KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım, değerli bürokratlar, Bakan Yardımcılarım; öncelikle Plan ve Bütçe Komisyonu başkanımız ve Plan ve Bütçe Komisyon üyemiz Sayın Ekrem Çelebi ve Sayın Cevdet Yılmaz geçen hafta annelerini darülbekaya uğurladılar; kendilerine başsağlığı diliyorum, sabırlar diliyorum.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Çok teşekkür ederiz, Allah razı olsun, sağ ol.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Allah rahmet eylesin, mekânları cennet olsun bu mübarek günlerde.

Mübarek ramazan ayını da tebrik ediyorum. İnşallah sağlıkla sıhhatle Ramazan Bayramı'nı ve nice bayramları idrak ederiz diye ümit ediyorum.

Şimdi, yapılan eleştiriler çerçevesinde hep söylenirdi, daha önceki parlamenter sistemde de yapılan eleştiriler vardı. Şimdi milletvekillerinin daha kanun tekliflerini verme... Anayasa gereğince kanun teklifi vermek bütçe kanunu hariç olmak üzere tamamen milletvekillerine ait olduğu için bu çerçevede...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Birinci parti... Bizim tekliflerimiz hiç görüşülmedi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, birinci partinin kanun teklifleri komisyonda da görüşülüyor. Muhalefetin isteklerinin görüşülmesiyle ilgili konum, İç Tüzük 37'de, onu da gündeme getiriyorsunuz her hafta salı günleri. Onlar... "Komisyonu baypas ederek aşağıda görüşelim." diye ifade etmeye çalışıyorsunuz. Şimdi, kanun tekliflerinin komisyonda... Komisyon şunu yapabilir: Muhalefetin kanun tekliflerini gündemine alır, der ki: "Geneli üzerindeki görüşmeden itibaren maddelerine geçilmesini oylarınıza sunuyorum." ve oyları da maddelerine geçilmesi oylarına sunmaktan... Geçilmesi reddedilir ve kanun tekliflerinin tamamı...

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Niye reddedilsin, belki kabul edilecek Başkanım, bu kadar ön yargılı olmayın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, Plan ve Bütçe Komisyonu dışından gelen arkadaşlar olunca biraz zor oluyor. Burada Komisyon üyeleri sabırla bu konuyu dinliyorlar ama diğer arkadaşlarımız biraz bu konuda sabırsızlar ama biz kendi gündemimizde devam etmeye çalışalım.

Geçen hafta çarşamba günü Sayın Cumhurbaşkanımızın, Genel Başkanımızın bir televizyon programında sorduğu soru üzerine... Zaten biz bunu çalışıyorduk. Genel Başkan Vekilimiz Sayın Binali Yıldırım, Grup Başkanımız Sayın İsmet Yılmaz, ben bir ay önce, bir buçuk ay önce bu konuyla ilgili, en düşük emekli maaşı konusuyla ilgili çalışmamızı yaptık. Bunu Sayın Genel Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza arz etmiş ve Çalışma Bakanımızla, Hazine ve Maliye Bakanımızla da istişare etmiştik. Onlarla istişare edilmeden de bu kanun teklifinin yapılması doğru değil. Ha, yaparsınız, Genel Kuruldan da geçirirsiniz ama uygulanamaz bir hâle gelmesini istiyorsanız, ülkede kaos çıkarılmasını istiyorsanız Parlamento her şeyi muktedir, her şeyi yapabilir. Yani bunun en düşük emekli maaşını 7.500 değil, 75 bin lira da yapabilir Parlamento ama sonuçları da ne olabilir, onunla ilgili değerlendirmeleri de... Herhâlde içinden çıkılmaz bir kaos ortamı hâline gelmiş olur. Bu, gazi aylıklarıyla ilgili...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Parlamentodan kaos çıkmaz Sayın Elitaş.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İşte onun için diyorum zaten. Parlamento her şeyi yapabilir, ama Parlamento bunları da düşünür, sağduyuyla bu işleri gerçekleştirir diyorum.

