KOMİSYON KONUŞMASI

TAMER OSMANAĞAOĞLU (İzmir) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Sayın Bakanım, değerli Komisyon üyeleri, Bakanlığımızın kıymetli bürokratları, kıymetli basın mensupları, sivil toplumumuzun değerli temsilcileri; hepinizi saygılarımla selamlıyorum.

Ne mutlu ki aziz ecdadın her karışına Türk'ün ismini ve izlerini kazıdığı bu topraklarda, yüreğimiz buruk olsa da rahmet ve mağfiret ayı olan ramazanın bereketiyle ruhlarımızı kandırıyoruz. Sofraların yanında sevgimizi paylaştığımız, sevgimizle birlikte kardeşlik hukukumuzu yaşattığımız bu müstesna günlerin hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Ülkü ve özlemlerimize koşar adım yaklaştığımız Türk asrının arifesinde "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın." İlkesi, devletimizin tüm adımlarında olduğu gibi bu düzenlemede de kendini göstermektedir. Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin sürekli gündeminde tuttuğu, gündeme getirdiği konuların başında olan gazilerimizin beklentilerinin karşılanmasına dair düzenlemenin bugün burada görüşülüyor olması, söz konusu düzenlemenin Cumhur İttifakı iradesiyle gündeme getirilmiş olması, Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim için de memnuniyet vericidir. Ne mutlu ki vatandaşlarımıza verdiğimiz sözler Cumhur İttifakı iradesiyle teker teker yerine getirilirken gazilerimize olan sözümüzde bihakkın tutulmaktadır.

Bundan sonraki süreçte de kendimiz de Milliyetçi Hareket Partisi olarak sürekli, kanun teklifi olarak verdiğimiz gazilerimizin çocuklarının istihdam konusu, ÖTV'siz araç konusunda takipçileri olacağız. Elbette onların fedakârlıklarının maddi bir karşılığı yoktur, elbette bir ömür boyu çaba sarf edilse de gazilerimizin haklarını ödemek mümkün olmayacaktır. Ancak onların ömürlerinin geri kalanında mutlu ve huzurlu bir şekilde yaşamasının temini de inkâr edemeyeceğimiz sorumluluklarımızdan biridir. Yeri geldiğinde dosta güven, düşmana korku salan, zamanı geldiğinde millet ve devlet bekası için "Ben de varım." diyerek canını ortaya koyan kahraman gazilerimizin beklentilerini karşılayacak düzenlemenin hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Muharip gaziler arasında aylık farklılıkların giderildiği, tüm gazilerimizin en az asgari ücretin net tutarında aylık almasını sağlayan bu düzenlemeyle birlikte emekli vatandaşlarımızın maaşlarında da düzenlenmeye gidilmesi gerekmektedir. Özellikle son dört yıldır etkileri küresel çapta hissedilen salgın, doğal afet ve siyasi gelişmelere bağlı olarak yaşanan hadiselere rağmen devletimiz, vatandaşımızın alım gücünü düşürmemiş, vatandaşımızın refah seviyesinde kısıntıya gitmeyi tercih etmemiş, bilakis vatandaşımızın yanında olduğunu elindeki tüm imkânları seferber ederek göstermiştir. Bugün, yine, bu sosyal devlet anlayışının bir daha tezahür ettiğine hep birlikte şahitlik etmekteyiz.

Kanun teklifinin yasallaşmasıyla birlikte emekli vatandaşlarımızın Ramazan ve Kurban Bayramı'nda aldıkları 1.100 TL'lik ikramiye tutarları 2 bin TL'ye çıkarılmaktadır. Bunun yanında, en düşük yaşlılık, malullük, ölüm aylığı da 5.500 TL'den 7.500 TL'ye yükseltilmektedir. Bu rakamlar birileri için sadece rakamlardan ibaret olsa da karamsarlık ekip karanlık biçeceklerini sananlara inat, devlet ve millet bütünleşmesini de göstermektedir. Hamdolsun, devletimiz güçlüdür; şükürler olsun, mensubiyet şuurumuz en güçlü şekilde varlığını göstermektedir. Bu düzenlemenin yaşlılarımıza, emeklilerimize de hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Ayrıca, şunu da belirtmek isterim ki kanun teklifinin getirdiği yeniliklerden EYT düzenlenmesinden faydalanan vatandaşlarımızın da faydalanacak olması, bu haklardan onların faydalanmayacağı yalanını servis ederek siyaset yapan sosyal medya simsarlarına da net bir cevap olacaktır.

