ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Yani Genel Kurulda sürekli yoklama talebi olması dolayısıyla biz tabii ki sık bir şekilde çok takip edemedik, TOKİ'nin sunumunun tamamını takip etmeyi de arzu ederdim fakat Sayın Vekilim yani bu nokta biz de... Siz hani diyorsunuz: "Biz öldük." Biz de öldük. Ben Antakya'ya gittiğimde, Antakya'da olan durumu görünce sarsılmamak için... Bir Antakyalı olmaya gerek yok hani bunu hissetmek için.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Ya, insan olan herkesin canı yanar tabii ki.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Karşılıklı konuşma yok.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Dolayısıyla ben de çok yoğun şekilde bunu hissettim ve hani biz, burada belirli noktalarda şahıslarla ve kişilerle...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Çok özür dileyerek Sayın Başkanım... Buradaki toplantıda -yani Komisyon toplantısı- bireysel kişilerin adları geçirilerek yapılan sohbetlerin pek bir anlamı olmuyor, polemiğe dönüyor. Bakın...

LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Abla sen yaptığın zaman anlamı oluyor, biz yapınca mı anlamı olmuyor?

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Şöyle: Komisyonun başından beri Suzan Hanım...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Ben öyle bir şey söylemiyorum.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Müsaade ederseniz...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Kurumsal birimlerle ilgili...

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Ama ben sizin sözünüzü hiç kesmeden dinledim ve gerçekten biz de sizin yaklaşımlarınızı da dinliyoruz, diğer vekillerimizi de...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Özür dilerim.

Kurumsal birimlerle ilgili şunu da söyledim...

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - ...ki Müzeyyen Hanım çok teknik katkılar sunuyor, ilgiyle takip ediyorum.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Kesinlikle sağ olun.

Ben şunu söylemek istiyorum: Belediyelerin sorumluluğunu da baştan beri söylüyorum.

BAŞKAN VEYSEL EROĞLU - Zeynep Hanım, mikrofona hitap edin.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Diyorum ki: Belediyeler de sorumlu.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Şöyle...

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Bunu söylemiyor muyum?

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Şimdi, en nihayetinde, en başından beri sizin kullandığınız bir cümle var: "Biz diğer 10 ilden daha fazla yıkımı tek başımıza yaşadık."

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Evet, doğru.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Dolayısıyla hâl böyle olunca biz belirli noktalarda... Burada kurumlardaki bürokratlara "Siz yatağa başınızı nasıl koyuyorsunuz?" dahi denildi.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Onun üzerine ama söyledim.

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Denildi, biz bunları gördük ve dolayısıyla hani burada, bunların her biri bu kadar irdelenirken, bu kadar şahsileştirilirken, kişiselleştirilirken 10 ilin fazlasından yıkıma sahip olan... Hele ki 2017'de Kimyeci'nin Antakya Belediye Başkanıyken nasıl orada kentsel dönüşüm için bangır bangır bağırdığına ve nasıl engellendiğine dair bir sürü haber var. Dolayısıyla ben burada onun avukatı değilim, bir başkasının avukatı değilim ama Antakya'ya gittiğimde, Habibi Neccar'ın yanı başında o manzarayı gördüğümde kendi kendime oturdum ve düşündüm -ki kentsel dönüşüm için bu kadar çaba harcanırken- "Burada bunu kim, neden engelledi?" diye kendi kendime vicdani muhasebeyi yaptım ve gerçekten bu nokta vicdani sorumluluğu üstlenmeyenlerin suçu başka yerlere atma çabasını gördükçe de yıkılıyorum.

SUZAN ŞAHİN (Hatay) - Yok, kimin vicdani sorumluluğu varsa, kimin sorumluluğu varsa...

ZEYNEP YILDIZ (Ankara) - Dolayısıyla ben de bu Komisyonun tutanaklarında kayda düşmesi adına bunu anlatmak istedim çünkü burada "Biz öldük." diyorsunuz, biz de yaşamıyoruz yani burada etkilenmiş olan hepimiz... İlla oralı olmaya gerek yok, ben Malatya'da üç hafta kaldım ve kendimi Malatyalı hissediyorum, aynı şekilde Maraşlı hissediyorum, aynı şekilde Antakyalı, Hataylı hissediyorum. Dolayısıyla burada bir mesele varsa bizim, yeri geldiğinde bürokratları çeşitli sorular sorulurken kişiselleştirmeden uzak tutarak gerçekten çözüm odaklı bir metin ortaya koyabilmek adına bir yaklaşım sergilememiz gerektiğini düşünüyorum. Bunu da kayıt altına almak istedim.

Teşekkür ederim.