KOMİSYON KONUŞMASI

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Şimdi, bu maddeyle ilgili tabii ki Bakanlığın bürokratlarıyla ilgili bir sıkıntı yok, onlar kendilerine anlatılanı ve sorunun çözümüyle ilgili bir bilgi paylaşıyorlar; onlarla ilgili bizim bir sorunumuz, sıkıntımız yok, onlar teknik bilgileri paylaşıyorlar ama görünen şu ki bence, Ticaret Bakanıyla ilgili bir sorun çıkmış, çağrılmış ve denmiş ki: "Ya, ticaret hacmimiz düşmüş, bu ne iştir?" o da "Ya, ceza yazıyorlar gemilere, ondan dolayı gemiler yanaşmıyor, ticaret düşmüş." denmiş. Ondan dolayı "Hadi, bu cezaları şey yapalım." diye bu işten...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Habip, yapma ya!

HABİP EKSİK (Iğdır) - Yani böyle. Yoksa, böyle şirketlere ya da büyük firmalara kıyak geçip işte, cezaları indirme olayı çok da böyle, işte "Vergiden alacağız, şuradan alacağız, buradan alacağız." olayıyla alakalı değil çünkü bu madde 2008'de de hazırlanırken "Sehven yanlışlık yapıldı." falan durumu da söz konusu değildir. Kanunlar bu tür maddeler hazırlanırken aynı bu şekilde ihtisas komisyonunda tartışılır, üstüne kanunla ilgili arkadaşlarımız inceleme yaparlar...

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Yani "Sehven yapılmıştır." lafına ben de katılmıyorum çünkü ben o zaman Bakandım, bu kanun benim zamanımda yapıldı, sehven kanun yapmadık yani.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Yani sehven öyle bir şey oluyorsa artık yani...

ARSLAN KABUKCUOĞLU (Eskişehir) - Siz hata yapmazsınız.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Hata yapmış olabiliriz ama "sehven" diye bir şey olmaz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Ama Genel Kurulda da tartışılmış üzerinde ve ona göre yasalaşmış. Doğal olarak, hani "Bu, sehven 2008'de yapıldı. Şimdi böyle." bu, bununla alakalı değil. Burada şöyle bir durum söz konusu, yani, firmalarla ilgili kıyak geçme anlayışı söz konusu görüldüğü kadarıyla. Eğer ki gelecekse, limana girecekse evraklarını hazır etsin, tam etsin ve sağlıkla ilgili bütün önlemleri yerine getirsin. Biz bunları esneterek ya da bu ceza şeylerini düşürerek bunun önüne geçemeyiz ki.

Farklı bir konuyu da iddia ediyorsanız o da doğru değil. Onunla ilgili de denetim mekanizmasının kurulması lazım. Yani açık, net söyleyeyim, siz "Ya, ceza çok yüksektir, ondan dolayı cezayı ödemeyip rüşvet verip geçiyorlar." diyorsanız bununla ilgili de onun önlemini alacaksınız yani.

İSMAİL TAMER (Kayseri) - Alıyoruz önlemi, cezayı düşürüyoruz, önlem bu.

HABİP EKSİK (Iğdır) - O zaman Türkiye Cumhuriyeti devleti limanlarda onun önlemini alacak yani. Bunun için "O cezaları hafifletelim, işte, ona göre bu tür şeylere tenezzül etmesinler." diye bir iddia doğru değildir arkadaşlar. Burada insan sağlığı söz konusudur. Ülkemizin, tamam mı, farklı şeyler için kullanılma durumu söz konusudur, insanlarımızın sağlığının tehlikeye atılması durumu söz konusudur. 10 tane mürettebatı var, ilk yardım çantasını, ilk yardım malzemelerini bulundurmuyorsa zaten orada büyük bir eksiklik içindedir, ona ceza yazmak lazım yani ve kurallara uyması gerekiyor. Ben net söylüyorum, bence bu Ticaret Bakanıyla ilgili bir sorun oluştu, muhtemelen bir fırça yedi onunla ilgili, o da suçu böyle cezalara yükledi. Onun neticesinde gelmiş bir değişiklik. Ben bundan vazgeçilmesi gerektiği kanaatindeyim. Yani bu bir hata olur yani bu bir hata olur.

