| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | Askeri Fabrika ve Tersane İşletme AŞ'nin (ASFAT) daha önce genel görüşmeye sunulan 2019 ve 2020 yıllarını kapsayan 2 hesap yılı ve işlemlerine yapılan itirazlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 28 .03.2023 |
AHMET KAYA (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli misafirler, hoş geldiniz. Bütün arkadaşları saygıyla selamlıyorum.
Atila Bey ifade ettiler, itirazımıza temel teşkil eden Sakarya'daki Tank Palet Fabrikamız. Sizlerin de bildiği gibi, Tank Palet Fabrikamız Katar ortaklı bir firmaya yirmi beş yıllığına devredildi, işletme hakkı verildi daha doğrusu. Buna ilişkin basında, kamuoyunda birçok konu yer aldı, bizlerin de itirazları tam bu noktada yoğunlaşıyor.
Şimdi, sizlerin verdiği cevaba baktığım zaman "Burada, bu sözleşmeyle tamamen millî menfaatler gözetilerek ülke kaynaklarının savunma sanayisinde etkin ve verimli kullanılmasının sağlanması, atıl kapasitenin en aza indirilmesi, fabrika işletme verimliliğinin arttırılması, yeni iş üretim imkânları oluşturulması doğrultusunda Bakanlık kontrolünde yatırımlar yapılması, özel sektörün iş yapma hızından ve yüksek teknolojiye erişim imkânlarından faydalanılması amaçlanmıştır." şeklinde bir cevabınız var. Tabii, burada, cevap gayet makul, bizim de istediğimiz aslında bu fakat murat edilen bu olmasına rağmen elde edilen sonuçlara baktığımız zaman burada söylenenlerle tamamen çeliştiğini görüyorum, üzülerek söylüyorum bunu. "Millî menfaatler gözetilerek" deniyor ama yapılan işin sonuçlarına baktığımız zaman maalesef sonuçların bu şekilde gelişmediğini görüyoruz. Sonrasında, biliyorsunuz, ortaklardan bir tanesi hisselerini devrediyor ki o devrediş sırasında da söyledikleri aslında itiraf gibi sözler, bizim de söylediklerimizi ve kaygılarımızı doğrular nitelikte. "Katar'la neredeyse iki devlet bir millet hâline geldik. Allah onlara gani gani para vermiş. Sayın Cumhurbaşkanıyla görüştüm, 'Katar Emiri sizi kırmaz, onları bize ortak edin.' dedim. Sağ olsun Sayın Erdoğan da Emiri aradı, onlar da bizi kırmadı, BMC'ye ortak oldu." gibi... Yani bir fabrikanın, bir millî servetin, bu ülkenin kurucusu, kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk'ün "Her fabrika bir kaledir." diyerek tanımladığı o kıymetli fabrikalarımızın nasıl böyle ikili görüşmelerle, bireysel ilişkilerle elden çıkarıldığına üzülerek tanık oluyoruz, bunlar elbette yaptığınız açıklamayla çelişiyor.
Şimdi, ayrıca, BMC, Türk savunma sanayisinde hiçbir tecrübesi olmayan yani araç üreten bir fabrika. Dolayısıyla bu kadar stratejik ve savunma sanayisine yönelik tecrübesi olmayan bir firmaya böyle güzide bir fabrikanın verilmiş olması da bizim itirazımıza temel teşkil eden bir mesele. Ayrıca yabancı ortaklı olması, BMC'nin yabancı ortaklı olması da bizim açımızdan itiraz edilmesi gereken önemli bir mesele. Yani tecrübesi olmayan, bu alanda hiç tecrübesi olmayan, yabancı ortağı olan bir firmaya Tank Palet Fabrikası gibi güzide bir fabrikamızın verilmesini asla doğru bulmuyorum.
Yine cevaplarınızda bir cümleniz var, ona da değinmeden geçemeyeceğim, ASFAT'la ilgili diyorsunuz ki: "ASFAT'ın kurulduğu günden bu yana beş yıl gibi kısa sürede yürüttüğü projeler ve ulaştığı ihracat rakamlarıyla ülkemize sağladığı katma değerdeki başarı izahtan varestedir." Yani "Başarısı açıklama gerektirmeyecek kadar nettir." diyorsunuz. Ben de bütün bu söylediklerimden sonra şunu söylüyorum: Bu devrin millî menfaatlerimize uygun olmadığı izahtan varestedir.
Teşekkür ediyorum.