BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben de teşekkür ederim.

Şimdi, bir konuyu düzeltmemiz gerekir. Burada, bütün Komisyon üyelerini ya da en azından AK PARTİ'li Komisyon üyelerini itham ettiğiniz bir şey oldu, onların içinde ben de varım. "Hepiniz özel hastane sahibisiniz." dediniz. Yani mesela, benim hiç özel hastanem olmadığı gibi özel polikliniğim de olmadı, yakınlarımın da böyle bir şeyi yok.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Benim hiç olmadı.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Muayenehaneniz yok muydu?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Fikret Bey, bakın, ne kadar uzun müddet dinledim sizi. Türkiye Büyük Millet Meclisinde iktidardan da muhalefetten de özel hastanesi ya da tıp merkezi olanlar var. Bakın, iktidardan da var, muhalefetten de var, sizin partinizden de var. Onun için, bunu bu şekilde tartışmak çok sağlıklı bir sonuç vermez.

Şimdi "Sağlıkta Dönüşüm" ismi çok zikredilerek ve sürekli bana, "Sayın Bakan" diye bazen hitap edilerek konuşulduğu için. Evet, Sağlıkta Dönüşüm'ün AK PARTİ adına, elbette ki o günkü Başbakanımızın riyaseti altında mimarı benim ve bundan iftihar ediyorum. Sağlıkta Dönüşüm bütün dünyada örnek gösterilen, dünyanın en kıymetli dergilerinde ve raporlarında ülkelere örnek gösterilen bir dönüşümdür ve sonuçlarıyla başarısını ispat etmiştir. Yani hangi sonuçlarıyla? Anne ve bebek ölümlerini dünyada en hızlı düşürdüğümüz bir dönemdir, doğumda beklenen yaşam süresinin en hızlı arttığı bir dönemdir. Bazen deniyor ki: "Koruyucu hizmetler yapmadınız." Falan. Onları yapmadan bunlar gerçekleşebilir mi? Yıkıcı sağlık harcamalarının, 10 bin hanede 80'in üstünde, 81 olan yıkıcı sağlık harcamalarının on yıl içinde 10 bin hanede 14'e düştüğü, düşürüldüğü bir dönemdir ve sağlıkta memnuniyetin de 39'lardan 75'lere çıktığı bir dönemdir.

Şimdi, şunu gözden kaçırıyoruz: Sağlıkta Dönüşüm, on yıllık bir programdır arkadaşlar.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bitti mi şu anda?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bir müsaade edin. Sağlıkta Dönüşüm 10'uncu yılında tamamlanmıştır zaten.

Şimdi, sağlık sistemlerini bir lineer hat gibi düşünmek yanlıştır; bu bir döngüdür, mutlaka sistemde meydana gelen eksiklikleri ya da arızaları yeniden gözden geçirip düzeltmek gerekir. Bu sebepledir ki zaten uzunca bir zamandan beri ben adına "Sağlıkta Dönüşüm'ün ikinci fazı" diyorum, siz başka bir şey diyebilirsiniz, hiç önemli değil.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Beyaz Reform ne oldu Sayın Bakan?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ya, müsaade eder misiniz?

Beyaz Reform sağlık çalışanlarının gelirleriyle ilgili bir şeydi yani o genel bir şey değil. "Sağlıkta Dönüşüm'ün ikinci fazı" ya da adını başka bir şey koyabilirsiniz, bu döngüyü mutlaka devam ettirmek gerekir aksayan tarafları düzeltmek için ama tekrar söylüyorum: Sağlıkta Dönüşüm AK PARTİ'nin on yıllık döneminde, ilk döneminde gerçekleşmiş bir programdır ve başarısını da bütün dünyaya ispat etmiştir.

Şimdi, bana özellikle özel sektör tarafından ama Plan ve Bütçe Komisyonunda bir muhalefet milletvekili tarafından da -ismini zikretmiyorum burada olmadığı için- "Sayın Bakan, bu yaptığınız işler komünist ülkelerde olur, siz ne yapıyorsunuz?" diye, "komünist bakan" birçok kere denmiştir. Ben hayatım boyunca sosyal adaletçi bir insan oldum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Keşke komünist olsaydınız Sayın Bakan.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Müsaade edin kardeşim. Allah korusun, neden komünist olayım? Ben hayatım boyunca sosyal adaletçi bir insan oldum, hayatım boyunca ve Bakanlığım boyunca kamu hastanelerinin güçlendirilmesini sağladım.

Bu arada sismik izolatörden bahsedildi. Türkiye'ye sismik izolatörü tanıtan kişi ve Bakan benim sağlık sektöründe. Şu anda, 2012'de, benim dönemimde yaptığımız bir genelge sebebiyle 100 yatağın üstündeki bütün hastaneler 2012 yılından itibaren sismik izolatörlü olarak yapılmak durumundadır.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Maraş'ta olmadı ama, yoktu.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Daha önce projesi yapılmış bir yer muhtemelen.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - 2012'de hizmete girmiş.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - İşte, 2012'de yaptık bu genelgeyi. Şu anda Türkiye'de sismik izolatörlü olarak yapılmış ve bir kısmının da inşaatı devam eden 90'nın üstünde kamu hastanesi var.

Arkadaşlar, bakın, tekrar söylüyorum: Sağlıkta Dönüşüm on yılda başarısını ispatlamış bir programdır, bunu yani vatandaşımız da biliyor, bütün dünya da biliyor. Elbette aksayan şeyler var, haklısınız, aksayan işleri de düzeltmek lazım.

