KOMİSYON KONUŞMASI

GÖKAN ZEYBEK (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Aslında, siyasetin konusu olmayan bir konuyla ilgili bir Genel Müdürlük. Hepimizin üzerinde son derece hassas olduğu... Sadece bu döneme ilişkin demiyorum, devletlerin bilinen tarihleri incelendiğinde özellikle afet, salgın ya da savaşlar sonrasında refakatsiz kalmış olan çocuklarla ilgili hep bir düzenleme yapıldığını, hatta kimi devletlerin gelecekteki yönetici pozisyonuna da bu çocukların yerleştirilerek getirildiğini görüyoruz. Osmanlı'da da ondan önceki Türk devletlerinde de buna ilişkin son derece bilinen kayıtlar var. Cumhuriyet öncesi ve cumhuriyet döneminde de biz bu tür çocuklarla ilgili, bunların koruyucu bir devlet güvencesinde olmasının ve en iyi eğitim fırsatlarından yararlanmasını, nitelikli bir eğitim sonrasında da yönetici pozisyonunda olmasıyla ilgili gerek askeriye de gerekse devletin diğer kurumlarında yönetici pozisyonunda insan yetiştiren örnekleri görüyoruz.

Şimdi, tabii, bu afete "asrın afeti" dediğimizde şöyle bir anlam çıkmaya başladı: Her gelen konuşmacı "Asrın afeti, buna yapacak bir şey yoktu, elimiz kolumuz bağlıydı ve zaten ilk birkaç gün süreç işletilemedi..." Aslında, tabii, telefonlar ve iletişim hatları sağlıklı olsaydı, özellikle çocuk meselesiyle ilgili sonrasında ortaya çıktı ki... Korunması gereken temel varlıklarımızın başında çocuklar geliyor.

Mesela ben 1'inci gün deprem bölgesinde ATM'lerin yoğun olduğu meydanlarda güvenlik güçlerinin ATM'leri koruduğunu gördüm, buna ilişkin bir tedbir almıştı. Evet, orada insanların paraya ihtiyacı olabilir diye bu tedbiri almıştı. Cenaze nakilleriyle ilgili mesela cenazeler enkazdan çıkarıldığında nakledilirken bir kayıt tutulduğunu görmedim. Enkaz altından bir yaralı çıktığında onun birinci derece yakını yoksa o kişilerle ilgili de bir kayıt tutulduğunu görmedim. Şimdi, burada sormak istediğim şu: Buna ilişkin, bundan sonraki bir afet anında sorumluluğunuzda olan herhangi bir çocuk bir noktadan alındığında öncelikli olarak kayıt altına alındıktan sonra bir ambulansa ya da bir nakil aracına verilerek ilgili yere ulaştırılması konusunda bir programınız var mı? Bu programın bütün yurttaşlar tarafından da biliniyor olması lazım.

Şimdi ben çocukla ilgili değil ama şöyle bir şey yaşadım, onu belirtmek istiyorum: Bir enkazdan çıkan bir cenazenin hiçbir yakını yoktu, ben milletvekili kartımı çıkardım, "Bu kişi şu apartmanda, şu sokakta, şu mahalledeki binanın 3'üncü katındaki enkazdan çıkarıldı." diye kartımı ceset torbasının içine koyarak gitmesi için birkaç tane böyle yazı yazdım çünkü o kim yani bilmiyoruz onu. Ama biliniyor olması konusunda orada bir hat olabilseydi belki oraya yazışmalar yapılabilirdi. Bu manada bizim riski sıfıra indirmek için benzer programların bütün yurttaşlar tarafından biliniyor olması lazım, buna ilişkin eğitimlerin veriliyor olması gerekir. Böyle bir afet anında bizim enkaz altından çıkardığımız ya da sokakta gördüğümüz ya da bir biçimiyle kurtarılmış olan bu çocukların devletin koruyucu kuvvetlerine teslim edilirken o geçiş sürecinin de son derece şeffaf yönetilmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.

Şimdi, bir başka nokta da şu: Seçmen listeleri askıya çıkmaya başladı. Seçmen listeleri askıya çıkınca biz kayıp seçmen sayılarına da ulaşmaya başladık yani buna ilişkin bir data programıyla baktığımızda özellikle deprem bölgelerinde açıklanan ölüm sayısından çok daha fazla kayıp seçmenle karşılaşıyoruz. Şimdi, bu kayıtların -bütün devlet kurumları için söylüyorum- güvenilir olabilmesi için tespit edilenlerin yanında tespit edilemeyen, ulaşılamayan bilginin de artık açıklığa kavuşması lazım. Bugün 52'nci gündeyiz yani bizim artık hiçbir bilgiyi bilmiyor olma şansımız yok. Bir yerleşim yerinde adrese dayalı sistemde kayıtlı olan çocuk, genç, kadın; özellikle çocuk ve kadınlarla ilgili hassasiyetimizin çok üst noktada olması gerekir. Bunlarla ilgili kayda bağlanmamış ve meçhul noktasında hiç kimsenin kalmaması gerekir. Bu konuyla ilgili bir çalışmanız var mı? Varsa nedir? Onlarla ilgili bilgi verirseniz.

Son olarak da bu deprem bölgesinde sağlıklı bir biçimde çıkarılan ya da enkaz altından çıkıp tedavisi tamamlanmış olan çocuklarımızla ilgili, Darüşşafaka başta olmak üzere, bu tür çocukların eğitimine önem veren okullara yerleştirilmesi konusunda farklı bir modül var mı? Siz tıpkı geçmişte Darüşşafakanın kurulduğu gibi, bugün -bu "asrın felaketi" diyoruz- bu felakette yapayalnız kalmış olan bu çocukların, anne-babalarını kaybetmiş çocukların uzun yıllar devlet gözetiminde eğitimlerini tamamlaması için Darüşşafaka benzeri yeni eğitim kurumlarının yapılması konusunda bir hazırlığınız var mı? Bunu sormak istedim. Yazılı da verebilir.

Teşekkür ederim.