Şimdi, 1'inci madde ile 7'nci maddemiz gazi aylıklarıyla ve şeref aylıklarıyla ilgili düzenlenen... Şeref aylıkları, sanıyorum 1980'li yıllarda rahmetli Özal Başbakanken bu konu gündeme gelmiş. O zaman hem Kore gazileriyle ilgili hem istiklal gazileriyle ilgili, Millî Mücadele hem de Kıbrıs ve Kore gazi ve şehitleriyle ilgili bir şeref aylığı verilmesi söz konusu olmuş. O dönemden sosyal güvenlik kurumundan faydalananlara yarı miktarında, sosyal güvenliği olmayanlara da 2 katı miktarında... Şöyle bir hikâye anlatırlar, ne derece doğru, bilmiyorum; şeref aylığı konusu gündeme gelmiş, Komisyonda görüşülürken -örnek veriyorum- denilmiş ki: "Şeref aylığı 100 lira verelim." O 100 lira da o dönemdeki sosyal güvenlik çatısı altında bulunan arkadaşlar demişler ki: "Bizim sosyal güvenliğimiz var. O sosyal güvenlik çerçevesinde -bu arkadaşlarımızın daha çok ihtiyaçları var- onlara 200 lira yapın, bizimki 100 lira kalsın." diye bir centilmenlik göstermişler. Ama şimdi bu konuyla ilgili, biliyorsunuz hem ailelerine hem yakınlarına hem de gazilerin kendilerine istihdamla ilgili imkânlar tanınmaya başlandı. Bu çerçevede, Biz de uzun yıllardır gündeme getirilen "Şeref aylığının sosyal güvenlikle bağlantısı olup olmadığına bakılmaksızın, bu bir şeref meselesidir, ülkeyi canıyla, kanıyla her şeyi göze alarak vatanını savunmak için giden insanların maaşlarında sosyal güvenlik olduğu olmadığıyla ilgili farklılık olmaz." diye uzun zamandır söylediğimiz bir konuydu. Bu da bugüne denk gelmiş oldu. Millî Mücadele, Kore Savaşı ve Kıbrıs Barış Harekâtı çerçevesinde olan vatandaşlarımıza verilen, dul ve yetimlerine bağlanan şeref aylıklarını eşitleme durumu söz konusu.

7'nci maddede de sosyal güvencelerinin olup olmadığına bakılmaksızın asgari ücretin net tutarı kadar dosya bazında aylık bağlanmasını yapılıyor.

2, 3, 4 ve 14'üncü maddeler ise yargı arasındaki bir eşitsizliği gidermek için, üst yargı organları arasındaki eşitsizliği gidermek için Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay üyelerinin Anayasa Mahkemesi üyeleriyle diğer konularda eşit hâle getirilmesini düzenleyen bir durum.

5'inci, 6'ncı maddeler Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası'yla nişan verilmesi konusunda. 6 Şubat tarihinde Kahramanmaraş merkezli depremde...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Depremle ilgili yapılacak en önemli şeyi yaptınız, sağ olun(!)

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Görmeyen gözlere ne diyelim? Onlara bir şey demiyoruz artık. Gözleri var, görmezler -ne diyelim- başka bir şey demiyoruz. Artık son döneminiz diye bir şey söylemiyorum. 28'inci Dönemde olmayacağımıza göre belki Sayın Bekaroğlu'yla "Nasılsınız?" diye bir oturup kahve içme imkânını da elden kaybetmemek için size cevap vermeyi de doğru bulmuyorum. Geçmişten bir şeyimiz var ama gelecekte de dostluğumuzu kaybetmeyelim diye düşünüyorum. Mübarek ramazan gününde bizlere bu yakışır diye düşünüyorum; sabır, sabır, sabır yakışır. Biz kendimize sabrı tavsiye ediyoruz, dostlarımıza da sabrı tavsiye edelim.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hakkı da tavsiye edin, hakkı.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası ve nişanı verilmesiyle ilgili kısım: Bu, 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremde bölgede canla başla çalışan, enkaz altından insanları çıkartmak için insanüstü gayret gösteren kişilere Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası verilmesini teklif eden bir kanun... Normal şeref madalyası, Devlet Şeref Madalyası ve diğer konularla ilgili kanuna bir ilave yaparak, bu, afet gibi, doğal afet gibi, sel gibi, yangın gibi elde olmayan sebeplerle ortaya çıkan felaketlerde gayret gösteren insanlara bir taltif, bir onur verme şeklinde yapılan iş.

