KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, teşekkür ediyoruz, çok faydalı hususları belirttiniz; sağ olun.

Şimdi, Sayın Genel Müdürüm, ben de bir iki hususa temas edeceğim. Evvela teşekkür ediyoruz, gerçekten ben de deprem bölgesinde ekibinizin çalışmalarını gördüm, cansiparane çalışıyorlardı.

Yalnız, orada, özellikle deprem bölgesindeki koordinatör vali veya kaymakamların -bundan sonrası için de faydalı olur- şöyle bir talebi var. Çünkü orada sağlam binalar tespit ediliyor fakat vatandaş korkudan içeri girmiyor, neticede herkes konteyner veya çadır istiyor. Ben ilk haftasında Adıyaman Besni'deydim, orada sizin ekiple birlikte ben de bizzat sağlam binalara girdim, KYK yurduna vesaire, hükûmet binasına, TOKİ binalarına; onlara girdik, baktık, hakikaten sağlamdı, mühendislik olarak da hemen gözüküyor. Vatandaşı ikna ettik ama zor ikna oldular. Yani bu konularda oradaki arkadaşlar "Kalınabilir, bir risk yok." diye... Tamam, hasarlı binalar için diyemeyiz ama hiç hasar olmayan bina belli yani sistem ayakta duruyor; bunlara çok hızlı karar verilirse en azından vatandaş onlara güvenerek geçebilir ve de konteyner ve çadır ihtiyacı da azalır. Mesela, biz Besni'de ikna ettik, çadır ve konteyner ihtiyacı hemen hemen kalmadı; birincisi bu.

İkincisi, özellikle bu Komisyon, hakikaten... Daha önceki Komisyon Başkanımız ifade etti, alınan kararların bir kısmı hayata geçmiş; teşekkür ediyoruz ve devam ediyor bir kısmı da ama şimdi yeni kararlar almamız gerekir.

Ben özetle sizden şunu talep ediyorum: Sizlerin gerek kanunu düzenlemede gerek mevzuatta veya genelgede birtakım tavsiye edeceğiniz hususlar varsa bunları biz rapora koyacağız yani sizlerin taleplerini de koyalım.

Biz geçen İklim Değişikliği Komisyonunda şöyle yaptık biz: Mutlaka her kurum için birtakım tespitlerimizi, teklif ve tavsiyelerimizi belirttik ve ilgili kurumlara gönderdik. Yani artık bu raporların, geçen dönemde olduğu gibi uygulanabilir olması gerekir diye düşünüyorum; bir kere bunu özetle belirtmek istiyorum.

Bir diğer husus da özellikle, tamam, her şeyi güzel yapıyoruz belki, denetimlerin sağlıklı olduğunu kabul edelim ama bunu yapan işçiler yani kalıpçı, demirci, su tesisatçısı, efendim, bunların mutlaka tamamını sertifikalı hâle getirmemiz lazım. Bu şu anda yapılabilir, zor bir şey değil, hatta dünyada da bu yapılıyor, hatta bir ülkenin böyle bir sistemini ben size göndereyim -İngilizce olarak gönderdiler- ona da bakabilirsiniz; bu çok şart. Yani ben İSKİ Genel Müdürüyken şunu yapmıştım: "Ya, neredeyse akmayan ıslak mekân yok, tamamı akıyor." dedim. Ama bu, tamamen tesisatçıların hatasındandı. Ben yetkim olmamasına rağmen İSKİ olarak "İSKİ sertifikalı su tesisatçıları" diye bir işlem başlatmıştım. Hakikaten tesisatçılar da yazıyordu "İSKİ sertifikalı" diye. Daha sonra, benden sonra gelen genel müdür "Bize ne?" dedi ve bu kalktı.

Şimdi, bu elektrikçi, tesisatçı, mekanikçi, kalıpçı, demirci için inanın çok elzem çünkü ne kadar kontrol etseniz bile orada eğer etreyi bağlarken açılarını vesaire, bağlantılarını veyahut da bindirme boylarını, kaç (Fi) olacağını bilmiyorsa bu adam veya uygun şekilde tatbik etmiyorsa, kalıbı uygun yapmamışsa gerçekten sıkıntı oluyor; bunu özellikle belirtmek istiyorum.

Bir de dün, TÜBİTAK Başkanlığında MTA bilhassa riskli illeri tespit edecekti, onu da bize bildirecek; herhâlde gelmedi, yakında gelir. Benim özellikle... Sizler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığında en önemli Genel Müdürlüksünüz. Dolayısıyla şu anda riskli illerden ve riskli bölgelerden başlayarak kentsel dönüşüm çok önemli. Bu dönüşüm olmadan biz depreme karşı herhangi ciddi bir tedbir almış olamayız. Dolayısıyla bunları da tespit edebilir... Süratli bir şekilde belediyelerle birlikte yapı stokunu belirleyip riskli yapıları ve bölgeleri -bölgeler belli zaten- belirleyip orada hızlı bir kentsel dönüşüm için ne gibi hukuki mevzuat gerekiyor; bunları gerekirse kanuni düzenleme, mevzuat düzenlemesi, yönetmelikte değiştirelim.

