AHMET KAYA (Trabzon) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Hoş geldiniz.

Şimdi, Mustafa Bey ve arkadaşımız kurumumuzun mali tablosuna ilişkin bilgiler verdiler, o alana girmeyeceğim ama yani Mustafa Bey rakamları net ortaya koydu; ortada gerçekten izaha muhtaç bir durum var, bir sıkıntı olduğu görülüyor. Zaten bu, yansımalarına bakınca da doğrulanıyor.

Ben ondan ziyade bu, Et ve Süt Kurumu satış mağazaları önündeki kuyruklara değineceğim. Yani hepimizin yüreğini burkan manzaralara tanık oluyoruz orada. Yaşlı insanlarımız, emekli insanlarımız, bu ülkenin taşında toprağında izi olan insanlarımız emekliliklerinde insanca yaşayabilmek için mücadele ediyorlar. Aldıkları maaşlar zaten yetersiz, yetmiyor, ete ulaşmakta sıkıntı çekiyorlar. Tanık olduk, gördük. İşte Erzurum'da, mağazanızın önünde sabahın saat beşinden akşam saat yedilere, sekizlere kadar o soğuğun altında kuyrukta işte 1 kilo, yarım kilo eti biraz daha ucuza almak için mücadele eden insanlar; bu hepimizi kahreden bir manzara. Kurum olarak bu konuda yeni mağazaların açılması ya da işte oradaki o kuyrukların azaltılmasına yönelik bir çalışmanın hızlıca yapılması gerektiğini düşünüyorum.

Onun dışında, et fiyatları, ete ulaşım konusundaki sıkıntı da tartışmasız bir gerçek. Et fiyatları sürekli artıyor. Geçen hanım kıyma almaya gitmiş, söylemesi ayıp, "260 lira" demişler ve kasap "Çok kısa süre sonra 300 liraya çıkacak..." Bizde hani bir "ramazan fırsatçılığı" kavramı da var ya, belki onun da şeyi, "300 liralara böyle giderse bir iki ay sonra da 500 liralara et alır duruma geleceğiz." gibi vahim bir şey söylemiş. Bütün bu meseleler bu ülkenin bir yurttaşı olarak, bir milletvekili olarak bizleri kara kara düşündürüyor ve kurum olarak da bu meselelere ilişkin hızlıca tedbirler almanız gerektiği gerçeğini de hatırlatıyor. O anlamda, bilmiyorum ne yapmayı düşünüyorsunuz, ne tür çözümler düşünüyorsunuz ama bu mesele hızlıca düşünülmesi ve çözülmesi gereken bir mesele olarak önümüzde duruyor. Bütün dünya ete ulaşabilirken, hem ucuz, kaliteli taze ete ulaşabilirken bu cennet vatanda yaşayan insanlar neden ete ulaşma sıkıntısı yaşıyorlar? Buna hepimizin kafa yorması ve çözmesi lazım. Hepimiz biliyoruz ki et yiyen insanlar, proteinle beslenen insanlar daha sağlıklı düşünen, daha sağlıklı yaşayan insanlar, belki devlet politikası mı? Hatta biri çıkmış söylemişti "Bu toplumun et yemesi istenmiyor, et yiyen insanlar düşünebilen, sorgulayabilen insanlar oluyor genelde. Bu toplum hep kuru ekmek yesin mi isteniyor?" Bütün bunları böyle üst üste değerlendirdiğimiz zaman bu meseleyi hızlıca hep beraber çözmemiz lazım, biz de parlamenterler olarak bu konuda hangi görev düşüyorsa yani vatandaşımızın ucuz, kaliteli ete ulaşması konusunda hangi görevler düşüyorsa bu görevleri yapmaya talibiz diyor, teşekkür ediyorum.