Bir de hem bunda hem 17 Ağustos depreminde, daha önceki depremlerde gördüğümüz gibi, Kahramanmaraş depreminde de dünyanın her ülkesinden dost düşman ayrımı yapmadan insanlık için ülkemize gelen, depremde ne gibi fayda sağlayabiliriz gayreti içerisinde bulunan ülkelerindeki kişilere de bir devlet nişanı verilmesi konusunda... Mesela Pakistan'da arama kurtarma ekibinden olan vatandaşlar gitmiş, onlara bu gayretlerinden dolayı kendi devletleri nişan veriyorlar, İsrail'e dönenlere nişan veriyorlar, başka ülkelere gidenlere Türkiye'deki yapılan gayretlerden dolayı nişan veriyorlar ama biz de bu ülkelerden bize gelip gayretle çalışan insanlara bir nişan, fedakârlık, üstün hizmet, Devlet Üstün Fedakârlık Madalyası verilmesinin uygun olduğu şeklinde kanunda bir değişiklik yapma ihtiyacı hissettik.

Bir de değerli arkadaşlar, 2012 yılından önce 8'inci madde taş kömürü havzasında taşınmazların durumuyla ilgili, 2012 yılından önce taşınmazların durumunda hem kadastroyla hem ipotekle hem de devirle ilgili konularda büyük problemler vardı, bunun o bölgedeki 5 vilayeti kapsayan adı da biraz eski, Farsçada "taş kömürü havzası" diye geçen bir kelimeyle ifade eden bir kanun maddesinden 2012 yılı öncesindeki...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Ne kadar hazırlıklı gelmişsiniz!

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet, siz okudunuz herhâlde kanun teklifini, bakmadınız mı?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Okumaz olur muyum?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ne havzası yazıyor?

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Beyefendi, lütfen sizi...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sen bana niye laf atıyorsun? Laf atılınca da cevap vereceksin.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Meclisi de her türlü...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır bana laf atıyorsun, bak, şimdi "Ne kadar hazırlıklı gelmişsiniz..." Okudunuz kanun teklifini muhakkak ki hatırlamanız lazım.

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Sizin hazırlamanız lazım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Ben hazırladım ama beni test ediyorsanız bilmem.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Mesela kanun teklifinde 5 tane bir şeyi yazmıyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 5 ilimizle ilgili, gerekçesinde yazıyor.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sunuma dönelim lütfen.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Başkanım böyle olmaz.

CAVİT ARI (Antalya) - Böyle bir usul yok.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara)- O 5 tane şeyin, onların ne olduğunu bildirmiyor.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Size anlatırım biraz sonra.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sunuma dönelim Mustafa Bey, sonra müzakere edeceğiz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi, bu illerle ilgili, verilen arazilerin bedellerinin nasıl ödeneceği konusuyla ilgili bir düzenleme; işsizlik ödeneğine ilişkin fazla ve yersiz yapılan ödemelerin terkini konusu. Bu da 2012 yılı öncesinde sistem tam olarak oturmadığından dolayı fazla ve yersiz yapılan ödemeler konusunda vatandaş zor durumda olmasın diye 31/12/2012 tarihi öncesindeki fazla ve yersiz ödemelerin terkin edilmesiyle ilgili durum. Bize gelen rakamlara göre 51 bin kişi 38 milyon liralık bir bedel olarak ortaya çıkacak, 51 bin kişi bundan faydalanacak yapılan tekliflere göre.

Emeklilere bayramlarda ödenen emekli ikramiyesinin 2 bin liraya çıkarılmasıyla ilgili kanun teklifi, bunun da yaklaşık yıllık maliyeti 25 milyar lira civarında, biraz sonra genel etki analizini yapacağız. En düşük emekli aylığının 5.500 liradan 7.500 liraya çıkarılmasıyla ilgili düzenleme; bunun 2023 yılı etki analizi 85 milyar lira, yıllık etki analizi de 120 milyar lira civarında.

