| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/5017) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 27 .03.2023 |
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Teşekkürler Sayın Başkan.
86'ncı torba kanunu görüşmekteyiz ve bu 86'ncı torba kanun 10 kanunda, 16 maddeyle değişiklik yapmakta. 4 kanunda yapılan değişiklik yelpazesi şöyle: 27'nci Dönemde, daha önce, Hakimler ve Savcılar Kanunu 6 kez, İşsizlik Sigortası Kanunu 9 kez, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu tam 20 kez, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ise tam 18 kez değiştirilmiş. Zannediyorum bu da torba kanunun homojen değil, heterojen değil, heteroklit niteliğinin bir sonucu. Fakat, tabii, bugün tartışıldığı üzere burada esas sorun, ana sorun bu yasa önerisinin kaynağının nereden geldiği; bir karar, televizyonda yapılan, 85 milyon karşısında yapılan bir açıklama, 7.500 sayısının telaffuz edilmesi, onun teklife çevrilmesi ve muhtemelen bunun Genel Kurulda tevsik edilecek olması. Zannediyorum, esasen bu 2017 Anayasa kurgusunun somut bir göstergesi, somut bir sonucu olsa gerek. Bu bakımdan, daha sonra, ayrıntılı olarak siyaset bilimi ve anayasa hukuku açısından değerlendirmeye açık bir konu. Sayın Cumhurbaşkanı aynı televizyon programında bütün bakanların, Cumhurbaşkanının milletvekilliğine aday gösterileceğini, nereden gösterileceğini belirtti, beyan etti ama o bakanlar ve Cumhurbaşkanı hâlen görevlerinin başında oysa onların astı konumunda olan kamu görevlileri görevlerinden istifa etmiş durumdalar. Şimdi, bu durum karşısında ikili sınav söz konusu. Acaba, Türkiye Büyük Millet Meclisi televizyon programında bir kişinin ağzından çıkan sözlerin tevsik makamı mı olacak? Yüksek Seçim Kurulu Anayasa'ya aykırı bu uygulamaya "Evet." diyecek mi?
Şimdi, bu bakımdan, tabii, burada gördüğümüz üzere, esasen yasama yetki analizi yasa yapım sürecinin ayrılmaz bir parçası olduğu hâlde görüşme sırasında getirilen bu tablo aslında bir etki analizi değil, önceden yapılmış olan bir etki analizi değil; sonradan yapılmış olan bir maliyet tablosudur. Yani, Sayın Cumhurbaşkanının beyan ettiği üzere 7.500 sayısı... 7.500 liralık maaşın, bunun sonucu nedir? Bunun sonucu 120,8 milyar olarak hesap edilmiş. 8.000 deseydi ne olacaktı, 8.500 deseydi ne olacaktı? Acaba bu heyetin 1 lira artış yapma yetkisi var mı, bu yetkiyi kullanabilecek mi? Demek ki Sayın Cumhurbaşkanı eğer 10 bin deseydi sonuç olarak buradaki sayı 120 milyar değil daha yüksek olacaktı. Yani, Meclisin yapacağı şey onu hesap etmek olacaktı. Dolayısıyla, bu bir yasama etki analizi değildir, bu bir maliyet hesabıdır. Bu bakımdan, ciddi bir yasama sorunu, yasamanın gündemine hâkim olması, yasamanın yasa teklif etme yetkisini, münhasır yetkisini kullanamaması söz konusu. Tabii ki esasen, bugün görüşmekte olduğumuz, bu şey karşısında, bu durumun yanında parti başkanlığı yoluyla devlet başkanlığını, yürütmenin uygulamada nasıl cereyan ettiğini, nasıl bir sonuç doğurduğunu ortaya koyması açısından gerçekten üzerinde durulması gereken bir tekliftir. Ayrıca, tabii ki Yüksek Seçim Kurulunun önüne gelecek olan bakanların aday olması konusu, bunu belirttikten sonra...
Kuşkusuz içerik analizine girmeyeceğim ama içerik analizinde özellikle yüksek yargıçlar açısından öngörülmüş olan iyileştirmeler, eşitlemeler tam olarak yapılmış olsaydı -madem ki bir iyileştirme söz konusu- o zaman bu, daha bir adil düzenleme, eşitlik ilkesine daha uygun bir düzenleme olacaktı. Örneğin (ç) bendi değiştirilmemiş ama (ç) bendinde yer alan "79" sayısı "80" olarak belirtilse eşitlik ilkesine daha da yaklaşılmış olacaktı. Bunun gibi, eşitlik ilkesine aykırı...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
İBRAHİM ÖZDEN KABOĞLU (İstanbul) - Bitiriyorum cümlemi.
BAŞKAN CEVDET YILMAZ - Buyurun.
Bunun gibi, eşitlik ilkesine aykırı hususlar olmakla birlikte, onlar daha çok maddeler kısmında açıklanacak hususlardır; genele ilişkin olarak, özet olarak bunları belirtmekle yetiniyorum.
Teşekkür ediyorum.