| Komisyon Adı | : | (10 / 462, 1737, 1908, 2372, 4832, 5448, 7097, 7098, 7099, 7100, 7101, 7102, 7103) |
| Konu | : | 1.- Tarım ve Orman Bakanlığı Su Ürünleri Genel Müdürlüğü 2.- Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Ziraat Fakültesi Su Ürünleri Mühendisliği Bölümü 3.- Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 4.- Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi 5.- Su Ürünleri Mühendisleri Derneği 6.- Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Merkez Birliği 7.- DSİ Genel Müdürlüğü Etüt, Planlama ve Tahsisler Dairesi Başkanlığı 8.- Tarım ve Orman Bakanlığı Su Yönetimi Genel Müdürlüğü 9.- Bodrum ve Milas Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 10.- Burdur İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 11.- Kayseri İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 12.- Milas İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği 13.- Muğla Alabalık Yetiştiricileri Birliği Temsilcisi 14.- Trabzon İç Su Ürünleri Yetiştiricileri Üretici Birliği |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 6 |
| Tarih | : | 03 .04.2023 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Teşekkür ediyorum Başkanım.
Arkadaşımız hep iş adamı kimliğiyle konuştu, ben de iş adamı kimliğiyle cevap vereyim yani.
Bir defa, bu ülkenin iş üreten, istihdam sağlayan herkese ihtiyacı var. İş dünyasından gelen birisi olarak söylüyorum, devlette bir gün geçmişi olmayan birisi olarak söylüyorum. Dolayısıyla, Komisyonda böyle bir ön yargımız asla söz konusu olamaz. Onun için, her zaman belli gruplarda bu protestolar olabilir ama siz başta bir şey söylediniz, dediniz ki: "Zaten Bakanlık yatırım yapılacak alanlarla ilgili, burayla ilgili tespitler yapıyor, koordinatlarını belirliyor." Her şey hazır hâle geldiği andan itibaren ihale yöntemiyle mi, hangi yöntemlerle size veriyor? Onu ben bilemiyorum. İhale yöntemiyle mi dağıtıyor bu alanları?
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ MERKEZ BİRLİĞİ TEMSİLCİSİ HASAN KUZUOĞLU - Yok, orada bir yöntem belirlenmesiyle ilgili bir çalışma var.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Mesela burada da bir fırsat eşitliği olması lazım yani neticede bu ülkenin denizleri hepimizin. Eğer buralarda bu tür yatırımlar yapılacaksa devlet burayı planlar, ÇED'ini yapar, her şeyini yapar, hazırlar, der ki yatırımcıya: "Gel, buyur, şu krediyi de ben sana sağlıyorum şu kadar istihdam yaparsan, bu kadar ihracat yaparsan." Senin dilinden konuşuyorum, merak etme.
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ MERKEZ BİRLİĞİ TEMSİLCİSİ HASAN KUZUOĞLU - Aynen.
Vekilim, Rize'de karpuz yetiştirmek için ÇED başvurusunda bulunur musun iş adamı olarak? Bulunur musun? Bulunmazsın.
KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Ne alaka ya!
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ben sana söyleyeyim yani ömrüm bu işlerle geçmiş birisi olarak söylüyorum. Onun için, devam ediyorum.
Şimdi, bu sorunu orta yerden kaldırmanın yöntemi budur. Devlet bütün altyapısını yapar. Zaten asıl olan altyapıyı yapmak da devletin görevidir. Ya, bunu organize sanayi olarak düşünün, barınaklar düşünün, limanlar düşünün. Bu manada yapılır, ÇED'lerini devlet yapar, ondan sonra da açar ihaleye, bu işe en katkı sağlayacak kimse... İşte, siz dersiniz: "Ben şu kadar ihracat yapacağım, bu kadar üretim yapacağım." Bir iş akışı veyahut da bir projeksiyon, bir fizibilite ortaya koyarsınız.
Toparlıyorum.
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ MERKEZ BİRLİĞİ TEMSİLCİSİ HASAN KUZUOĞLU - Çok güzel bir şey söylediniz, "ÇED'i de devlet yapsın." diyorsunuz.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yapsın, evet.
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ MERKEZ BİRLİĞİ TEMSİLCİSİ HASAN KUZUOĞLU - İş adamı ile halk karşı karşıya gelmesin.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Gelmesin.
SU ÜRÜNLERİ YETİŞTİRİCİLERİ ÜRETİCİ MERKEZ BİRLİĞİ TEMSİLCİSİ HASAN KUZUOĞLU - Çok güzel bir şey.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Tamam, öneriyoruz. Anladım ben senin derdini. Devam ediyorum.
Şimdi, dolayısıyla, bu manada... Ama şu var: Bu alanları belli insanlara değil, herkese açsınlar. Kim hangi şartlarda üretim yapmak istiyorsa belli. Levrek mi üretecek, orkinos mu üretecek, somon mu üretecek, her neyse. Bunu devlet belirler, devlet planlar, yatırımcının önünü açar, bununla ilgili teşvikleri varsa verir; ihracattır, üretimdir, işletmedir, istihdamdır, her neyse bunları verir, siz de "Buyurun, bismillah." der, işinizi yaparsınız.