Geçici işçilerin çalıştırılması ve çalıştırma sürelerinin uzatılması; toplam 60 bin kişiye yakın kamuda çalıştırılan geçici işçiler var. 31 bini Millî Eğitim Bakanlığında -en büyüklerini söylüyorum- 9 bine yakını ÇAYKUR tesislerinde, 1.520 civarında TÜRKŞEKER fabrikalarında, diğerleri de 100, 200, 300, 400 gibi çeşitli kamu kurum kuruluşlarında olmak üzere 60 bin kişiye yakın geçici işçi var. Biliyorsunuz, bunlar "mevsimlik işçiler" dediğimiz sadece mevsim olarak şekerde, pancarda üç aylık, dört aylık kampanya süreci olur, dört aydan sonra bu insanlar eylül-ocak döneminde fabrikalarda çalışırlar, ondan sonra kanun gereği de bunlar geçici işçi çalıştırma hakkı, yetkisi verilmiş müesseselerdir, bunlar eylül-ocak döneminden sonra işçinin iş akdini feshederler, kişi ertesi yıl tekrar müracaat ettiği takdirde öncelikli onlar geçici işçi olarak başlatılırlardı. Biz, bunu 2007 yılında beş ay yirmi dokuz güne çıkardık, daha sonra bunları on ay yirmi dokuz güne çıkardık.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Belediye ve il özel idareler hariç.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Evet, "kamu kurum kuruluşlarında" diyoruz, belediye ve özel idareler hariç.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sunumu tamamlayalım, müzakerelerini yapacağız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - "Geçici işçi çalıştırılan müesseseler" diye söylüyoruz zaten.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Belediyelerde de var, özel idarede de var.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Belediyelerdekiler, onlar da bu kapsam içine girerler herhâlde.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Niye on bir ay yirmi dokuz gün?

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sunumu bir tamamlayalım, sonra müzakereleri yapacağız.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Yani bunlar sürekli işçi kadrosuna alınıyor mu alınmıyor mu Başkan?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Geçici olmaktan çıkar o zaman.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Sayın Elitaş, sunumu tamamlayalım sonra müzakerelerini yaparız.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sayın Durmuş Yılmaz, kanun teklifini tam okusaydınız orada geçici 3'üncü maddeyle ilgili bir durum vardı, onların kadroya geçişiyle ilgili konu olurdu.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Okudum fakat bakın, ben kanun teklifini...

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Niye öyle diyorsunuz, okumamış olduğumuzu nereden çıkardınız? Sayın Başkan...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sayın Elitaş, Durmuş Yılmaz'a laf atmayı size yakıştıramıyorum; doğru değil bu yaptığın.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Hayır, arkadaşınızdan örnek aldım.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - "On bir ay yirmi dokuz gün." dedin, bu sorun bir...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Geçici işçi olmazdı o zaman öyleyse.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, karşılıklı konuşma usulümüz yok, sunumu tamamlayalım.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yine sabrı telkin ediyorum Sayın Başkanım kendime.

Şimdi, geçici işçilerle ilgili...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Havza-i Fahmiye" ben size söyleyeyim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Havza-i Fahmiye, iyi, bakmışsınız, tamam!

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - "Havza-i Fahmiye" ama kanun teklifinde yok.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İlgili maddelere geldiğimizde daha detaylı konuşacağız zaten, şimdi geneliyle ilgili bir bilgi alalım, ilgili maddeye geldiğimizde çok daha detaylı müzakere etme imkânımız olacak zaten. Şimdi, buradan kurumlara geçici işçileri on bir ay yirmi dokuz gün çalıştırma imkânı veriyoruz, bu çalıştırma imkânı daha önce on ay yirmi dokuz gündü, bundan daha önceki dönemde dört aydı. Bizim 2007 yılında yaptığımız düzenlemeyle on ay yirmi dokuz gün çalıştırmak ve o insanların on ay yirmi dokuz gün çalıştıkları takdirde sosyal güvenlik şemsiyesinden hem faydalanmasını hem de emekliliklerine karşılık gelecek sigorta primlerinin gün sayısının artması amacıyla bu işi yapmış olduk, on bir ay yirmi dokuz güne çıkarmamızın da sebeplerinden birisi bu.

