GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Evet, teşekkür ederim Sayın Başkan.

Çok kısa bir değerlendirmenizi rica edeceğim sizden.

Şimdi, 5393 sayılı Yasa ve 5366 sayılı Yasalarla kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanı ve yenileme alanları oluşturma yetkiniz var sizin, bunların içinde bir tanesi de rezerv yapı alanı.

Şimdi, ben açıkçası merak ettiğim için sormak istiyorum. Ya, Türkiye bir afete maruz kalma özelliği çok geniş coğrafyalar üzerinde konut yerleşimleri, sanayi yerleşimleri var. Başta deprem olmak üzere, sel, heyelan, çığ, su baskınları gibi farklı afet riskleriyle karşı karşıyayız. Bütün bunlarla ilgili de çalışma yapıyorsunuz ama bütün bunların arasında -vaktiniz bol- mesela, İstanbul'da, Kemerköy'de bir spor alanını, bir golf alanını rezerv konut sahası ilan ediyorsunuz, afet risk alanı statüsüne alıyorsunuz, burada, işte, 3 ila 5 milyon dolar arasında satılabilecek olan konutlar planlıyorsunuz; bu planlamayı yapıyorsunuz, bunlar itirazlar görüyor, mahkemeye gidiyor, iptal ediliyor. Mesela, üç gün içinde yeni planları askıya çıkaracak kadar canhıraş çalışıyorsunuz ve bu deprem oluyor işte 50 bin insan -açıklanan- ölüyor. Sonra ne kadar daha insanın öldüğünden haberimiz yok. Yüz binlerce insan yaralı. 3,5-4 milyon insan konutuna giremez durumda.

Gerçekten, mesela, siz, bu Bakanlığın çalışanları akşam eve gittiğinizde çocuklarınızın yüzüne nasıl bakıyorsunuz? Yani Kemerköy'deki hani bu rezerv konut sahasında Demirören Holdingin zararını çıkarmak için milyon dolarlık planlamayı niye yapıyorsunuz mesela? Bunu yaparken hiç böyle rahatsızlık duymuyor musunuz; çok açık soruyorum. Yani size talimat gelebilir, Bakanlıktan da gelebilir, siyasetten de gelebilir yani buna direnç gösterecek bir irade nasıl oluşmuyor? O zaman işte bunlar oluşmadığı için de bu depremler karşısındaki yıkımlardan da bu dönüşüm çalışmalarından da...

Ben İstanbul Milletvekiliyim, burada getirdiğiniz çözümlerin... Kâğıthane, Kartal, Gaziosmanpaşa dışındaki önerilerinizin tümü düşük yoğunlukta, gecekondu mahallelerinin dönüşerek rant projeleri... Siz Bağcılar'da ne getirdiniz? Güngören'de ne getirdiniz? Yani Güngören'de sadece Tozkoparan'ı getiriyorsunuz, niye getiriyorsunuz? Tozkoparan'da Küba Mahallesi tek katlı gecekondu. Peki, Güngören'de 10 katlı, 12 katlı kooperatif binaların dönüşümlerini niye getirmiyorsunuz? Bahçelievler'de niçin getirmiyorsunuz? Yani neden yapı yoğunluğunun 5 emsal, 6 emsal, 8 emsal olduğu hiçbir mahalleyle ilgili bir dönüşüm getirmiyorsunuz? İstanbul'daki 8,5 milyon rezerv konut sahasını Başakşehir ilçesine verdiniz, Başakşehir Belediyesine verdiniz. Ama Başakşehir'in yanında, orada gene AK PARTİ tarafından yönetilen Bahçelievler Belediyesi var, Bağcılar Belediyesi var, Bayrampaşa Belediyesi var. 850 bin hektarda bin, bin iki yüz, bin beş yüz, üç bin kişinin yaşadığı yerleşim alanları var; bunların dönüştürülmesi konusunda niçin hiçbir proje geliştirmediniz? Gerçekten sormak istiyorum: Yani şu son iki yıl içinde Göktürk'deki, Kemerköy'deki bu imar planı çalışmalarını yapıyor olmaktan dolayı yani sizin kurumda çalışan plancılar -siz hukukçusunuz ama- mimarlar, mühendisler zerre kadar... Akşam eve gittiğinizde nasıl hissediyorsunuz kendinizi?

OTURUM BAŞKANI RECEP UNCUOĞLU - Evet...

ÇEVRE, ŞEHİRCİLİK VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ BAKANLIĞI ALTYAPI VE KENTSEL DÖNÜŞÜM HİZMETLERİ GENEL MÜDÜR YARDIMCISI SUNA KOTAN - Yani biz, dediğim gibi, dönüşüm alanı olarak belirlenen hiçbir alan dönüşüm alanı olmaz diyemeyiz. Ha, daha çok belirlenmesi gereken alan olabilir; onu diyebiliriz. Ama yani yapılmıyor değil dönüşüm, istenilen hızda olmayabilir ama yapılmıyor değil. Şimdi, spesifik olarak belirttiğiniz alanlarla ilgili olarak da hani orada ne olduğu, nedeni, planı, nasıl onaylandı o konunun bilgisi ben de yok çünkü o planın onanma konusu bizim Genel Müdürlüğün işi değil. Dolayısıyla yazılı olarak cevap verebiliriz.