Ha, ben hani bu kanun teklifi üstünde konuşmayacağım ama bu kanun teklifi de aksayan bazı şeyleri düzeltmek için getirilmiş elbette canım. Yani her aksayan hususu ya da eksik hususu bir tek kanun teklifiyle falan da düzeltemezsiniz, böyle bir şey mümkün mü? Değil. Ya, konuşalım, inşallah önergelerle de daha olgunlaşarak kanun devam edecek. Ama en çok vurgulamak istediğim şey; lütfen "Sizin özel hastaneniz var." diye arkadaşları suçlamayın, muhalefetten bazı arkadaşların da özel sağlık kuruluşu ya da özel hastaneleri var, olabilir de; önemli olan kamuyu kuvvetlendirmek.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bravo.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yani bu hususta sizinle tamamen hemfikiriz. Ben hiçbir sektörde, bakın, genel olarak ve hiçbir özel alanda, sağlıkta özel sektörün dominant olmasını kabul etmeyen bir insanım kesinlikle.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ama şu anda böyle bir gerçeklik var Sayın Akdağ, şu an böyle bir gerçeklik var.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Varsa böyle bir gerçeklik, bunu düzeltmemiz gerekir.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Bakın, en az yüzde 65-70 özel sağlık sigortası...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Böyle bir gerçeklik varsa bunun işte Sağlıkta Dönüşüm'ün ikinci fazıyla ya da bir başka şekilde düzeltilmesi gerekir. Nasıl ki zamanında devletin hastanesine giden bütün vatandaşlar -istisnasız- hizmet alabilmek için bir muayenehaneye gidip para vermek zorunda kalıyorlardı ve biz bunu düzelttiysek...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - O kadar değil Sayın Bakan, o kadar değil, haksızlık ediyorsunuz.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Öyleydi, öyleydi arkadaşlar.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Hekimleri kötülüyorsunuz, sağlıkta şiddete sebep oluyorsunuz.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Tamam, şimdi bunu vatandaşa soracağız işte, bunu vatandaşa soracağız.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Vatandaşa soralım, istediğinize sorun.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Bunu vatandaşa soracağız.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - O kadar yıl kamuda çalıştım, hiçbir şekilde bıçak parası da özele yönelik bir ücret de kendilerinden almadan devlette hizmet verdim; herkesi, hekimleri bu şekilde suçlamanız doğru değil.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Hayır, yapmayanların hepsini de tenzih ederim. Sistem öyleydi, sistem.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ama bakın, bir meslek grubunu suçluyorsunuz.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Bizi hastane sahipliğiyle suçladı, işte o da böyle...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Şu anda bıçak parası legalize oldu; legal bıçak parası oldu, başka bir şey değil.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Değerli hocalarım, değerli Komisyon üyesi arkadaşlarım; bakınız, kamu maalesef Sağlıkta Dönüşüm'den önce hekimlere çok küçük bir para veriyordu yani hekimleri de buna mecbur bırakıyordu.

ALİ ŞEKER (İstanbul) - Biz de onun mücadelesini veriyorduk.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Mecbur bırakıyordu buna.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Muayenehane vardı Sayın Bakan, doğru değil.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - İşte, muayenehane vardı, muayenehaneden para alınıyordu canım.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hastaneye yatırılacak hastanın mutlaka muayenehanelerden geçmesi mi gerekiyordu? Bu doğru değil.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ya, neyse, tamam; bunu halkımız çok iyi biliyor, ben bunu tartışmıyorum.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Hepimiz biliyoruz, böyle bir şey yok.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Siz muayenehane çalıştırdınız, değil mi Sayın Başkan?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben bunu tartışmıyorum.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Muayenehaneniz vardı sizin, değil mi?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben muayenehane açtım.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Vallahi, siz herhâlde öyle yaptınız.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yok, ben öyle yapmam da siz öyle yapmışsınız belli ki.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ben on beş yıl çalıştım ve bakın, namusumla yaptım. En sonunda sizi yönetmeliğinizle zoraki kapattım muayenehaneyi, ben öyle yapmadım.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Fikret Bey, bakın, sizin....

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Muayenehaneniz var mıydı dışarıda?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Vardı, ben o sayede vekil olarak geldim zaten, biz de namusumuzla çalıştığımız için geldik, Sayın Başkanın dediği gibi çalışmadığım için.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Değerli kardeşim, olayı kişiselleştirmeyelim. Bakın, biz, kamuda çalışan -ya, istatistik var, elimizde şey var- her 100 hekimden 95'inin muayenehanesi vardı ama Sağlıkta Dönüşüm Programı, o yüzde 95 muayenehaneyi ortadan kaldırdı. Ya, bunu siz kabul etseniz de etmeseniz de vatandaşımız bunu çok iyi biliyor ya. Biz bunun ekmeğini o kadar yedik ki her seçimde yedik, her seçimde vatandaş bu yüzden bizim arkamızda durdu; onun için geçelim bunları.

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şimdi özel hastanelere yediriyorsunuz o ekmeği işte, fazlasıyla.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yani ben hiçbir yere yedirilmesine taraftar değilim.

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Taraftar olmak ayrı, yemek ayrı!

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Şu anda özel hastane lobilerine teslim olmuş olan bir Bakanlıkla karşı karşıyayız biz ve Sayın Bakan da zincir özel hastane patronu üstelik. BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Necdet Bey, söz sizde.

Buyurun Değerli Milletvekili.