Yine, işletmeler ihtiyaçları çerçevesinde geçici işçileri daha önce geçici işçiyi dört aydan veya beş ay yirmi dokuz günden fazla çalıştırdığınız takdirde, bunlar mahkemeye gittiklerinde "geçici işçi olma" statüsünü kaybediyorlar daimi işçi hâline dönüyorlardı. Şimdi, biz bunu o kişileri on bir ay yirmi dokuz gün çalıştıran müesseseler öyle ihtiyaçları varsa bu yıl on bir ay yirmi dokuz gün çalıştırabilir ama ertesi yıl altı ay, sekiz ay çalıştırabilir. Bu kişilerin daimi işçi olma değil geçici işçi olma şeklinde devam etmeleri amacıyla bu işlemi yapmış oluyoruz.

ÖMER FETHİ GÜRER (Niğde) - Bir şey yaptığınız yok, sürekli işçi kadrosuna almıyorsunuz, kıdem tazminatı vermiyorsunuz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - İkincisi; geçici işçilerin sürekli işçi kadrolarına...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Değerli arkadaşlar, sıra gelecek size merak etmeyin, bir dinleyelim.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Genel Kuruldan daha farklı hâle geldi burası, evet.

Geçici işçilerin sürekli işçi kadrolarına geçirilmesiyle ilgili kısımda da bugüne kadar geçici işçilerin kadroya alınmasıyla ilgili herhangi bir durum söz konusu değildi, şimdi kadro herhangi bir şekilde boşaldığı takdirde geçici işçilere kurum ilan edecek, diyecek ki: "Şu şartları taşıyan, şu bölümde benim kadrolu işçiye ihtiyacım var." Kıdem sırasına göre o kadroya uyan geçici işçiler varsa, nitelikleri taşıyorsa öncelik hakkı onlarda olmak üzere kadrolu, kalıcı işçi hâline getirilmiş olacaklar.

Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen uzman tabip ve tabip kadro pozisyonunda bulunan personeller arasındaki ücret dengesinin sağlanması; biliyorsunuz Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkardığımız kanunla hastanelerde, üniversite hastanelerinde, devlet hastanelerinde, kamu hastanelerinde, döner sermayesi olan kurumlardaki hastanelerdeki doktorlara bir iyileştirme yapmıştık ama döner sermayesi olmayan kurumlarda tabip sınıfında bulunan arkadaşlarımızla, çalışanlar ile döner sermaye alanlar arasında 2 katına yakın bir fark oluştuğundan dolayı o dengesizliği gidermek için bu şeyi yaptık. Kanun teklifimizin 17 ve 18'inci maddeleri yürürlük yürütmesi maddesi olmak üzere...

RIDVAN TURAN (Mersin) - Neye tekabül edecek Sayın Elitaş?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Efendim?

RIDVAN TURAN (Mersin) - Yani bu hekimlere yaptığınız düzeltme net olarak neye tekabül ediyor?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Onun biraz sonra rakamını söyleyeyim size.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Neye yani kaçtan kaça?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Yani 25 bin lira şu anda alıyordu uzman hekimler.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Uzman hekimleri 21 falan gibi.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - 25 bin lira civarında alıyorlardı.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Ama Kültür Bakanlığı...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bakabilir miyiz tabloya?

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Paylaşırız.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Baştan verseydiniz de biz bunları sormasaydık size.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Sor canım, biz sormanızdan alınmıyoruz; sorun, ne olur, sorun, biz söyleriz.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Sormak da değil de etki analizi...

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Şimdi 25 bin lira civarındaydı, şu an 38 bin lira civarında oluyor. Normal şartlarda bir uzman hekim 43 bin lira alırken...

MUHAMMET NACİ CİNİSLİ (Erzurum) - Yargıtay Genel Sekreteri...

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - İsterseniz bir hazırlık yapsınlar arkadaşlar, sonra sağlıklı cevap verirsiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Soruları sorarken biz onlara cevap veririz.

BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Maddelere geçtiğimizde daha detaylı bilgi verirsiniz.

MUSTAFA ELİTAŞ (Kayseri) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.