Hakikaten mesela, Afyonkarahisar'da çok riskli bir mahallemiz var, "Mısri Mahallesi" diye bir mahalle. Ya, çoğunu ikna ettik ama orada beş on kişi işte, burada "rant mant" diyerek... Orası yapılacaktı, devletin de büyük desteği vardı, maalesef önlendi; yani bunları... Eğer bina riskliyse, bir an önce yıkılırsa, o zaman yeni bir planlamayla bu yapılar yenilenebilir diye düşünüyorum yani. Bu konuda hızlı adım atmamız lazım çünkü müracaat ediyor, hukuki işlemler, mahkemedeki safahat çok uzun sürüyor; neticede olan vatandaşa oluyor yani kentsel dönüşüm yapılamıyor.

Bir de tabii, büyükşehir belediyelerinin ve diğer belediyelerin de mutlaka riskli yapıların dönüşümü için önünün açılması gerekir. Yani benim şahsi teklifim, bütün belediyelerin riskli binaların dönüşümü için bütçelerinde bir para ayırmaları lazım. Ben geçmişte yani belediyeler festival yapıyorlardı, "Ya, festival yapacaklarına şunları yapın:" diye söylüyordum. Yani bu gibi şeyleri, birtakım yanlış masrafları, lüzumsuz reklam giderlerini vesaire; bunları tamamen kaldırıp riskli yapıların dönüşümüne ayırmaları lazım. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum. Şimdi, Gökhan Bey bilir, o da...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Mevzuat açısından sıkıntılı.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İşte bunları düzeltelim.

Mesela, İstanbul Büyükşehir Belediyesi 2 milyar TL reklam şeyi ayrılmış Gökhan Bey, 2 milyar TL. Ya, ne gereği var, neyin reklamını yapacak? Dolayısıyla bu gibi şeyleri... Yani ben sadece sizin için değil, bütün belediyelere... Ben Bakanlık dönemimde "Ya, bizim suyumuz yetmiyor." dediğim zaman bakıyorum yüzde 70, 65, 50 su kaybı var. Festival yapacağına bunu tamamen; önce bu altyapıyı değiştirelim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Ama festivaller de kültürel...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ya, doğru, kültürel etkinlik.

Ya, bakın, şöyle... Ya, tamam, ben inanıyorum.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Sanki bunun olmaması gerekir gibi...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ama şöyle bir şey var...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Bu ayrı şey, bu ayrı söylediğiniz; elma ile armudu...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Müsaade ederseniz... Ben sizi dinledim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Bana tuhaf geldi yani.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Hayır, bir dakika, ben şöyle...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - İstanbul Belediyesi ve sanki tek bizim belediyelerimiz yapıyor.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok değil, hepsi yapıyor.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - AK PARTİ'li belediyeler bizden daha çok...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, hepsi yapıyor. Ben burada parti, belediye ayırmıyorum. Benim dediğim şu: Kültürel faaliyet yapacaksa güzel bir kültürel faaliyetle gelsin. Meşhur bir şarkıcı çağırıyor, çok yüksek paralar ödüyor; dediğim bu.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Efendim, bir sürü...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, müsaade eder misiniz, benim kanaatimi söyledim, ben sizi dinledim.

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Söyleyin, ben bir şey...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Şimdi, netice itibarıyla şunu ifade etmek istiyorum: Yani sizden özellikle istediğimiz, burada güzel talepler var bunlarla alakalı ve hızlı bir şekilde uygulamaya geçerse çok memnun oluruz ama bundan sonra artık öleni geri getirmek mümkün değil; şu anda bizim yapacağımız, bu deprem bölgesindeki vatandaşları hızlı bir şekilde konutlarına yerleştirmek; birinci hedefimiz bu.

Bir diğer hedefimiz de riskli illerdeki riskli bölgelerin veya riskli yapının bir an önce kentsel dönüşümünü sağlamaktır. Özetle, bunun için ne gerekiyorsa bu konuda bizim yapmamız gerekenleri, tenkitlerinizi, tavsiyelerinizi, tekliflerinizi de vermenizi teklif ediyoruz.

Müzeyyen Hanım, benim burada dediğim de şu değil: Kültürel faaliyet yapılsın, konferanslar tertip edilsin, şey yapılsın ama bir sanatçıyı çağırarak yüksek paralar harcanmasın; demek istediğim bu. Acil, mübrem şeyler varken... Parası varsa yapsın ama kentsel dönüşüm yapmamış, tespit yapmamış, yapı stokunu belirlememiş; ondan sonra bu tür...

MÜZEYYEN ŞEVKİN (Adana) - Vallahi ona bakacaksanız bir sürü açılışlara da gereksiz paralar harcanıyor, lütfen onlara da dikkat edelim yani.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Reklam konusunda asıl iktidar kadar fazla para harcayan yok ki.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Evet, peki.

NECİP NASIR (İzmir) - Sayın Bakanım, Banu Hanım başlamadan bir şey soracaktım müsaade ederseniz, bir soru...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Tamam, peki, o zaman festival yapmaya devam edin!