Teşekkür ediyorum.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Son bir cümle söyleyeceğim. Değerli vekillerim, burada uluslararası cezalara göre, bu limana uğrayan gemiler bütün dünya limanlarına gidiyor ve Türkiye'deki cezaların yüksek olduğunu söyledikleri için, kaptanlardan da alınamayınca, acenteden alınabilmesi için acente ceza makul olsa ödeyecek ama makul olmayınca ödeyemiyor.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Tamam, zaten o, Sayın Başkan, bakın, eğer orada...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yani, bakın, bu mantık, işte, acenteyi kayıran bir mantık. Olmaz bu!

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Kayırmıyor...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Acenteyi kayıran bir mantık. Biz acenteden yana değiliz, biz kamudan yanayız.

HABİP EKSİK (Iğdır) - ...şirkete yüklenen bir durum varsa zaten biz bunu kabul ediyoruz.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Ben sizi dinliyorum. Siz bitirin.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Beni dinliyorsunuz, evet...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Yani, sarı bayrak asıp da giremiyor mu limana, olur mu? Kabul edilebilir bir savunma değil Arife Hanım bu.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Sayın Vekilim, bakın, kaptan...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Olmaz ama bu! "Acente makulse ödeyecek." olur mu? Acente koskoca gemiye parayı veriyor, cezayı ödeyemiyor, öyle mi?

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Peki, cezayı siz kaptana yazarsanız eğer...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Mümkün değil dediğiniz, hiç uygun değil, açık söylüyorum.

ARİFE POLAT DÜZGÜN (Ankara) - Sayın Vekilim...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Şimdi, şöyle bir durum söz konusu, maddeyle ilgili değişiklikle...

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Sizin yüzünüzden oldu Halil Bey.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hakikaten, bu tarza sizin müdahale etmeniz lazım Sayın Başkan, ben değil.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Akşamdan beri siz konuşuyorsunuz, sizin yüzünüzden olmuyor muydu?

FİKRET ŞAHİN (Balıkesir) - Ya, kapanmadan önce oy birliğiyle bunu geri çekiyorduk.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Halil Bey, fikrimizi söylemeyelim mi?

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Ben söylemeyeyim mi de siz itiraz ediyorsunuz bana?

HABİP EKSİK (Iğdır) - Siz de söz alın, söyleyin Halil Bey, söz alıp söyleyin, lütfen.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Hayır, o zaman söyledim, söz alıp söyledim.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Eyvallah.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - İtiraz ediyorsunuz.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Hayır, Allah Allah, ben şu an konuşuyorum, konuşuyorum. Siz müdahale ediyorsunuz, ben ona itiraz ediyorum yani.

HALİL ETYEMEZ (Konya) - Akşamdan beri siz konuşuyorsunuz, bir kere konuştuk...

HABİP EKSİK (Iğdır) - Ya, konuşun, onda sorun yok ki. Allah Allah!

Sayın Başkanım, devam edebilir miyim?

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Buyurun efendim.

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkür ederim Hocam.

Zaten maddeyle ilgili yapılan değişikle sizin acentelere yüklemeniz doğru bir karar, onda sorun yok, onları da sorumlu kılmanız doğru. Burada, cezayı düşürmekle ilgili konuda biz itiraz ediyoruz. Yoksa, kaptana yazılıyormuş, şuna yazılıyormuş "Biz acenteleri de ortak ediyoruz bu işe." diyorsanız buna biz "okey" diyoruz yani onda sıkıntı yok.

SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE HUDUT VE SAHİLLER SAĞLIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STRATEJİ GELİŞTİRME DAİRE BAŞKANI İBRAHİM POLAT - Yani yeni hâli bile yüksek.

BAŞKAN RECEP AKDAĞ - Peki, tamam mıyız?

HABİP EKSİK (Iğdır) - Teşekkür ederim.