KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Teşekkür ederiz.

Neticede her şey plana dayanıyor. "En kötü plan plansızlıktan daha iyidir." diye benim sözüm var dolayısıyla plan, plan, plan...

Bu arada, ben de araya girmiş olayım: Genelde büyükşehirlerde köyler mahalle oldu ama diğer, büyükşehir olmayan illerde ise köylere özel idare bakıyor Sayın Genel Müdürüm, şimdi, biz eğer şehirleri kurtarmak istiyorsak köyleri yaşanabilir hâle getirmemiz lazım. Almanya bunun en güzel örneği, yurt dışında, Hollanda, her tarafta. Bizim mutlaka... Özel idareler imar planı yapamıyor, köylerde yıkık dökük evler var, onları bile ıslah edemiyorlar dolayısıyla köyde kimse yaşamak istemiyor. Bu konuyu da bir ele alsak. Yani bizim, köyleri yaşanabilir, gerçekten muhteşem yerler hâline getirmemiz lazım. Eskiden belki ulaşım imkânları yoktu ama şu anda ulaşım imkânları falan çok kolay olduğu için... Yani biz uydu kentler yanında köyleri mutlaka ele alalım.

Tabii, büyükşehirlerde köy mahalle olduğu için orada büyükşehir 1/5.000'lik planlar hazırlayacak, ilçesi de 1/1.000'lik filan...

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - O iyi olmadı. 50 kilometreden uzak köyler mesela...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Ya, bir dakika, o ayrı, onu konuşuruz. O ayrı bir şey, şu andaki mevcut durumu konuşuyorum yani ben de kanaatimi söyleyeceğim ama şimdi o noktaya girmeyelim, o ayrı bir konu.

Sizden özellikle talebimiz, en azından özel idarenin yetkisinde olan yani büyükşehir dışındaki yerlerde özel idarelerin önünü açın. Yani bir şekilde onlar plan yapsınlar, köyleri dönüştürelim diye düşünüyorum. Çünkü bütün köylerin yolları yapıldı, hatta sıcak asfalt yapıldı ama yerleşim çok kötü, onu özellikle yaşanabilir hâle getirelim. Çünkü köyde insan kalmıyor yani zirai arazileri işleyecek adamlar yok. Biz Bakanken ormanda çalışacak adam bulamıyorduk yani özellikle bunu şey yapalım. Veyahut da Afganlar olmasa hayvancılığı yürütemeyeceğiz. Yani bu bakımdan köyler, köyler, köyler... Uydu şehirler, sağlam yere sağlam bina.

Evet, teşekkür ederiz.

Şimdi, Osmaniye Milletvekilimiz Sayın Mücahit Durmuşoğlu'na söz veriyorum sırada olduğu için. Daha sonra Suzan Hanım, size vereceğiz merak etmeyin.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Tamam.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Arayı kaçta vereceksiniz?

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Bir bitsin evvela, üçte ara vereceğiz.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Komisyon var.

NECİP NASIR (İzmir) - Sayın Başkanım, iki buçukta Bayındırlık Komisyonu var.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İki buçuğa kadar devam edelim. Daha sonra, sunum yapacak olan Yerel Yönetimlerin sunumu çok değil ama TOKİ'yi detaylı dinlememiz lazım. Üç buçukta ara verelim uygun görürseniz.

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - İki buçuk...

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - İki buçukta...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Komisyonunuz ne kadar sürer?

RECEP UNCUOĞLU (Sakarya) - Yanda hemen, gidip geleceğiz.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yani TOKİ de önemli çünkü.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Efendim, merak etmeyin. Yerel Yönetimleri dinleyelim, siz de hemen sorularınızı sorun Suzan Hanım.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Hızlı, bana gelince de hızlı. Ben süresiz zaman kullanacağım.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Yok, yok. Siz heyecanlısınız, hemen devreye giriyorsunuz, o bakımdan, yoksa yanlış anlamayın.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yok, yok, anlamam. Ben raporu verdikten sonra da susmam.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Buyurun Mücahit Bey.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Siz buyurun lütfen, sürenizden çalıyoruz.