Şimdi, tabii, kooperatifleşme veyahut da organize sanayilerde de bu var. Mesela organize sanayi bölgelerinde parselasyonlar yapılıyor, rant amaçlı parselasyonlar. Adam diyor ki: "Nasılsa buraya organize sanayi yapılıyor, biz buradan bir parsel alırsak gelecekte değerlenir." Hâlbuki, bakın, bizim önerimiz şu: Kesinlikle organize sanayi bölgelerindeki arazilerin tamamı yapılacak işin... Tabii, organize sanayilerinde farklı yapılar var -ne bileyim işte- artık yeşil enerjisinden tutun da farklı iş alanlarına göre özellikle alanlar da var. Bunların tamamı üretim yapacak, istihdam sağlayacak insanlara ücretsiz verilmeli. Bakın, tekrar söylüyorum, öyle metrekaresi... Osman Bey'le sohbet ediyoruz, Bafra'da yatırım yapmak istiyor, 60 lira çıkmış 600 liraya. Yani 60 lira metrekaresi olan bir yerin metrekaresi 10 kat, 600 liraya çıkar mı?
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Bedri Bey, 600 dolar metrekaresi olan yer var Türkiye'de.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yani bu çok garip, bunu ben benimsemiyorum.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - 650 dolara olan yer var.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Hani, bakın, yatırım yapılacaksa yanlış yani 10 dolar bile olsa...
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Neye göre yanlış neye göre doğru, o tartışılır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Tekrar söylüyorum, eğer biz üretim amaçlı, istihdam amaçlı... Eğer rant amaçlı yapıyorsanız 1.650 dolar da isteyebilirsiniz, bunun bir karşılığı yok ama orayı alacak insan orada bir üretim yapıp, istihdam yapıp buna katkı sağlayacaksa ben o şirketin büyüklüğünü onunla ölçerim; yerin değeriyle ölçmem. Yani tabii ki devlet yerin, bunun altyapısını yapmalı ve bu manada da teslim etmeli. Üretim yapmaya yönelik ön şartları da olmalı.
Şimdi, kooperatif üyeleri yani mesleğin içerisinde değil, sadece rant amaçlı ama... Bir defa, biz her zaman küçük üreticiden yanayız. Yani kooperatifleşmede daha çok kendi ürününü pazarlayamayan insanların bir araya gelerek oluşturduğu bir birliktelikten bahsediyoruz, bunu önemsiyoruz. Şimdi, açılışta da... 13 bin küçük işletmemiz var, bunun karşılığında 1.300 küsur tane de büyük işletmelerimiz var. Eğer biz bugün nasıl bakkallar ile marketlerin mücadelesinde "Mahallenin bakkalı yaşamalı." diyorsak o zaman, o küçük tekneyle çıkıp geçimini sağlayan insanlar da bu ülkede yaşamalı. Siz şimdi diyorsunuz ki: "İşlenmiş balığı tezgâha gönderelim. İşte, bunun yüzde 50'si de çöpe gidiyor." Çok doğru ama bunu sizin koordine etmeniz lazım. Yani küçük işletmeler bunu nereden işletmeye götürecek de alacak. Yani küçüğe göre çözüm üretirseniz büyüklerin sorunu zaten kendiliğinden çözülmüş olur. Burada hepimiz aynı taraftayız, bu ülke hepimizin. Yani üreticisi, tüketicisi, kooperatifi, bürokratı; hepimizin bir tane amacı var, o da ülke bir adım ileri gitsin. Bütün bunları konuşuyoruz ama dünyadaki üretimdeki payımız 1'in altında, boş konuşuyoruz. 1'in altındaki bir rakamdan bahsediyoruz. Onun için bunu nereye taşıyabiliriz?
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Evet, şimdi, Bedri Hocam...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Bitiriyorum Hocam.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Şimdi, Bedri Hocam, zaten sorunları konuşuyoruz.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Şimdi, herkes sorunları...
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Çözüm önerilerini konuşacağız.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Çözüm önerileri için...
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - 1'in altını, 2'nin üstünü konuşmuyoruz.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Peki, şunu söyleyeyim: Tabii, bütün sorunların kaynağına da bakmanız lazım. Yatırımcılar olarak ben sadece size bu kadar söyleyeyim. Tamam mı? Bu sorunlara bakın, kaynaklarına bakın, siyaset çözüm üretemiyorsa gereğini yapın.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - İş olan yerde sorun vardır. Sorunlar da çözülmek için vardır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Yağmurun yağdığı yerde her zaman şemsiye olması lazım.
BAŞKAN FUAT KÖKTAŞ - Her zaman sorun vardır.
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Ülkenin yağış aldığı alanlar belli ama ülke hepimizin. Yani burada hiç kimse birinden daha az, daha çok vatansever değil.
Verdin kozu, biz de konuşuyoruz Hocam.
Teşekkür ediyorum, sağ ol Başkanım; diyeceğim bu kadar.