KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Bakanım.

Eyyüp Bey, siz de hoş geldiniz Meclisimize.

Bütün çalışma arkadaşlarınıza ben de yaptıkları çalışma dolayısıyla başarılar diliyorum. Zor bir zaman dilimi içinde, alanda zor koşullarda çalıştıklarının farkındayım.

Benim de birkaç sorum olacak. Bunlardan bir tanesi, siz birim metrekare üzerinden bir toplam metraj hesaplaması yaptınız -biraz soruyu da açmak istiyorum- ortalama bir metrekare betonarme yapıda 20 kilogram ile 40 kilogram arasında bir demir donatısının kullanılma ihtimali var yapıların yaşı itibarıyla. İşte, en düşük 20 kilogram, yeni yapılarda 40 kilograma kadar çıkabilir, yıkılmamış olsaydı 60 kilogram diyecektim. Bunların değerlendirilmesi konusunda nasıl bir yöntem izliyorsunuz? Yani siz 2 milyon ton civarında bir demirden bahsettiniz, bakır ya da başka değerli metaller de var. Bunlarla ilgili süreç nasıl işleyecek? Bir, onu soracağım.

İkincisi: Tabii, bu bölge asbest açısından sadece içme suyu değil, cephe kaplaması ve çatı malzemesinin de çok yaygın olarak kullanıldığı bir bölge. Özellikle de bu ağır yıkım olan binalarda bütün bu asbestli malzeme toza da karışmış durumda ve havadaki toz bulutunun yaygın olarak Malatya, Adıyaman'da çok olduğunu görüyoruz biz de alanda dolaştığımızda. Buna ilişkin olarak nasıl bir önlem alıyorsunuz? Yani yurttaşların en azından bu alanlarda maskeyle dolaşması konusunda bir tedbiriniz var mı?

Bir sorum da şu: Bölgede, tabii, enkaz kaldırma çalışmalarında, önce binada canlı ya da ceset arama çalışmasından sonra çok sayıda enkaz birkaç kez devredilmiş durumda. O nedenle zemin katların da kimyasal madde bulunduran ya da zirai ilaç bulunduran iş yerlerinin de ağırlıklı olarak tahrip olduğunu görüyoruz. Ve enkaz kaldırma çalışmalarında da ağırlıklı olarak büyük iş makineleri zemin kat seviyesindeki -yani bodrum katlara girmeden- tüm enkazı da alandan bertaraf ediyor. Buradan hangi yöntemle siz buradaki zararlı ürünleri -ilaç, tarımsal ürün, kimyasal ürünleri- bertaraf ediyorsunuz? Onu yani alandaki hafriyat kaldırma çalışmalarında açıkçası çok görmedik, böyle bir yönteme ben denk gelmedim. Nasıl olduğunu açıklar mısınız?

Son olarak da enkaz kaldırma çalışmalarında Hatay ve Adıyaman'da ağırlıklı olarak Devlet Su İşleri, Karayolları, Köy Hizmetleri ve belediyelerin iş makineleri ve kamyonlarını çok yoğun olarak görüyoruz, burada tüm kurumlar olabildiğince alanda varlar. Tabii, dönem itibarıyla da tüm kurumlar kendi bölgelerindeki yapacakları işlere de dönecekler. Yani bu kurumlar geriye çekildiğinde sizin yapmış olduğunuz ihalelerle ilgili nasıl bir süreç öngörüyorsunuz? Yani bize sunduğunuz listede orta hasarlı binaları da enkaz listesine dâhil ettiğinize göre orta hasarlı yapıların da yıkılıp bertaraf edilmesi süreci var.

Son olarak da şunu sorayım: Burada değişik kurumlardan çalışan iş makinelerinin kaldırdığı hafriyatlar sizin ihale yapıp... Yanılmıyorsam Adıyaman'da denk geldim, o gün hafriyat ihaleleri yapılıyordu, bütün Türkiye'de aynı gün yapıldı -zaman mefhumumuz da gitti, 3 Marttaydı galiba- bütün Türkiye'de yani 11 ilde hafriyat ihaleleri valiliklerde yapılmıştı. Kamu kurumlarının kaldırdığı enkazlar ile sizin ihale ettiğiniz ve belli bir bölgeyi yükümlülük olarak müteahhide verdiğiniz yerlerde bunun ayrımını nasıl yapacaksınız? Yani kamu kurumu da kaldırıyor, müteahhit de kaldırıyor; bu ayrımı nasıl yapacaksınız? Bir de bunların -özel çalışan, kamu kurumlarının iş makinelerinin- yakıtları devlet kurumları tarafından karşılanıyor. Yani burada hâlâ bir ayrımın yapılmadığını ben alanda gördüm. O konuda da bizi aydınlatırsanız...

Teşekkür ederim.