekniklerini gözlemledim ve kendi içimde de saygı duydum.

Burada, tabii, diğer vekillerimiz "TKİ'yi gördük, AFAD neredeydi?" dediler. Vallahi ben çok enkaz gezdim, hepsinde Kömür İşletmeleriyle birlikte AFAD gönüllüleri vardı yani belirli noktalarda, benim şahitlik ettiklerimde öyle; fotoğraf arşivimi de tekrar bir şey yaptım çünkü yanıltıcı hiç bir şey söylemek istemem ve gittiğimiz enkazlarda böyle bir görüntüyle karşılaştık ve orada şu geldi aklıma: Mesela, işte, madencilerin kullandığı o "domuzdamı" denilen teknik vesair, belirli noktalarda daha büyük makinelerin gelmesine de gerek kalmadan güvenli bir şekilde içeriye girebilmeyi sağlıyor. Benim de mesela 20'li yaşlarda bir kardeşim var, üniversite öğrencisi, arkadaşlarıyla birlikte gidip gönüllü olmak istediler ki ben kendim de AFAD gönüllüsüyüm esas itibarıyla ama eğitim sürecini tamamlamamıştım vakit darlığı sebebiyle ama AFAD gönüllülük eğitimlerinde acaba madencilerin bu bilgi birikimiyle mezcedilip yeni bir sistemin kurulması mümkün olabilir mi? Çünkü sivil savunma, kişilerin gerçekten çok majör bir... Bütün kötü senaryoların üst üste gelebildiği ihtimaller mümkünmüş, burada onu gördük. Tek bir büyük deprem olup ona göre bir planlama yapıldığına dair şeyleri görüyoruz zaten; İRAP'lar var, bütün illere dönük risk azaltma planları var, majör seviyede alınan çeşitli kararlar var fakat bakınca dokuz saat içerisinde 6 büyük depremin olduğu ve aynı anda hava muhalefetinin de çok yüksek bir şekilde etki gösterdiği bir afetle karşı karşıya kaldık. Dolayısıyla, en kötü senaryolara dönük hazır bulunuşla bir katkı sunması adına sivil savunma... Çünkü her birimiz gerçekten belirli noktalarda vatandaş olarak üzerimize bir şeyin düşmesi hâlinde inisiyatif alabilecek bir donanıma sahip olmayı arzu ettik çünkü gerçekten çok büyük bir afetle karşı karşıya kaldık. "Acaba bu noktada adımlar atılabilir mi?" diye sormak istedim.

Ben tekrar teşekkür ediyorum sunumunuz için.