DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - İşte geldik, işte gidiyoruz, mahkeme kadıya mülk değil. Milletin emanetiyle geldik, milletin emanetini yeri geldiğinde millet geri alacaktır. Önümüzde bir seçim var, hangimiz burada olacak, hangimiz burada olmayacak o seçimden sonra belli olacak.

Eleştiri hem hak hem görev, eleştiri olmazsa doğru işler yapamayız dolayısıyla zaman zaman sert eleştiriler yapmış olabiliriz ve yapmamız da gerekirdi, yaptık, karşılıklı olarak yaptık. Mühim olan gök kubbenin altında hoş bir sada bırakmak. İster önümüzdeki seçimde burada olalım veya olmayalım, bundan sonra sokakta birbirimizi gördüğümüzde birbirimizin yüzüne bakabilecek, elimizi sıkabilecek bir atmosferle, bir duyguyla buralardan ayrılmak gerekiyor; inşallah, bunu becermişizdir. Dediğim gibi, yönetici olarak, burada sorumluluk sahibi insanlar olarak elimizde kuyumcu terazisi yok, keşke mümkün olsa da birbirimizle olan ilişkilerimizde kuyumcu terazisiyle tartabilecek kadar hassas olabilsek ama olmadı. Elimizde bir kantar var, mühim olan kantarın topuzunu kaçırmamaktır; inşallah, kaçırmamışızdır. Ben burada bulunmaktan son derece mutluyum. Ben mümkün olduğu kadar, kendi perspektifimden baktığımda -belki sizler bunu böyle algılamayabilirsiniz- rakamlarla doğruları söylemeye çalıştım. Bu, kabul görür, görmez, ayrı mesele ama önemli olan, dediğim gibi, bundan sonraki yaşantımızda -burada olalım, olmayalım- kalıcı olan birbirimizin yüzüne bakabilip elini sıkabilecek cesaretimizin ve dostluğumuzun devam etmesi.

Herkese, bütün çalışanlara, basın mensubu arkadaşlarıma, bürokratlara teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.