Sayın Komisyon üyeleri, kıymetli milletvekilleri; kanunun önemli getirilerinden biri olarak gördüğümüz bir diğer husus ise geçici işçilerin çalıştırılabilecekleri sürenin on bir ay yirmi dokuz güne kadar çıkarılabilmesinin sağlanmasının olmasıdır. Geçici işçi statüsündeki vatandaşlarımızın çalıştıkları kurumun ihtiyacı doğrultusunda yıl boyunca çalışmalarına imkân sağlaması da önemlidir. Kamu kurum ve kuruluşları bünyesinde çalıştırılan geçici işçilerin deneyim sahibi oldukları mevcut iş yerlerinde kıdem süresi esasına dayalı olarak sürekli işçi olarak istihdamına imkân sağlanması da sevindiricidir. Diğer yandan, 31/12/2012 tarihi ve öncesi döneme ilişkin işsizlik ödeneğinden kaynaklanan fazla ve yersiz ödemelerden tahsil edilememiş olanların terkin edilmesi de devletimizin cömertliğini göstermesi açısından önemlidir. Elbette bir lütuf değildir, bu devletine güvenen millete, devletinin mahcup olmamak için gösterdiği kararlı duruşun ta kendisidir. Bu sebeple devletinin yanında olan "sen-ben" demeden, "biz" duygusunu ete kemiğe bürüyen; deprem, yangın, sel gibi afetler ve tehlikeli salgın hastalıklarda üstün feragat, fedakârlık, başarı ve yararlılık gösteren Türk vatandaşlarına devletin üstün fedakârlık madalyası verilmesi, yabancı kişilere ise Cumhurbaşkanı kararı ve tevcihiyle üstün fedakârlık nişanı verilmesinin sağlanması da son derece yerindedir.

Kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen uzman tabibe ilave ödeme yapılacak olması da kamuda görev yapan uzman tabiplerimiz açısından sevindiricidir.

Kıymetli Komisyon üyeleri, bu vesileyle bir konuyu daha hatırlatmakta fayda görüyorum. Amansız terörle mücadelenin hesapsız kahramanlarından güvenlik korucularımızın haklarında düzenleme yapılması gerektiği muhakkaktır. İnanıyorum ki güvenlik korucularımızın beklentileri de Cumhur İttifakı ruhuyla karşılanacaktır. Bu vesileyle terörle mücadele konusunda yazılan destanın kahramanlarını bir kez daha buradan selamlıyorum.

Millî mukavemet ruhunun en diri olması gereken bir süreçten geçtiğimiz tartışmasız bir gerçektir. Hiç şüphe yok ki felaketin kasıp kavurduğu illerimizdeki mücadele böylelikle başarıya ulaşacak, gönüller yeniden umudu kovalayacak, gözler tekrar geleceğe odaklanacaktır.

Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Bey'in ifade ettikleri gibi "'Bugüne istikrar, yarına huzur' telakkisi 'hep birlikte başarma' kararlılığıyla taban ve temel bulmuştur. 'Millî birlik ve kardeşlikle hep birlikte yaşama' tercihi, kahraman ecdadımızın ve şanlı tarihimizin ihmal ve inkâr edemeyeceğimiz kutsal bir emaneti olarak maşerî vicdana yerleşmiştir. Felaketlerin derin yaralarını sarmak, kayıplarımızın ızdırap veren izlerini silmek maksadıyla 'yeni yüzyılda yeni bir hayat ve yeni Türkiye'yi hep birlikte kurma' seferberliği bütün imkânlar eşliğinde harekete geçmiştir." Gecikmeye, oyalanmaya, ağırdan almaya da hakkımız yoktur. Bizim derdimiz Türkiye'mizin kısa sürede derlenip toparlanmasıdır. Bizim meselemiz, milletimizin beklentilerini bihakkın karşılamaktır.

Ben bu duygu ve düşüncelerle bu kanunun Plan ve Bütçe Komisyonunda vatandaşlarımıza hayırlı uğurlu olmasını diliyorum.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.